HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 3

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 30 1190 [171] İCTİMÂʻÎ HIFZISSIHHA -7- Uyuz Anadolu'nun nazar-ı ehemmiyete alınacak ictimâʻî bir derdi de uyuzdur. Memleketimizin müzmin olan bu illeti bilhâssa Harb-i Umûmî esnâsında hemen her köy ve kasabayı istîlâ eder bir şekil alarak halkı uzun müddet izʻâc etmiş idi. Hattâ bâdire esnâsında refâh u servete nâil olan âileler bile hastalığın savletinden kurtulamayarak gece gündüz tatlı tatlı kaşınmakda devâm etmişlerdir. Hastalığın esbâbı hakkında o zamân birçok akîde ve îmânlar arasında sabunsuz- luk, iyi yiyip içmemek, vesâit-i iʻâşenin mağşûşiyeti gibi avârız ehemmiyete alınmış, hattâ arpa ve mısır ekmekleri bile ithâm edilmek istenilmişdir. Uyuz esâsen sârî bir illet-i cildiye olup insân ve hayvânâtda müşterekdir. Nezâfet ve tahârete riʻâyet etmeyen, maʻîşet ve meskenleri dâr olan cemâʻat ve halk arasında bu illet pek çabuk tevessüʻ ve intişâr edebileceğinden harbin îkâʻ etdiği mütezâyid-i sefâlet ve muhâceret ile en ücrâ mahallere gitmiş ve en umulmayan âilelere girmişdir. Hastalık sarcoptes denilen husûsî bir haşere ile husûle gelir. Haşere bilhâssa geceleyin faʻâliye- te geldiği cihetle marazın sirâyeti ekseriyâ bu zamâna tesâdüf eder. Uyuzlar bir şahıs ile gündüzleyin tesâdüfî yapılan bir musâfaha akabinde sirâyeti düşünmek acîb olduğu kadar geceleyin yapılagelen basît ve sathî temâs netîcesini dâimâ tehlikeli addetmek de doğru değildir. Hattâ bir âilenin dâimî ve samîmî efrâdı arasında bile âfetin sirâyeti için bazı şerâit mevcûddur. Ez-ân cümle zevc ve zevce arasında sirâyet pek çabuk olduğuna rağmen âilenin vücûd temizliğine oldukça hürmetkâr olan bir ferdinin uzun müddet hastalığa yakalanmaması da pek muhtemeldir. Bi'l-vâsıta sirâyet nokta-i nazarından çamaşır ve yatak levâzımâtı da tehlikelidir. Uyuzlu eş- hâsın ziyâret etdikleri hammâmların takımları ile çamaşırlarını yıkayan eşhâs ve müessesât sirâyet cihetinden ehemmiyete alınarak bu husûsda bazı tedâbîr-i sıhhiye tatbîki zarûrîdir. Âfetin savleti en ziyâde leylî müessesât ve mekteblerde, kışla ve garnizonlarda, hastahâne ve hapishânelerde vukûʻa gelir. Buralarda lâzım gelen esâslı tathîrât-ı fenniye tatbîk edilemezse her şah- sın kısım kısım musâb olacağına şübhe etmemelidir. Hastalık sefâlet ve muhâceretde pûyân olan halk arasında gerek şahsî temizliğin ve gerekse lâzım gelen mevâcibât-ı sıhhiyenin tatbîk edilememesinden dolayı pek sürʻatle intişâr eder. Nitekim açık ordugâhda kış mevsimi zuhûra gelen uyuzun itfâsı da bu gibi esbâbdan dolayı oldukça güçleşe- bilir. Ufak tefek eşyâ ve ev malzemesi sirâyet husûsunda mühim bir rol oynayamazlar. Elde tedâvül eden meskûkât ve evrâk-ı nakdiye ile uyuzun sirâyetini düşünmek de pek tuhaf bir şey olur. Uyuz başlangıcı vücûd temizliğine riʻâyet etmeyen ve bilhâssa bitli eşhâsda gayr-ı mahsûs olabilirse de temiz ve cildi hassâs olanlarda geceleri tatlı ve mütemâdî kaşınması ile pek mahsûsdur. Evvelâ ellerden, aʻzâ-yı tenâsüliye civârından başlayan [172] âfetin tedâvî ile hemen önüne geçile- mezse bütün vücûda ve be-tahsîs kaba etlere tevessüʻ etdiği görülecekdir. Sarcoptesin dişisi yumurtlamak için kendine emîn ve mahfûz yerler (dehliz) yapacağından bu ameliye için geceleri çalışmağı muvâfık bulmuşdur. Bu faʻâliyet şahısda tatlı bir kaşıntı ile müterâ- fıkdır. Şahıs yatağa yatarak vücûdu ısıtdı mı bu kaşıntı daha ziyâde kesb-i şiddet eder. Hattâ o şekilde

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=