HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 3

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 31 1274 MUKTEBESÂT Çorum refîkimizin 20 Şubat [1]339 [1923] târîhli nüshasından: "-Gelen Kardeşlerimiz İki gün evvel şehrimize bir mikdâr muhâcir geldi. Bu gelen zavallılar, düşman yumruğunun, düşman fecâʻat ve şenâʻatinin birer kurbânı olarak geliyorlar. Aramıza karışan bu zavallı, bedbaht insânlar bizim dîn, kan ve dil kardeşlerimizdir. Onların harâb olmuş gönüllerini taʻmîr, gözyaşlarını durdurmak bize müretteb bir hak ve vazîfedir. Dünyâda en fecîʻ felâket muhâceretdir. İşte bu zavallı kardeşler bu felâkete maʻrûz kalmışlardır. Biz mevsimin bütün şiddet ve merhametsizliğine mukâbe- le ve hayâtımızı sıyânet için ne gibi tedâbîr ne gibi çâreler teʼmînine mecbûr isek evden, barkdan, yatakdan, yorgandan, yiyecekden, içecekden, her şeyden mahrûm olan bu zavallı insânlar da aynı şeyi hissetmekde, aynı istirâhati aramakdadır. Öldürücü soğuğun teʼsîrinden moraran elini annesinin koynundan çıkarmayan bir yavrunun uçuk benzi, ölgün gözleri kalblerimize açılan en elîm bir yara manzarasıdır. Merhamet ve muʻâvenete muhtâc olan bu kardeşlere sızlayacakdır. Onlar da terk etdik- leri diyârın birer sâkini, birer âşiyân sâhibi idi. Yumruk, bıçak, katl ve zulüm altında her gün biraz daha hayâtını gâib eden, her gün biraz daha soyulan bu zavallı insânlar, son çâre-i hidâyet olmak üzere bizim kucağımıza atıldılar. Biz kucağımızda göstereceğimiz yerle onların üşümüş damarlarına vereceğimiz harâretle bu zavallı insânları kurtaracak, Türk nüfûsunun adedini artırmış olacağız. Tevâlî eden uzun harb seneleri bize pek çok nüfûs gâib etdirdi. Bugün elimizde bulunan top- raklar, insâna muhtâcdır. Harb seneleri içinde gâib etdiği birçok menfaʻat ve istirâhati hummâlı bir mesâʻî ile telâfîye mecbûr olan bizim gibi milletler, bir takım esbâb tahtında vâkiʻ olan dâhilî muhâ- ceretini menʻ etdiği gibi ecnebî diyârında yaşayan milletdâşlarını da istifâdeli şerâit dâhilinde memle- ketlerine celb ü daʻvet etmekde bugün Amerika sanâyiʻ ve iktisâdının en yüksek bir nokta-i tekâmüle çıkması, Amerikalıların hâricden gelen akın akın muhâcirlere hüsn-i kabûl göstermesi, onların insânî mesâʻîsinden istifâde etmesi netîcesidir. Hâl-i hâzırda kadın erkek, çoluk çocuk dâhil olduğu hâlde mecmûʻu on iki milyon küsûr nüfûsu hâvî olan Türkiye, istikbâli için çizdiği iʻtilâ ve tekâmül progra- mını elinde mevcûd arâzîye nisbetle bu kadar [238] bir nüfûsla teʼmîn etmesi pek müşkildir. Her hâl- de kesretli bir nüfûsa muhtâc olan Türkiye, arasına karışan dîni, ırkı, seciyesi, âdâtı berâber olan bu insânlardan pek çok istifâde çârelerini teʼmîn edecekdir. Pek çok insâna muhtâc olan topraklarımıza muhâcir nâmı altında düşman şenâʻatinden kaçan kardeşlerin serpilmesi, ellerinin toprağı karışdırma- sı, alın terlerinin yine bu toprak üzerine dökülmesi bize pek feyizli bir âtî teʼmîn edecekdir. Nitekim Doksan Üç Muhârebesi üzerine Bulgaristan'dan hicret eden birçok Türk nüfûsu bugün Anadolu halkı içine karışmış, faʻâl birer uzviyet olarak temâyüz etmişdir. Binâenaleyh bizlere terettüb eden vazîfe bize yabancı olmayan bu kardeşleri bağrımıza basmak, onların gözyaşlarını silmek, sefâletlerini serîʻ bir zamânda bertaraf ederek nüfûs-ı mesâʻîmizin artmasına, cânlanmasına gayret etmekdir". _______________ Mersin'de münteşir Mersin refîkimizin 26 Şubat [1]340 [1924] târîhli nüshasından: "-Hilâl-i Ahmer İmdâd-ı Sıhhî Heyʼeti

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=