HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 3

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 32 1318 MUKTEBESÂT Ordu'da münteşir Beyân-ı Hakîkat refikimizin 15 Kânûn-ı Evvel [1]339 [Aralık 1923] târîhli nüshasından: "-Hilâl-i Ahmer Memleketimizin yegâne müessese-i hayriyesi olup her tarafda şuʻbeleri bulunan Hilâl-i Ahmer iki sene evvel Ordu'da bir şuʻbesi küşâd edilmiş ise de bazı ahvâl ve mevâniʻ sebebiyle lâzımı vechile ibrâz-ı faʻâliyet edemeyip hemen muʻattal bir hâlde kalmış bulunuyordu. Bu pek lüzûmlu müessese- nin tekrâr dâire-i faʻâliyete ircâʻı için vilâyet-i sıhhiye müdür-i gayûru Cevdet Şakir Beyefendi'nin eser-i teşebbüsü olarak dün Cuma namâzını müteʻâkib dâire-i hükûmetin Meclis-i idâre salonunda bi'l-cümle meʼmûrîn, eşrâf ve tüccârân tecemmuʻ ederek vâlî beyefendinin riyâset ve nezâreti tah- tında olarak aʻzâ-yı müessise kayıd ve baʻdehû reʼy-i hafî ile âtîde esâmîsi muharrer zevât heyʼet-i merkeziyeye tefrîk u taʻyîn olunmuşlardır. Aʻzâ kaydı ve heyʼet-i merkeziyenin tefrîk u taʻyînine ib- tidâr olunmazdan evvel, vâlî beyefendi Hilâl-i Ahmer'den maksûd olan fâide ve gâyelerden ve âlem-i beşeriyete karşı îfâsıyla mükellef bulunduğu hidemâtdan ve bu müessesenin lüzûm u vücûbundan gâyet belîğ ve ilmî bir sûretde bahis buyurdukdan sonra müessesât-ı sâire-i hayriyenin fevkinde olan Hilâl-i Ahmer müessesesine muʻâvenet ve teberruʻâtda bulunmak bilhâssa âlem-i İslâm için en âlî ve en kudsî bu vazîfe-i insâniye idüğini ilâve eylemişlerdir. [269] Baʻdehû sıhhiye müdürü beyefendi Hilâl-i Ahmer müessesesinin târîh-i teşekkülünden ve teʼsîsini îcâb etdiren esbâbdan ve devr-i sâbıkda maʻrûz kaldığı ahvâl-i müessifeyi târîh ve müfre- dâtıyla beyân u ityân eyledikden sonra Balkan Harbi'yle Harb-i Umûmî'den ve bilhâssa muhârebe-i ahîre-i milliyede bu müessesenin îfâsından geri durmadığı hidemâtı tafsîlen îzâh etmişlerdir. Müteʻâ- kiben Hilâl-i Ahmer müfettişlerinden olup dört-beş gün evvel şehrimize gelen Fahri Beyefendi de bu maksad-ı hayrînin teʼmîn-i husûlü için tecemmuʻ eden zevâta arz-ı teşekkürden sonra lehu'l-hamd istihlâsına muvaffak olduğumuz mevkiʻde Yunanlıların mezâlim-i hûnrîzâneleri eseri olarak aç ve bî- ilâc kalan yüz binlerce halkın imdâdına yetişilerek tehvîn-i âlâmı için bir milyon lira sarf edildiğini ve senelerden beri sefâlet ve fecâyiʻin envâʻıyla çırpınıp bu kere anavatana iltihâk etmek üzere bulunan Rumeli muhâcirînine de beş yüz bin lira tahsîs olunduğunu söylemişlerdir". _______________