HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 4

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 40 1824 "-Fransa'da ahâlînin % 10, yani 4 milyonu frengilidir. Senede yirmi bin çocuk ölü doğar ve kırk bin sakat vâkiʻ olur. Yani Fransa'da senede altmış bin çocuk doğmadan öldüğü anlaşılıyor. Bundan mâʻadâ senede seksen bin çocuk vefât etmekdedir. Ale'l-umûm hastahânelerde taht-ı tedâvîye alınan marzânın % 40'[ı] frengi ile maʻlûldür. İngiltere'de de senede yüz doksan bin kişi frengiye musâb olur ve 18 bin felç yapar. Sağır ve körlerin % 55'[i] frengi netîcesidir. Belçika'da 400 bine yakın frengi hastası vardır. Frengiden senede on beş bin vefeyât vukûʻa gelir. Hastahânelerde taht-ı tedâvîde bulunanların [146] % 22'si bu illet-i menhûseye musâbdır. Hükûmetin her sene ilâc ve edviye masârıfı hâric olmak üzere frengililer için elli milyon masrafı vardır. Diğer hükûmetlerin masrafı da bundan aşağı değildir. Vaktiyle Roma İmparatorluğu'nun mahvında pek büyük rol oynamış olan frengi, bugün de bir- çok milletlerin izmihlâline sebeb olacakdır. § Sırbistan Harbiye Nezâreti, Salîb-i Ahmer'in vezâif-i sulhiyesinden bahis ile bütün ümerâ, zâbitân ile küçük zâbitlerin aʻzâ-yı âmile veya muʻâvine kaydedilerek Salîb-i Ahmer'e muʻâvenetde bulunmalarını teşvîk eylemekdedir. MUKTEBESÂT Antalya refîkimizin 13 Teşrîn-i Sânî [târîhli] başmakâlesi: "-Hilâl-i Ahmer Ferdlerin hayâtında olduğu gibi milletlerin hayâtında da sürûr ve nikbet vardır. Beşerin felâke- tinde müteellim ve müteessir olan vicdânlar, yüksek kalbler, ferdin ihtiyârından münbaʻis olmayan ve nihâyet milletleri isteyerek ve istemeyerek maʻrûz kaldığı felâketler içinde düşünmek hissiyle müte- hassis olmuşlar ve beynelmilel bir mâhiyeti hâiz eserler vücûda getirmişlerdir ki, bu hayırlı işlerden birisi ve belki de en birincisi Hilâl ve Salîb-i Ahmer Cemʻiyetleri teşkîlâtıdır. İʻlân-ı hürriyetden sonra bizde de teʼsîs ve teşkîline ehemmiyet verilen Hilâl-i Ahmer teşkîlâtı- mız bugün her kazâmıza ve nâhiyemize varıncaya kadar teşkîlâtını tevsîʻ etmiş ve bidâyet-i teʼsîsin- den şimdiye kadar vazîfesine ve gâyesine en çok sâdık kalmış mâ bihi'l-iftihâr bir müessese-i milli- yemiz hâlindedir. Son on beş sene zarfında harbden, darbdan kurtulamayan milletimiz her hakîkatli günde her felâketli sâʻatde kendi yapdığı yardımıyla idâme-i mevcûdiyet eden Hilâl-i Ahmer'i dâimâ karşısında bulmuş ve onu böylece daha yakından tanımışdır. Harb meydânlarında vatanın saʻâdeti, milletimizin bekâ ve mevcûdiyetini teʼmîne çalışanlar ve nihâyet yaralananlar Hilâl-i Ahmer'in hâr ve samîmî kucağında kendilerini görmüşler ve onun nihâyetsiz şefkatleriyle ıztırâblarını teskîn et- mişlerdir. Yangın, zelzele gibi insânlara en çok nikbet ve dehşet veren felâketler içinde meʼyûs ve mah- zûn kalblere en çok tesliyet ve şifâ bahşeden, beşerin gözyaşından en çok elem duyan yine Hilâl-i Ahmer'dir. Hulâsa, Hilâl-i Ahmer Türklerin derd anası ve derd ortağıdır. Hayâtın saʻâdetleri beşerden

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=