HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 5

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 42 1956 10-Muhârebât-ı bahriye için alâkadâr devletler arasında tanzîm edilecek mukâvelenâmeye aynı esâsât-ı hukûkiyenin mevzûʻ teşkîl etmesi. İşbu lâyiha üzerinde on beş gün devâm eden uzun müzâkerâtdan sonra bütün âlem-i medeniyet için bir şehkâr-ı şeref ü mübâhât olan 22 Ağustos 1864 târîhli Cenevre Mukâvelenâmesi akd ü imzâ edildi. Yukarıya derc etdiğimiz mukâvelâneme lâyihasında mevzûʻ-ı bahis olan pazubendlerle has- tahâneler üzerine keşîde edilecek bayraklarda alâmet-i bî-tarafî olarak "Salîb-i Ahmer" işâretinin ka- bûlüne sâik olan esbâbı tedkîk eden pek muhterem Müderris Doktor Besim Ömer Paşa hazretleri Hanımefendilere Hilâl-i Ahmer'e Dâir Konferans nâmıyla 1330 [1914] senesinde [231] neşretdikleri konferans külliyâtından âtîdeki satırları iktibâs ediyoruz: "-Solférino Muhârebesi fecâyiʻinden mülhem olarak Cenevre Mukâvelenâmesi ahkâmını teʼsîs ve beynelmilel bir taʻahhüde rabt eden Henry Dunant esnâ-yı muhârebede müessesât ve meʼmûrîn-i sıhhiyeyi bî-taraf bir hâle ifrâğ eylemek üzere bir alâmet-i fârika intihâb ve taʻmîmi lüzûmunu düşün- düğü zamân "şefkat-i Hıristiyaniye"yi nazar-ı dikkate alarak "Labarum" ismiyle yâd olunan ve nâm-ı nâmî-i Mesih'in birinci harfiyle bir haç şeklini hâvî bulunan bir sancağın, bir râyet-i mukaddesin kabûlü sûretiyle teʼmîn-i maksad edilebileceğine kanâʻat getirmiş idi. İşte o aralık mukâvelenâmenin her tarafda sühûletle imzâlanmasını ve alâmet-i fârikanın her cihetle mazhar-ı rağbet olmasını teʼmîn için Salîb-i Ahmer işâret ve ismi kabûl edilmiş olsa gerekdir. Alâmet-i fârikanın İsviçre Râyet İttihâdı'ndan alındığı fikrine gelince; Cenevre'de birinci defa olarak inʻikâd eden konferansda bu alâmetin intihâbını beynelmilel bir mukâveleye merbût ilk te- şebbüsâtın şeref-i tekaddümünde, taʻahhüdün vukûʻa geldiği memlekete karşı gösterilen hürmet-i mahsûsada aramak ne derece mümkün ise râyet ittihâdı[nı]n aslını tedkîk de o kadar hâiz-i ehemmi- yetdir. İsviçre bayrağının asl u esâsının Schwyz nâhiyesinden ve bu nahiyeye müteʻallik alâmetin ise Einsiedeln Manastırı'ndan veyâhûd bu nâhiye ahâlîsinden olup Ehl-i Salîb ile birlikde bulunmuş olan şövalyelerden meʼhûz ve muktebes olduğu kitâblarda mezkûrdur. Şübhesizdir ki, İsviçrelilerin bâ-husûs Beynelmilel Salîb-i Ahmer Komitesi aʻzâsının Salîb-i Ahmer alâmetinin umûmen kabûlü husûsundaki mütemâdî ısrârları millî sancaklarına hürmetlerinden ve Cenevre Mukâvelenâmesi'ne âid işâretin her tarafça yeknesak olmasındaki isâbetden ileri gelmek iʻtibârıyla ne derece şâyân-ı takdîr ve tebrîk ise ecdâdı Ehl-i Salîb muhârebâtında bulunduğundan dolayı alâmetin yalnız şeklinden değil, isminden de müteessir olan ahâlî-i İslâm'ın dahi Salîb-i Ah- mer yerine Hilâl-i Ahmer işâretinin kabûl ve istiʻmâlindeki karâr u ısrârları herkesçe o derece şâyân-ı kabûl ve iʻtibâr görülmelidir". (Mâbaʻdi var.) İCTİMÂʻÎ HIFZISSIHHA -17- Sıtma Mücâdelesine Nasıl Başlamalıyız? Âfât-ı ictimâʻiyeden sayılan sıtmanın ibtidâî ve hayâtın kadr ü kıymetini idrâk edemeyen mem- leket ve milletlere misâfir olabileceğini iddiʻâya kadar varan ictimâʻiyûn bu âfet ile mücâdelenin

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=