HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 7

3195 Altıncı Sene 11 Receb sene 1345 / 15 Kânûn-ı Sânî 1927 Numara 65 Makâlât ve İʻlânât, Mecmûʻa Müdüriyeti'ne Gönderilmelidir. TÜRKİYE HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻASI Derc Edilmeyen Evrâk ve Makâlât İʻâde Edilmez. Her Ayın On Beşinde Neşrolunur. Senelik abonesi bir liradır. Merciʻi: Yerebatan Câddesi'nde Hilâl-i Ahmer Merkezi. Telefon: İstanbul 2653 Mündericât: İctimâʻî Hıfzıssıhha – Çekoslovakya Salîb-i Ahmeri – Les Galleries Lafayette'in Çocuk Bakım Teşkîlâtı – Hazer Edilmesi Lâzım Gelen Şeyler – Hilâl-i Ahmer Havâdisi – Muktebesât – Salîb-i Ahmer Havâdisi – Fransızca Kısmı – İngilizce Kısmı İCTİMÂʻÎ HIFZISSIHHA -38- Kuşpalazından Tahaffuz Asırlardan beri çocukluğun bir düşmanı olarak telâkkî edilmiş ve bir zamânlar Avrupa ve Ame- rika'da gençliği oldukça tedhîş etmiş olan bir hastalık vardır. Difteri nâmıyla müteʻârif olan bu illete ecdâdımız her nedense kuşpalazı nâmını vermişlerdir. Fi'l-hakîka yirminci asır gelinceye kadar bu hastalık müdhiş bir çocuk âfeti hâlinde idi. Hangi âilenin yavrusunda ufak bir boğaz alâmeti görülse şübheye düşülür, râhatsızlığın biraz fazlaca sürmesinden endîşe edilerek hemen tabîbe koşulur idi. Bir doktorun elimizdeki yavruya koyacağı bir kuşpalazı teşhîsinin bütün âilede bir heyecân, bir korku ve elem tevlîd etmemesi gayr-ı mümkin idi. Kuşpalazı halk arasında asırlarca meşʼûm bir âkibet diye tanılır ve ona tutulanların ölümden pek güçlükle kurtulacakları biliniyordu [bilinirdi]. Difteri salgın ve sârî hastalıkların birisidir. Âmil-i müessiri olan Löffler basili hastalığa musâb ve nekâhetde olanların boğaz medhalinde, bâdemciklerde ve tükürük damlalarında mebzûlen mev- cûddur. Hastalık insânlardan insânlara doğrudan doğruya sirâyet etdiği gibi kasabadan diğer kasabaya veya memlekete basil hâmili sıhhatde olan insânlar ile de geçer. Hastalığın âmili gerçi ağız içerisinde ve boğaz medhalinde bulunuyor ise de tükürük ifrâzının dağıldığı ve serpildiği mahaller düşünülürse hastalıkdan korunmanın oldukça müşkil olacağı kolay- lıkla anlaşılabilir. Nitekim bir aşçı bir defalık aksırığı ile pişirdiği börek ve çörekleri, bir hizmetçi yıkadığı bardak ve kabları, bir ayak satıcı salyalı elleriyle [170] yemişlerini karıştırması, bir sütçünün parmakları süt ölçüsünün içerisine dâimâ değmesi, müşterek kitâb ve mecmûʻaları karıştıran kârilerin sahîfeleri açan

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=