HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 7

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 65 3206 Bu hastadan sonra kitâbı eline alan diğer bir kâriʼ sahîfeleri çevirmek için parmaklarını tükü- rüklediği takdîrde aynı illete bulaşmış olur. Yine hıfzıssıhha nokta-i nazarından bu kâriin hareketi de aynı marazla bulaşmış o sahîfeleri yalamağa muʻâdildir. [180] Mütâlaʻa salonlarından aldığınız kitâbları okudukdan sonra ellerinizi kemâl-i iʻtinâ ile yı- kayınız. Çocuklarınıza yalnız kendilerine mahsûs ve evvelce hiç kimse tarafından istiʻmâl edilmemiş kitâb, defter, levâzım-ı kırtâsiye veriniz. En tehlikeli hastalıkların avâmil-i maraziyesiyle bulaşmış kâğıdların âileler içine girmesi kadar hıfzıssıhhaya mugâyir bir şey olamaz. HİLÂL-İ AHMER HAVÂDİSİ Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmûʻası Yeni seneyi muhterem kârilerine tebrîk eder. _______________ Büyük Gâzî'mizin İrşâd ve Teşvîki İle Fedâkâr Ödemişliler Kâmilen Hilâl-i Ahmer'e Giriyor. Bâlâdaki sernâme ile Hâkimiyet-i Milliye refîkimizin 8 Kânûn-ı Evvel târîhli nüshasında man- zûrumuz olan fıkrayı biraz aşağıya aynen derc ediyoruz. Büyük müncîmizin 1 Teşrîn-i Sânî'de Büyük Millet Meclisi'nde îrâd etdiği nutkun Hilâl-i Ah- mer'e taʻalluk eden kısmını bundan evvel Mecmûʻa ile neşretdiğimiz zamân, bu kıymetdâr hitâbın Hilâl-i Ahmer mefkûresini memleketin her tarafına neşir ve taʻmîmde mühim ve büyük bir âmil ola- cağına ve Türk Hilâl-i Ahmeri'ni yakın bir âtîde aʻzâ adediyle de yükselteceğine bir itmiʼnân-ı tâm ile mutmain olduğumuzu arz etmiş idik. Kanâʻatimizde ne derecelerde isâbet etdiğimizi Ödemiş'in muhterem ahâlîsi hüsn-i hareketleriy- le gösterdiler. Bu fazîlet-perver vatandâşlara bi'l-umûm vilâyet, kazâ ve nâhiyelerin peyrev olacağını kuvvetle ümîd ediyoruz. Çünkü beşerin rikkat ve şefkatinden doğan, diğer-endîşliğin niʻam-ı fazîle- tini her tarafa serpen, hastalara, bîkes ve bî-nevâ bedbahtâna ve'l-hâsıl ıztırâb çeken bütün insânlara kuvvetü'z-zahr olan, muhâriblerin elemlerini teskîn eden, düşen, ölen kimselere sarf-ı ihtimâm eden, mecrûhların yaralarını saran, onların tahfîf-i ıztırâblarına çalışan, şühedânın mübârek merkadlerini bekleyen, çocukluğun nigehbânı, gençliğin mürşidi, ihtiyârlığın istinâdgâhı olan, maʻlûllere yardım eden, harb sakatlarına aʻzâ-yı sınâʻiyenin tarz-ı istiʻmâlini öğreten, sefâlete, hastalığa, felâkete karşı mücâdele eden, harbin paraladığı, felâket ve musîbetlerin yıkdığı milletlerin imdâdına koşan ve'l-hâ- sıl gerek harb gerek sulh zamânlarında beşeriyet-i müşfikanın timsâli ve insâniyet-i muztaribenin dost-ı vefâkârı ancak ve ancak Hilâl-i Ahmer'dir ve Hilâl-i Ahmer'e aʻzâ olmak en büyük fazîletdir. Hâkimiyet-i Milliye refîkimizin neşretdiği fıkra şudur: Büyük Gâzî'mizin irşâd ve teşvîki üzerine [181] Ödemişliler kâmilen Hilâl-i Ahmer'e kaydolun- dular. Mahallî gazetelerinin verdiği bir tebliğde deniyor ki: Büyük Millet Meclisi'nin bu seneki dev- re-i ictimâʻiyesinde Büyük Gâzî'miz reîsicumhûr hazretleri tarafından îrâd buyurulan nutk-ı iftitâhîde Hilâl-i Ahmer Cemʻiyeti'nin kıymetli yardımlarını takdîren Hilâl-i Ahmer aʻzâ adedinin memleketin rüşd-i ictimâʻîsi ile mütenâsib bir dereceye varması ve bütün milletin bu tenâsübü teʼmîn etmesi temenniyâtını ızhâr buyurmuş olmalarına binâen büyük müncîmizin bu temenniyât-ı hâlisânelerinin

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=