HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 8

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 74 3719 Bedenî terbiye ile edilegelen mümârese ve tatbîkâtın mekteb müdâvimînini haylazlığa ve eğ- lenceye sevk etdiğini iddiʻâ eden ve edecek olan köhne fikir ve zihniyet devresi artık geçmişdir. Bugün herkes artık yeni nesli daha düzgün, daha tüvânâ ve daha mütekâmil görmek istemek- dedir. Bu asrın asrî mekteb ve kolejleri jimnazyum denilen ve bi'l-umûm dershâneler kadar kıymetli ve muʻallâ olan husûsî salonlara mâlik olmak zarûretindedir. Burada muʻayyen zamân ve sâʻatlerde bi'l-umûm mekteb [48] sükkânı îcâb eden mümârese ve tatbîkâtı bir mütehassısın çizdiği program dâiresinde her gün taʻkîb etmelidirler. Sporun sıhhî ve ictimâʻî bu temiz ve yüksek şekli nesl-i cedîdin vücûd ve bünyesini mütekâmil bir kıvâma getirdiği gibi maʻneviyât ve rûhiyâtını da derecât-ı âliyeye ısʻâd eder. Bugün bütün müdâvemetini günün evkât-ı muʻayyenesinde rûhen ve bedenen yükselten bu asrî teʼsîsât, mekâtibin birer maʻâbidi hükmüne geçmişdir. Mekâtib hıfzıssıhhası son senelerde program ve büdce nokta-i nazarından oldukça ehemmiyete alınmağa başlamışdır. Biz bütün mekteblerimizde dershâne ve yemekhâneler kadar kıymetli, onlar kadar temiz ve ferah jimnazyumlar teʼsîs eder ve burada evkât-ı muʻayyenede genç nesli îfâ-yı vazî- feye daʻvet eder isek az zamânda istikbâlden emîn olacak mertebeye vâsıl olacağımıza şübhe yokdur. Şimdilik büdcenin vüsʻü derecesinde hemen her mektebde velev ki ibtidâî bir şekilde olsun bu teʼsîsâtı yapmak mecbûriyetindeyiz. Yeni nesil terbiye-i bedeniyenin basît bir oyundan ibâret olma- yıp vücûdu rûhen ve bedenen iʻlâ eden bir vâsıta-i medeniyet olduğuna kanâʻat getirmeli ve ona göre yetiştirilmelidir. Son inkılâbımızla garblılar arasında kıyâfet husûsunda nasıl ki farkımız kalmadıysa şekil ve vazʻiyet-i beden cihetiyle de hemen hiçbir ayrılık olmaması Cumhûriyet'in bugünkü ve yarınki prog- ramı olmalıdır. HAYÂT VE ÖLÜM NEDİR? Hayât Nedir? Ölümü anlayabilmek için hayâtı tanımak lâzımdır. Bugüne kadar bu karışık ve karanlık mesʼe- lenin halli için muhtelif nazariye ve faraziyeler serd edilmişdir. Felsefe, hayâtı başka türlü düşünmüş, feylesofların her biri mesleklerine göre hayâtı tasvîr etmişlerdir. Tecrübî mebhasü'l-hayât ilmî hayâtın muʻdil mesâilini hall ü fasl etmek için senelerden beri yorulmaz bir saʻy ile çalışmakdadır. Bir zamân- ki feylesoflar ve âlimler tarafından hayât ve ölüm mesâili pek kolaylıkla halledilmişdir. "Hayât vücû- da girer, memât da hayâtın vücûdu terkinden sonra hâdis olan hâletdir" mütâlaʻasında bulunmuşlardır. Yunanîler cesedi bir mesken, hayâtı da onun misâfiri add ü telâkkî etmişlerdir. Hayât denilen esîri kelebeğin bir meskeni terk etmekle diğer bir meskene yerleştiğini farz ve iddiʻâ etmişlerdir. Vatandâş! En elîm zamânlarında imdâdına koşan, yaranı saran, hastalığına bakan Hilâl-i Ahmer'i unutma! Onu sev ve sevdir! Ona zahîr ol! Çünkü Hilâl-i Ahmer senin ve hepimizindir.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=