HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 8

3767 Yedinci Sene 21 Cemâziyelevvel sene 1346 / 15 Teşrîn-i Sânî 1927 Numara 75 Makâlât ve İʻlânât, Mecmûʻa Müdüriyeti'ne Gönderilmelidir. TÜRKİYE HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻASI Derc Edilmeyen Evrâk ve Makâlât İʻâde Edilmez. Her Ayın On Beşinde Neşrolunur. Senelik abonesi bir liradır. Merciʻi: Yerebatan Câddesi'nde Hilâl-i Ahmer Merkezi. Telefon: İstanbul 2653 Mündericât: İctimâʻî Hıfzıssıhha – Hayât ve Ölüm Nedir? – Tabîbe Ne Zamân Mürâcaʻat Etmeli? – Otomobiller ve Hâmız-ı Karbonla Tesemmüm – İnsânlara ve Meskenlere Musallat Olan Tufeylî Hayvânlar – Romanya Hastabakıcı Müessesâtı ve Hastabakıcı Mektebleri Kânûnu – Fransa'da Hastabakıcı Teşkîlâtı – Hilâl-i Ahmer Havâdisi – Salîb-i Ahmer Havâdisi – Fransızca Kısmı – İngilizce Kısmı İCTİMÂʻÎ HIFZISSIHHA -48- Cüzâm Hastalığı ve Tahaffuzu Bir vakitler Asya ve Avrupa'da hükümrân olan vüstâî salgınlardan birisi de miskîn hastalığı olmuş idi. Lisân-ı fende cüzâm nâmıyla benâm olan bu âfet Asya'nın ıssız, çorak çöllerinden ve korkunç yamaçlarından geçerek Avrupa'nın göbeğine kadar gelmiş ve verdiği kurbânların adedi mühim bir yekûne bâliğ olunca herkesi dehşet ü haşyete dûçâr kılmış idi. Bilhâssa okuyup yazan münevverân ve mütefekkirîn kısmı, hastalığın cild üzerinde ve yüzde çıkan âfâtının sû-i eşkâlinden ve bunların bırak- dığı iz ve nedbelerden pek ziyâde korkuyor, hayât-ı umûmiyede bıraktığı atâlet ve kesâletden dolayı bi-hakkın "miskîn" vasfını vermiş oluyorlardı. Fi'l-hakîka âfet, tutulanların çehre ve hayâtında gayr-ı kâbil-i ihfâ tagayyürât bırakdığı cihetle musâb olanlar kitle-i ictimâʻiye arasında pek çabuk meydâna çıkıyor ve muhîtleri tarafından hemen boykota uğramış bulunuyorlardı. Manson, cüzâmlıyı şu sûretle tasvîr etmekdedir: "-Kör, topal, bedbaht bir zavallı. Düşüncesini muhâfaza etmekle berâber hiss-i sâmiʻadan mâʻa- dâ her türlü hislerden mahrûm hırıltılı bir hancere ile müşkilâtla teneffüs edebilen, sinir ağrıları ve gayr-ı muntazam tereffuʻ-ı harâretle muztarib olan cüzâmlı ölüsünden evvel mahayyele-i beşerin tasvîr edemeyeceği kadar hazîn, çirkin ve iğrenç bir manzara arz eder". Cüzâm musâblarının hissiyât ve harekâtındaki bu batâetden dolayı bugün bile tâkatsiz, bece- riksiz ve harekâtı batî olan insânlara miskîn vasfını vermek âdetâ bir teʻâmül olmuşdur, diyebiliriz.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=