HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 9

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 78 3984 tezâhür eder. Bu kıllar çehrelerinde de görünür. Kadınlarda aybaşılarının kesilmelerine yakın çehre- lerinde kıllar görünür. Birçok kadınlar gebelikleri esnâsında ve bazı hastalıkların esnâ-yı seyrinde çehrelerinde kıllar büyür. Geçenlerde gazetelerde nazar-ı dikkatinize çarpan bir vakʻayı okumuşsunuzdur. Fransa'ya nişânlısı ile evlenmeğe giden bir kızcağızın vapur içerisinde âni olarak çehresinde kıllar büyümeğe başlar. Kıllar bütün çehresini ihâta eder. Zavallı kız nişânlısının kendisini beğenmeyeceğini düşünür. Çehresi letâfeti ve zevkini tamâmıyla gayb eder. Güzelliği gâib olur. Kendisini denize atarak intihâr eder. Brichteaus, bir kadının âtîdeki vakʻasını kaydetmekdedir. Kadıncağız iltihâb-ı miʻâî-i miʻdevî- ye mübtelâ olur. Elleri ve yüzü müstesnâ olmak üzere bütün vücûdu kıllarla örtülür. Kıllar siyâh ve aynı zamânda 2-3 santimetre tûlünde bulunmakdadır. Birkaç ay bu hâl devâm etdikden sonra tamâ- mıyla dökülürler. Ecribe-i şaʻriyelerin ve ecribelerin cildde yeni tahassul etdiğini zannetmemelidir. Bunlar hâlet-i ruşeymîde mevcûddurlar ve zamân ile hâl-i faʻâliyete geçiyorlar. [269] Âkil bâliğ olan genç kızların koltuk altlarında ve şefetânın etrâfında, cebel-i zührenin üzerinde kıllar büyür. Genç erkeklerde nâhiye-i tenâsüliyelerinde, çehrelerinde, vücûdlarında kıllar görünür. Bu kılların zuhûru dâhilî guddelerin ifrâzıyla alâkadârdırlar. Aynı hâli ihtiyârlarda görürüz. Birçok ihtiyârların kulak ve burun deliklerinde kıllar neşv ü nemâ bulmakdadır. Hücerât ister bir gün yaşasın ister 30 sene yaşasın, dâimâ ölüme doğru gitmekde- dir. Kandaki, vücûddaki plazmanın nükleikine nisbeti dakîkadan dakîkaya azalmakdadır. Vücûdda asid nükleik kesb-i nedret ediyor. Bu hâlin hudûsu nüvenin ve protoplazmanın unsur-ı esâsîlerinin yıkılması demekdir. Doktor İsmail Kenan MUʻÂYENE-İ TIBBİYENİN EHEMMİYETİ Tüccâr muʻayyen zamânlarda emvâl ve emtiʻasının fihristini yaparak vazʻiyet-i mâliyesi ve mevcûdu hakkında bir fikr-i sahîh peydâ eder. Şoför, otomobilini muntazaman muʻâyeneden geçirir. Banker, her ay düyûnât ve matlûbâtını nâtık bir hulâsa-i hesâbiye neşreder. Hâlbuki bütün insânlar, hattâ münevver geçinenler, akıl ve zekâlarıyla temeyyüz ve tahayyüz etmiş olanlar selâmet-i uzviyeleri nâmına vücûd mekanizmasını ara sıra muʻâyene etdirmek lüzûmu- nu ihmâl etdiklerinden bu ihmâl günün birinde ve ekseriyâ apansızın uzviyetin tevakkuf etmesiyle netîcelenir. Asrımıza şeref veren faʻâliyet-i mühimmenin menşeʼlerini tedkîk etdiğimiz zamân muʻâyene-i tıbbiyenin bir sistem dâhilinde icrâsı ve herkes tarafından kabûl ve tatbîki fikrinin en evvel Ameri- ka'da zuhûr etdiğini görüyoruz. Ez-cümle Life Extinction Institude nâm Temdîd-i Hayât Enstitüsü bu husûsda şâyân-ı kayıd bir eser meydâna koymuşdur. Nitekim 1914 târîhinde teşekkül eden bu müessesenin 1926 senesi gâyesinde muʻâyene etdiği eşhâsın mikdârı hemen bir milyondan fazladır. Müessese-i mezkûre periyodik muʻâyenelerin ehemmiyetine bütün etıbbânın nazar-ı dikkatini celb etmek sûretiyle doktorların arasında pek vâsiʻ teşvîkâtda bulunmuşdur.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=