HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 1
Osmanlı Hilâl-i Ahmer Mecmû ‘ ası Sayı 3 81 lekeli hummâ musâbları hastahâneye nakledildi. Heyʼetimizin üç tabîbi ile iki serhastabakıcısı lekeli hummâ musâblarına karşı insânî vazîfelerini îfâ eder iken terk-i hayât eylediler. Bu heyʼet 1915 sene- sinin nihâyetine kadar îfâ-yı vazîfeye devâm etdi ve o sırada esbâb-ı askeriyeden dolayı Erzurum'da kalan askerin ihtiyâcâtını teʼmîn etmek üzere efrâddan bazılarını ve malzeme-i sıhhiyenin bir kısmını Erzurum'da bırakarak asıl heyʼet Erzincan'a çekildi. Heyʼetin bu sûretle ikiye ayrıldığını gören Hilâl-i Ahmer, Erzurum'a karadan ikinci bir heyʼet iʻzâm eyledi. Erzurum'a kadar gidebilen bu ikinci heyʼet, 1.000 yataklık bir nekâhethâne küşâd etmiş ise de faʻâliyeti ancak iki ay kadar devâm edebildikden sonra evvelâ Erzurum'dan Erzincan'a, oradan da Kemah'a ve bilâhare Kayseri'ye kadar çekildi. 1916 senesinin sonuna doğru ordunun bulunduğu havâlîden daha gerilere çekilmesi üzerine birinci heyʼet-i sıhhiyemiz Sivas'a gelerek orada bir hastahâne teʼsîs etdi. Sıhhiye-i askeriyeye yar- dım etmekle berâber Hilâl-i Ahmer heyʼeti, sıhhat-i umûmiye işleriyle de ciddiyetle iştigâl etdi ve ez-cümle kuduz köpek tarafından ısırılanların berây-ı tedâvî Dersaadet'e kadar gitmek külfetinden kurtulmaları için Sivas'da bir Pasteur Enstitüsü teʼsîs ve küşâd eyledi. Bütün masârıfı heyʼetimiz ta- rafından derʻuhde edilen bu enstitü büyük ve mebrûr bir faʻâliyet ibrâz etdi. Diğer tarafdan, yine aynı heyʼet tarafından ordu ve ahâlînin ihtiyâcâtını teʼmîn etmek üzere serum ve aşı ihzâr etmeğe mahsûs bir laboratuvar meydâna getirildi. Bu laboratuvarda adedi yüz binden fazla mevâd üzerinde portör (mikrob hâmilleri) taharriyât ve tedkîkâtı icrâ ve Kafkasya ordusunun kolera, hummâ-yı tifoidi ve çiçek aşıları husûsundaki ihtiyâcâtı belağan mâ-belağ tatmîn edildi. Bu heyʼet, harbden mütevellid sefâletin sevkiyle sokaklarda dolaşan yetîm çocukları da topla- yarak hâllerinin terfîhiyle iştigâl etdi. Bu bîçâreler düşman istîlâsı netîcesinde babalarını ve âilelerini gâib ederek ötede beride serseri bir sûretde dolaşmağa başlamışlardı. Heyʼetimiz 500 çocuk barındı- racak bir eytâmhâne vücûda getirerek aldığı yetîmlerin iʻâşe ve ilbâslarını derʻuhde ve teʼmîn etdi. Dört sene (1914-1918) kadar faʻâliyetde bulunmuş olan birinci heyʼetimiz, demin taʻdâd edilen hidemâtından gayrı 8.988 hasta ve mecrûh tedâvî etdi. İkinci Hilâl-i Ahmer heyʼetine gelince; bu heyʼet sonraları Kayseri civârında Zencidere nâm mahalde 1.000 yataklık bir nekâhethâne küşâd etdi. Fakat sık sık vukûʻ bulan tebdîl-i mekân yü- zünden malzeme-i sıhhiyesinin mühim bir kısmını gâib eden bu heyʼete İstanbul ve Eskişehir'deki anbârlarımızdan [63] muhtâc olduğu bi'l-cümle eşyâ yeniden gönderildi. Heyʼet-i mezkûre bu min- vâl üzere altı ay kadar faʻâliyetde bulundu. Fakat Kayseri şehri ordunun İstanbul ile cebhe arasında mühim bir muhâbere ve münâkale merkezi olmağa başladığı için her tarafdan Kayseri'ye gönderilen zuʻafâ-yı askeriyenin adedi gitdikçe artdı ve Kayseri Nekâhethânesi'nin 2.000 yatak istîʻâb edecek bir hâle ifrâğına mecbûriyet elverdi. İkinci heyʼetimiz dahi birinci heyʼetimiz gibi sokaklardan toplayabildiği eytâmın ahvâliyle işti- gâl ederek 500 kadar yetîmi âğûş-ı şefkatine aldı. Bu zavallı yavrucakların şerâit-i sıhhiyeleri müsâʻid olmağa başlar başlamaz, heyʼetimiz bunlara istifâdeli bir sanʻat öğretmek vazîfesini dahi derʻuhde eyledi. Sâha-i faʻâliyetinin vüsʻatinden istifâde eden heyʼetimiz, olduğu yerde hastabakıcı kolları vü- cûda getirmeğe çalışmış ve hastahânede bulunan kırk kadar Ermeni kadınına hastabakıcılık dersi vermişdir. Tedrîsât biter bitmez, bu kadınlar Hilâl-i Ahmer Hastahânesi'nde muʻayyen bir ücretle hastabakıcı olarak çalışdırıldılar. Heyʼetimiz Kayseri'den Dersaadet'e avdet ederken bu hastabakıcı- lardan bazılarını da masârıf-ı seferiyelerini tesviye ederek berâberce Dersaadet'e getirdi.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=