HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 1
Osmanlı Hilâl-i Ahmer Mecmû ‘ ası Sayı 3 82 Hilâl-i Ahmer'in Harb Cebhelerindeki Heyʼet-i Murahhası Kafkasya cebhesindeki Hilâl-i Ahmer heyʼetleri gönderilen malzeme-i sıhhiye ve eşyâ-yı sâi- renin îsâli husûsunda müşkilât çekilmekde olduğunu haber alan Hilâl-i Ahmer Merkez-i Umûmîsi, bütün bu güçlüklerin refʻ u izâlesi çârelerine tevessül ederek İstanbul ile Erzurum arasında birkaç menzil noktası ikâme etmeğe karâr verdi. Meşâhîr-i etıbbâmızdan Doktor Âsaf Derviş Paşa'nın taht-ı riyâsetinde teşekkül eden bir heyʼeti bu mesʼelenin tedkîkine meʼmûr eyledi. Heyʼet-i murahhasa nâmını alan bu teşkîlâtın vazîfesi Kafkasya cebhesi etrâfında faʻâliyetde bulunan heyʼetlerimizin ih- tiyâcâtını, dolaşdıkları yerlerin ahvâl ve ihtiyâcât-ı sıhhiyesini tedkîk ederek bu husûsda merkez-i umûmîye sarîh maʻlûmât vermekden ibâret idi. Bu heyʼet-i murahhasa vazîfesini yoluyla îfâ ederek matlûb olan netîceyi elde etdi ve seyâhati hakkında Hilâl-i Ahmer Merkezi'ne gönderdiği raporların saʻyimize devâm ve vazîfemizi daha iyi bir sûretde îfâ eylememiz husûsunda çok teʼsîri oldu. Filistin Cebhesi Süveyş Heyʼet-i Sıhhiyesi Süveyş Kanalı cebhesinde tahaşşüd eden ordumuzun imdâdına yetişmek üzere Hilâl-i Ahmer Cemʻiyeti 1914 senesi Kânûn-ı Evvel'inde yeni bir heyʼet-i sıhhiye teşkîl etdi. Süveyş heyʼetinin gayr-ı sâbit ve seyyâr bir heyʼet sıfatıyla dahi icrâ-yı faʻâliyetde bulunabile- ceği nazar-ı iʻtibâra alınarak malzeme-i sıhhiyesinin de o maksada göre intihâb edilmesi düşünüldü. Binâenaleyh [64] bu heyʼete birinci nevʻden mebzûl malzeme-i sıhhiye, bütün teferruʻât ve levâzı- mıyla bir röntgen cihâzı ve bakteriyoloji âlât ve techîzâtı iʻtâ edildi. Pâyitahtın meşhûr tabîblerinden Doktor Neşet Ömer Bey'in taht-ı riyâsetinde bulunan bu Sü- veyş heyʼeti, 15 Şubat 1915 târîhinde Kudüs'e vâsıl olarak ordu sıhhiye idâresinde yerleşdi. Orduyu ileri harekâtında taʻkîb etmek zamânına intizâren heyʼet, Kudüs'de ayrıca teşkîlât yaparak Süveyş Kanalı'ndaki harekât-ı askeriyede mecrûh düşenleri hastahânelerine yatırıp tedâvî etdi. Diğer tarafdan da orduya serum ve aşı tedârük etmek maksadıyla ayrıca laboratuvarlar açdı. O havâlîde hüküm-fermâ olan sârî göz hastalığını, trahomu tedâvî etmek niyetiyle açılan serîriyâtın ahâlîye fevkalâde hidemât ve muʻâvenâtı sebk etdi. O zamân orduda hummâ-yı râciʻa ve lekeli hummâ hastalıkları hüküm sürüyor idi. Kudüs'deki İngiliz hastahânesi emrâz-ı sâriye musâblarına tahsîs edilerek idâresi heyʼetimize tefvîz olundu. Hilâl-i Ahmer Merkez-i Umûmîsi Kudüs ve civârında hummâ-yı râciʻanın istîlâî bir hâlde bu- lunduğunu istihbâr eder etmez, heyʼete azîm bir mikdârda neo-salvarsan ilâcı göndererek bütün o havâlînin belediye dâirelerine tevzîʻ etdirdi. Ordunun Sina şibh-i cezîresine ve Tih Sahrâsı'nın içlerine doğru ilerlemesi harekâtı başladığı sırada heyʼetimiz Kudüs'de İngiliz Hastahânesi'nde meʼmûrîn ve müstahdemîn-i kâfiye bırakdıkdan sonra bütün teşkîlâtıyla berâber çöllere doğru koşdu. Hilâl-i Ahmer heyʼeti Sina Çölü meydânında Hafiretü'l-Avce'ye vâsıl olur olmaz, bi'l-cümle te- ferruʻât ile mücehhez bir seyyâr hastahâne teʼsîs etdi. Çölün ortasında vücûda getirilen bu müessese- nin ameliyât odaları, röntgen cihâzı, elektrik ziyâsı gibi bütün ihtiyâcâtı tatmîn edilmiş idi. Denilebilir ki, Hilâl-i Ahmer'in Hafiretü'l-Avce Hastahânesi, sahrânın yakıcı kumları üzerinde uzaklardan gelen hasta ve mecrûhlara hayât ve sıhhat bahşeden bir vâha idi!..
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=