HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 1
Osmanlı Hilâl-i Ahmer Mecmû ‘ ası Sayı 3 83 Çöl ortasında heyʼetimizin takayyüdâtına tevdîʻ edilen bu seyyâr hastahâne ile askerî hastahâ- ne, sahrânın yegâne müessesât-ı sıhhiyesini teşkîl ediyor ve ordunun ihtiyâcâtına belağan mâ-belağ kifâyet eyliyor idi. Heyʼetimiz bu mevkiʻde altı ay kaldı. Sonra ihtiyâcât-ı askeriyeden ve o aralık ordunun almış olduğu vazʻiyetden dolayı Hafiretü'l-Avce'de yalnız yirmi beş yataklık seyyâr bir hastahâne bırakarak Kudüs'e avdet etdi. Harekât-ı harbiyenin arz etdiği tehlikeli vazʻiyete rağmen Hafiretü'l-Avce'nin bu mini mini hastahânesi son dakîkaya kadar vazîfesini îfâ ederek bir ay kadar daha faʻâliyetde bulundu. Bundan başka mevkiʻin vazʻiyet-i coğrafiyesi nazar-ı iʻtibâra alınarak bu küçük hastahânenin [65] emrine mecrûhları nakletmek vazîfesiyle mükellef bir hecin kolu dahi verilmiş idi. İşte bu şerâit dâhilinde Kudüs'e avdet eden heyʼetimiz ordunan hîn-i ricʻatinde icrâ eylediği muhârebelerde mecrûh düşen askerlerin tedâvîsiyle iştigâl etdi. Daha sonra seyyâr bir hastahâne teş- kîl etmek ve tedârükâtda bulunmak üzere Filistin'de trenlerin mebdeʼ-i hareketi olan Vadi-i Sarar'a gitdi. Heyʼet Vadi-i Sarar'a vusûlünü müteʻâkib kırk sekiz sâʻat zarfında Hafiretü'l-Avce'de olduğu gibi iyiden iyide yerleşerek derhâl mecrûh kabûl edebilen bir hastahâne ihzâr etmiş idi. Heyʼetimiz bu havâlîde âdetâ bir menzil hastahânesi vazîfesini yapdı. Vadi-i Sarar'a gelen mecrûh ve hastalara heyʼetimizce takayyüdât-ı evveliye icrâ ve iʻâşeleri teʼmîn edildikden sonra kendileri hastahânemizin vesâitiyle cebhe gerisindeki sâbit hastahânelere iʻzâm ediliyorlar idi. Cerîhaları vahîm olan hastalar ise alıkonuluyordu. Heyʼet, Vadi-i Sarar'da bu minvâl üzere yedi ay kadar çalışdı. Fakat son zamânlarda seyyâr hastahâne harb sahne-i harekâtına çok yakın bulunuyor idi. Ordunun biraz daha çekilmesi üzerine düşmanın tayyâre hücûmları ve bomba infilâkları altında dahi yine eskisi gibi vazîfesini yapmağa saʻy ü gayret etdi. Fakat daha sonraları düşman eline esîr düşmemek için ale'l-acele olduğu yerden uzaklaşmak mecbûriyetinde kaldı ve o sırada vesâit-i nakliyeden mahrûm bırakıldığı cihetle mec- rûhları ve hastaları berâberinde alıp götürmesi mümkün olmadı. Bununla berâber heyʼetimiz Vadi-i Sarar'da mecrûh ve hastalara bakmak üzere mikdâr-ı kâfi meʼmûrîn ve müstahdemîn bırakmaksızın çekilmedi. Düşmanın tayyâre ve bomba hücûmlarından kaçmağa çalışan heyʼetimiz, maʻatteessüf malzemesinin büyük bir kısmını da olduğu yerde terk etmeğe mecbûr oldu. Binâenaleyh Şam'a avdet etdiği sırada malzemesinden ancak pek az bir şey kalmış idi. Bunun üzerine Hilâl-i Ahmer Merkezi Şam'a büyük mikdârda eşyâ ve malzeme-i sıhhiye göndermeğe şitâbân oldu. İstanbul'dan vürûd edecek malzeme-i sıhhiyeye intizâr edildiği sırada heyʼetimiz yine boş dur- mayarak Şam'da 200 yataklık bir hastahâne teʼsîs etdi. Fakat malzeme-i sıhhiye gelir gelmez, ordu sıhhiye dâiresinden aldığı taʻlîmâta tevfîkan Şam'dan Hicaz şimendiferi üzerinde Derʻa mevkiʻine giderek Vadi-i Sarar'da olduğu gibi orada da bir menzil hastahânesi küşâd etdi. 1918 senesinin sonbahâr vekâyiʻini müteʻâkib heyʼetimiz Derʻa'yı terke mecbûr olarak tekrâr bir hastahâne açmak üzere Şam'a avdet etdi. Bir müddet sonra Şam şehri İngiliz askeri tarafından iş- gâl edilmiş ise de heyʼetimiz yine işinden ayrılmayarak âğûş-ı şefkatine tevdîʻ edilmiş olan mecrûhîni Şam'da tedâvîye devâm eylemişdir. İngiliz idâre-i sıhhiye-i askeriyesinin Şam'da heyʼetimize karşı gösterdiği teshîlâtdan dolayı ayrıca arz-ı teşekkürât ederiz. [66] İngiliz ve Fransız sıhhiye-i askeriyesi rüesâsı, müşkil vazîfelerinin hîn-i îfâsında göster- dikleri cehd ü gayretlerinden dolayı heyʼetimiz erkânını samîmiyetle tebrîk ederek haklarında bezl-i sitâyiş eylediler.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=