HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 1

Osmanlı Hilâl-i Ahmer Mecmû ‘ ası Sayı 4 109 muʻâmelesini icrâda hâzır bulunmağa meʼmûr eylediği Ali Macid Bey'in mübâdele-i mezkûre hakkında bazı tafsîlâtı ihtivâ eyleyen raporunu bu nüshamıza derc ediyoruz: "-28 Teşrîn-i Evvel 1337 [28 Ekim 1921] târîhine musâdif Cuma günü sâʻat altıda Dersaadet İngiliz Fevkalâde Komiserliği Ataşemiliteri Mîralây Baird ile Trabzon'da bulunan Mîralây Raw- linson'u almak ve bilâhare İnebolu'ya avdet etmek üzere Somme destroyeriyle Trabzon'a müteveccihen hareket etdik. Dehşetli bir fırtınadan sonra 30 Teşrîn-i Evvel'de Trabzon'a vâsıl olduk. Mîralây Baird'in Trabzon Askerî Kumandanlığı'na hitâben yazdığı mektûbu hâmilen karaya çıkarak Fırka Kumanda- nı Seyfi Bey'e mülâkî oldum. [82] Mîralây Rawlinson'un sûret-i teslîmi hakkında İstanbul'da alâkadârân arasında takarrür eden mübâdelenin son şekline âid teferruʻât henüz Trabzon'a teblîğ edilmediği için Trabzon kumandanı Ankara'dan istiʻlâm-ı key- fiyete mecbûr oldu. Mesʼelenin uzayabilmesi ihtimâline binâen İngiliz gemisine dönerek Mîralây Baird'e îzâh-ı keyfiyet etdim ve tekrâr karaya çıkdım. Karaya çıkdığımdan iki sâʻat sonra Seyfi Bey Ankara'dan lâzım gelen taʻlîmâtı almış olduğundan Mîralây Rawlinson ile üç emirber neferini bilâ-kayd ü şart teslîme âmâde olduğunu bildirdi. Mîralây Baird'i keyfiyetden haberdâr etmek üzere gemiye gitdim ve mûmâileyh ile berâber karaya çıkarak Seyfi Bey'in nezdine git- dik. Beş-on dakîka sonra Mîralây Rawlinson bulunduğumuz yere gelmekle İngiliz delegesi mûmâileyhi resmen tesellüm etdi. Bize tahsîs kılınan arabalar ile iskeleye avdet etdik. Fırka kumandanı, mevkiʻ kumandanı ve iskele kumandanı beyler İngiliz heyʼetini iskeleye kadar teşyîʻ eylediler. Gösterilen bu son derece âsâr-ı mihmân-nüvâzî, İngiliz zâbitleri üzerinde hoş bir teʼsîr bırakdı. Trabzon'da başka işimiz kalmadığından hemen limandan hareket etdik. 31 Teşrîn-i Evvel Pazartesi sabâhı, müdhiş denize rağmen İnebolu önünde idik. İngiliz Mübâdele Heyʼeti'ni hâmil Centaur hafîf zırhlı kruvazörü ile Malta'daki vatandâşlarımızı hâmil olan Montenol ve Krizantemum vapurları henüz İnebolu önüne gelmiş bulunuyorlar idi. Havâ yağmurlu, soğuk, deniz fevkalâde coşkun idi. Böyle bir havâda mübâdelenin ne sûretle icrâ edilebileceği key- fiyeti herkesi düşündürüyor idi. Centaur gemisinden gönderilen bir motor ile hemen zırhlı gemiye geçerek mübâdele heyʼeti reîsi olan General Franks'a mülâkî oldum. Mübâdele heyʼeti aʻzâ-yı sâiresi Mîralây Baird, Binbaşı Johnson, Yüzbaşı Armstrong ve Mülâzım-ı Evvel Ghider Han'dan mürekkeb idi. General Franks, Hilâl-i Ahmer Cemʻiyetince maʻrûf bir sîmâdır. Müşârunileyh Gemlik ve havâlîsinde Yalova ve İz- mid'de vukûʻa gelen Yunan fecâyiʻini tahkîke meʼmûr edilmiş olan beyne'l-müttefikîn heyʼetinin reîsi idi. Trabzon'dan avdetimizden evvel, General Franks'in heyʼeti aʻzâsından iki zât İnebolu'ya çıkarak Balkan Harbi'nden beri Hilâl-i Ahmer'imize muʻâvenet etmekden fâriğ olmayan Hindistan ekâbir-i mütefekkirîninden İngiliz Hilâl-i Ahmer Cemʻiyeti Reîs-i Âlîsi ve cemʻiyetimizin muhibb-i samîmîsi eʻâzım-ı İslâm'dan muhterem Emir Ali hazretleri S. E. Ameer Ali, un des plus grands penseurs Indiens, président du Croissant-Rouge Anglais et ami sincère du Croisstant-Rouge Ottoman. S. E. Ammer Ali sert la cause du Croissant-Rouge depuis la guerre Balkanique

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=