HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 1

Osmanlı Hilâl-i Ahmer Mecmû ‘ ası Sayı 5 150 Bu gibi hastahâne gemileri ile İstanbul'a gelen mecrûhlar Sirkeci'de Hilâl-i Ahmer Merkez-i Umûmîsi aʻzâsından Kemal Ömer Bey'in nezâreti altında ibzâl-i faʻâliyet eden çayhânede, gemiler- den çıkan mecrûhlara çay ve ekmek verildikden ve takayyüdât-ı lâzıme-i sâirede bulunduktan sonra cemʻiyetimizce orada âmâde bulundurulan arabalar ile mecrûh ve hasta askerler hastahânelere sevk edilir idi. Hilâl-i Ahmer'in İstanbul'daki Müessesât-ı Sıhhiyesi Hilâl-i Ahmer, 1915 senesi Mart'ına kadar uzak cebhelerdeki müessesâtına âid teşkîlât ile iştigâl etmişdir. Fakat iʼtilâf devletlerinin Çanakkale'ye asker çıkarmaları üzerine ve 8 Mart 1915 târîhinde vukûʻ bulup meydânda birkaç bin mecrûh bırakan melhame-i kübrâyı müteʻâkib Hilâl-i Ahmer bu mecrûhlara barınacak yer yetişdirmek için İstanbul'da dahi ale'l-acele ve vâsiʻ bir mikyâsda teşkîlâtda bulunmağa mecbûr oldu. Etıbbâ, müstahdemîn ve malzeme-i sıhhiyeleri iʻtibârıyla pek mükemmel bir sûretde işlemiş olan âtîdeki hastahâneleri açdı: [114] Hastahânenin İsmi Yatak Adedi Dârülfünûn Hastahânesi 1.700 Galatasaray Sultânîsi Hastahânesi 1.500 Galata Hastahânesi 500 Taksim Hastahânesi 500 Cağaloğlu Hastahânesi 500 Kadırga Hastahânesi 250 Darüşşafaka Hastahânesi 500 Bu hastahânelerde tedâvî edilen mecrûhların mecmûʻu 19.445'e bâliğ olmuş ve Çanakkale muhâsamâtı nihâyet bulur bulmaz, bu hastahâneler de kapanmışdır. Nukahâ ve Maʻlûlîne Muʻâvenet Hilâl-i Ahmer, nukahâ ve maʻlûlîne imdâd etmek üzere ayrıca ve husûsî teşkîlât vücûda getirdi. Evlerine avdet eden nukahâ ile maʻlûlîn, nakilleri için vesâit-i nakliye tedârük edilinceye kadar şimendifer istasyonlarında uzun müddet beklemek mecbûriyetinde idiler. Hilâl-i Ahmer, bu mühim mahzûru nazar-ı iʻtibâra alarak Anadolu şimendiferi boyunca bir takım yurdlar vücûda getirdi. Her biri ellişer yatakdan ibâret olan Haydarpaşa, Eskişehir, Ankara, Konya, Ulukışla ve Niğde yurdlarının bu bâbdaki hidemâtı cidden azîmdir. Ulukışla Üçüncü Kafkas Ordusu münâkalâtının yol başı ve bundan dolayı birçok nukahâ ve maʻlûlînin ictimâʻgâhı olduğu için bu son yurd, sonraları hastahâne hâline ifrâğ edildi. Bütün bu yurdlar iki sene kadar ibrâz-ı faʻâliyet etmiş ve ancak Ordu Sıhhiye Dâiresince artık idâmesine lüzûm kalmadığına hükmedildikden sonra kapadılmışdır. Haydarpaşa yurduna gelince; bu müessese günde dört yüz kişinin itʻâm ve beytûtetini teʼmîn etmek sûretiyle Mütâreke'nin zamân-ı akdine kadar devâm etmişdir. Mütâreke'den sonra ve mevcûd askerlerin terhîsi sırasında Haydarpaşa yurdu, İstanbul'dan geçmek sûretiyle memleketlerine avdet eden birçok efrâd-ı askeriyeye misâfirhâ- nelik hizmetini görmüşdür. (Mâbaʻdi var.)

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=