HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 1
Osmanlı Hilâl-i Ahmer Mecmû ‘ ası Sayı 10 318 Hilâl-i Ahmer'e Hâricden Gelen Muʻâvenetler Bulgaristan dâhilindeki Karacaali kasabası ahâlî-i İslâmiyesi tarafından Karacaali Mebʻûsu Salim Bey vâsıtasıyla 200.000 leva, kezâlik Bulgaristan'da Ruscuk ve havâlîsi ahâlî-i İslâmiyesi tarafından Ankara Hilâl-i Ahmer Murahhaslığı'na 171.000 leva 2 , Tunus'da Sfaks şehri el-Medrese- tü'l-Ehliyeti'l-Kurʼâniyeti't-Tehzîbiye talebe ve heyʼet-i taʻlîmiyesi tarafından Ankara Hilâl-i Ahmer menfaʻatine, Medrese Müdürü Muhammed Muhammed et-Terikî Bey maʻrifetiyle tertîb edilen bir müsâmerenin vâridâtı olarak 820 frank (Bu meblağ yalnız talebe ve muʻallimlerden cemʻ edilmiş- dir.), kezâlik Sfaks [229] şehri tüccâr-ı muʻteberesinden Ahmed Muhammed es-Selâmi Bey maʻri- fetiyle cemʻ olunan 3.721,45 frank, Tunus'da çıkan el-Vezîr Gazetesi Müdürü et-Tayyib bin İsa Bey maʻrifetiyle 605 frank (Bu meblağın müteberriʻleri: Mağrib-i Aksâ'da Darülbeyza şehrinde mukîm eş-Şerîf Muhammed bin Yahya el-Ukaylî Bey 555 frank, Tunus'da Kelibya şehrinde mukîm Ali bin el-Hâc Rahume Bey 50 frank), Amerika'da New Orleans'da mukîm Giridli Mehmed Modnoyas Bey tarafından 400 drahmi, Anadolu cebhesinde fedâ-yı nefs eden Türkiye Büyük Millet Meclisi ordusu kahramân mecrûhlarının emr-i tedâvîsi husûsunda sarf edilmek üzere Bulgaristan'da Şumnu ve mül- hakâtı ahâlî-i İslâmiyesi tarafından toplanılan ve şehr-i mezkûr tüccâr-ı muʻteberesinden Mustafa Hacı Tokalef Bey maʻrifetiyle gönderilen 95.000 leva mukâbili olan 1.000 Osmanlı lirası, Kıbrıs'da Magosa şehri ahâlî-i İslâmiyesi'nden Vakit gazetesi maʻrifetiyle 50 İngiliz lirası vürûd etmişdir. Hilâl-i Ahmer bütün bu müteberriʻîn ve mütevassıtîn-i kirâma alenen beyân-ı teşekkür eder. _______________ Samanlıdağ Şibh-i Cezîresi Muhâcirleri (Dokuzuncu numaradan mâbaʻd) "-24-25 Haziran gecesi sâʻat dokuzda Yunan heyʼeti, sıkılmadan yemek ve yatmak için vapura döndü. Bu derece bir küstâhlık başka milletlerde nâdir görülür. Vapurda herkes bunlara karşı muhık bir nefret hissediyordu. Mürettebât hâl-i galeyânda olduğundan teskîni îcâb etdi. Yemek yenildi. He- pimiz güvertede idik. Latîf bir mehtâb, denizin berrâk sularında çıldırtıcı akisler yapıyor. Karşımızda pırıl pırıl yanan parlak nokta, Mudanya önünde yatan Kalkış nâmındaki Yunan gemisi imiş. Dürbün ile bakar iken Yunan zâbitlerinden biri: '-Oraya dürbün ile bakmayınız, yasakdır!' demesin mi? Tabîʻî, îcâb eden cevâbı aldı. Güverte- nin kıç tarafında bir Yunan çavuşunun yine Konyalı bir Rum olan İngiliz tercümânı ile görüşmesi de Yunan heyʼetinin miʻdesini bulandırıyor idi. Biraz asabî olan İtalya emirberi de vapurun o tarafında idi. Bir mesʼele hudûsundan korkuyor idim. Bereket versin ki, yine geminin o tarafında bulunan Fran- sız jandarmalarının muʻtedil fikirli kimseler olması beni tatmîn ediyor idi. 25 Haziran 1337 [1921] Cumartesi günü Yunan heyʼeti, satışına devâm etmek için karaya çık- dığı gibi müttefikîn heyʼeti ile birlikde Doktor Kemal Muhtar Bey dahi karaya çıkdı. Bir-iki sâʻat içinde, hayvân alımı bitmiş ve cebren denilecek derecede ve yok pahasına alınmış olan hayvânlar, ahırlara kapadılmışdır. 2 Ruscuk İʻâne Komisyonu Sandık Emîni Bekir Bey tarafından Hilâl-i Ahmer'e yazılan bir mektûbda deniliyor ki: "-Türk illerini bedhâh düşmanın nuhûsetli ayakları altından kurtarmak ve Türk afîf ve mukaddes varlığını korumak yolunda pâk kanlarını îsâr eden Türk evlâdlarının yaraları kadar bura Türklerinin zâten üzüntüde olan yürekleri de sızlamakdadır. O yaralardan bazılarını sarabilmek bura Türkleri için çok şerefli bir tesellî olacakdır".
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=