HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 1
Osmanlı Hilâl-i Ahmer Mecmû ‘ ası Sayı 11 349 KırımAçlarına Yardım Kırım ahâlî-i İslâmiyesi'nin aç kaldığı ve bu açların imdâdına yetişmek üzere İstanbul'daki Kırım Cemʻiyet-i Hayriyesi'nin Hilâl-i Ahmer makbûzlarıyla topladığı iʻâne esmânı ile beş yüz ve Ankara Hilâl-i Ahmer Murahhaslığı'nın iʻânesiyle kezâlik beş yüzer çuval yani cemʻan bin çuval un mübâyaʻa edildiğini ve bu [249] unların Kırım'a gönderilmek üzere olduğunu geçenlerde yazmış idik. Bu bin çuval unu Sivastopol'e götürmek üzere iʻzâm edilen Hilâl-i Ahmer Merkez Anbârı meʼmûrlarından Ahmed İlhami ve Hasan Hüsnü Beyler bu kere vazîfelerini bi'l-ikmâl Dersaadet'e avdet etdiler. İlhami Bey'in bu seyâhat hakkında tanzîm eylediği raporun bazı aksâm-ı mühimmesini buraya naklediyoruz: "-Geçen Mayıs'ın yirmi dördüncü Çarşamba günü Dersaadet'den hareketle iki gün sonra No- vorosisk'e muvâsalat etdik. Vizesi olmayan yolcuların dışarıya çıkmalarına hükûmet-i mahalliyece müsâʻade edilmediğinden 31 Mayıs'a musâdif Çarşamba gününe kadar vapurda kaldık. O gün Novo- rosisk'de bulunan Türk Konsolosu Sabri Bey tarafından Sivastopol Umûr-ı Hâriciye Vekîli Thomson Yoldaş'a yazılan tavsiyenâme sâyesinde Rusya Hükûmetince karaya çıkacak umûm yolculardan alı- nan onar lira harcdan muʻâf tutulduk ve diğer birçok teshîlâta dahi mazhar olarak Sivastopol'e çıkdık. Vakit geç olduğundan o gün hiçbir iş görülemedi. Haziran'ın ikinci günü Sivastopol'de Tatar cemʻiyeti olmadığını ve bize muʻâvenet edecek kimse bulunmadığını öğrendik. Bunun üzerine un çuvallarının vapurdan çıkarılması ve emîn bir mahalde muhâfaza edilmesi için mahall-i mezkûr iʻâşe riyâseti nez- dinde teşebbüsâtda bulunduk. Bize muʻâvenet etmeleri husûsu, Ankara Hükûmeti'nin işʻârı üzerine Moskova Hükûmeti'nden evvelce kendilerine de emredilmiş olduğundan onları bilâ-masraf vapurdan çıkararak nezâretimiz tahtında bir mahalde muhâfaza ve yalnız tevzîʻ zamânında kendilerinin dahi nezâret eyleyeceklerini ve reʼy ü işʻârımız olmadıkça katʻiyen onlara dokunulmayacağını ve hattâ onların vazʻ edileceği deponun anahtarı ile ayrıca bir sened dahi vereceklerini söylemek sûretiyle teʼmînâtda bulundular. Onlar, Ruslar tarafından ve tarafımızdan ikâme edilen meʼmûrlar ile nevbetçi- lerin nezâreti tahtında vapurdan çıkarılarak vezn edildi ve rıhtım üzerinde üstü kapalı bir mahalle istif etdirildi. Un çuvallarının adedi tâm çıkmış ise de kısmen delinmiş olduğundan hîn-i veznde 3.871 pud ve 11 fund ki, cemʻan 61.940 kilo geldi. Delik çuvallar sicim tedârüküyle dikdirildi. Hâlbuki Dersaadet'den tahmîl olunan mikdâr 63.000 kilo olduğundan yükletme ve boşaltma esnâsında yüzde bir buçuk nisbetinde zâyiʻât vukûʻ bulmuş olduğu anlaşıldı. Onların ihrâcı esnâsında bir tüfenk sesi işidildi. Bu tüfengin, iskelenin altında bir takım küçük çocuklar saklanarak aralıklardan çuvalları delip çalmakda olduklarını gören nevbetçiler tarafından berây-ı tehdîd atılmış olduğu anlaşıldı. Bu- nun üzerine onların bulundukları yerde daha ziyâde kalmasına emniyet edilemediğinden yine aynı rıhtımın daha gerisinde bir mahalle nakledilerek nevbetçiler tezyîd edildi. Bu ihtimâmâtımıza rağmen onların mahall-i mezkûrda kalmasında dahi her hâlde tehlike melhûz olduğundan devâir-i resmiyenin kapanmış olmasına bakmayarak iʻâşe reîsinin hânesine gidip beyân-ı hâle mecbûr oldum. İʻâşe reîsi, vakit geç olduğundan hammâl bulmak, depo tedârük etmek imkânı olmadığını ve buna mukâbil nev- betçileri tazʻîf etdireceğini söyledi. Ertesi günü onlar muhâfazalı bir depoya nakletdirildi. İʻâşe riyâsetinin muʻâmelesi ve göster- diği bu muʻâvenete mukâbil, kendisi teklîf etdiği hâlde deponun anahtarları ile verilmek istenilen makbûz senedini almadık. 4 Haziran'a tesâdüf eden Pazar günü devâir ve hattâ kahve ve lokantalar bile gece gündüz res- men kapalı olduğundan hiçbir muʻâmele yapılamadı ise de Pazar günü iʻâşe riyâseti tarafından tahsîs edilen otomobil ile Akmescid'de bulunduğu rivâyet olunan Tatar cemʻiyeti ile görüşmek üzere yola
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=