HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 1

Osmanlı Hilâl-i Ahmer Mecmû ‘ ası Sayı 12 385 la ve havâlîsi için dahi bin lira tahsîs ve tefrîk ederek Isparta'ya irsâl etmişdir. Isparta Hilâl-i Ahmer Merkezimiz de Isparta hânemizle müştereken bu emr-i hayra şitâb etmiş ve cebheye iki tabîbden ve meʼmûrîn-i lâzımeden mürekkeb bir imdâd heyʼeti iʻzâm etmişdir. Heyʼet-i murahhasa Muğla mer- kezine bir yardım olmak üzere iki haftada bin beş yüz lira irsâl etdiği gibi bir hafta evvel ittihâz etdiği bir karâr ile de Söke ve Kuşadası muhâcirlerinden en ziyâde muhtâc-ı muʻâvenet oldukları sâbit olan- lara bir aylık iʻâşelerini ve beş yüz çocuk, bin kadın ve beş yüz erkeğe muktezî külliyetli mikdârda çamaşır ihzâr ve bugün meʼmûr-ı mahsûsumuza tevdîʻan ve Mersin tarîkıyla mahalline irsâl etmişdir. İlk günler iʻâşe için yeniden iki bin lira tahsîs ve irsâl etdiği gibi merkez-i umûmîden dahi dört yüz çuval unun ilk vâsıta ile Gülek limanına irsâlini ricâ etmişdir. Eşyâ meyânında beş yüz battâniye, bin beş yüz don, bin beş yüz gömlek, birçok kadın elbiseleri, çocuk gömlek ve elbiseleri vesâire vardır. İki dispansere kifâyet edecek kadar eczâ-yı tıbbiye ve malzeme-i sıhhiye ile ayrıca on beş kilo kinin gönderilmişdir. _______________ HİLÂL-İ AHMER'İN FAʻÂLİYETİ Çiçek Hastalığı Hilâl-i Ahmer heyʼetlerinin ahâlîyi aşılamak husûsundaki hidemâtı da büyükdür. Bu heyʼetler Sivas'da, Kudüs'de ve Şam'da gerek orduya gerek ahâlîye birçok fâidesi dokunmuş olan çiçek aşısı dârü'l-istihzârları vücûda getirmişlerdir. Aşıya muktezî cam tüp tedârükü mümkün olmadığı zamân- larda mâdde-i mülkiha toz hâline ifrâğ ve o sûretle istiʻmâl edilmişdir. Bu usûl sâyesindedir ki, aşılar bozulmaksızın uzun müddet muhâfaza edilebilmişdir. _______________ Dâülkelb Müessesesi Kuduz illetine maʻrûz olanları zahmetli ve masraflı seyâhatlerden kurtarmak üzere heyʼetlerden biri Anadolu'nun merkezi olan Sivas'da küçük mikyâsda yirmi kişilik bir [274] Dâülkelb Müessesesi vücûda getirdi ve bu müessese çok iş gördü. _______________ Kolera Süveyş'deki heyʼet-i sıhhiyemizin bulunduğu sâhada kolera salgını şiddetle hüküm-fermâ ol- duğu için heyʼet-i mezkûre bilhâssa ve hastalığa karşı cidâl tertîbiyle iştigâl etmişdir. Heyʼetin teʼsîs etmiş olduğu bir enstitüde koleraya karşı bir nevʻ aşı ihzâr edilerek ahâlîye mütehassıs tabîbler maʻ- rifetiyle zerk edilirdi ve bundan başka koleraya musâb olanlar Kudüs'de, koleralılara tahsîs edilmiş olan ayrı bir hastahânede tedâvî edilirler idi. Orduyu koleranın sirâyetinden vikâye etmek için Vadi-i Sarar'da bir takım tecrîd barakaları inşâ edilmişdir. Bu barakalarda bulaşık addolunan Haleb ve Suriye kıtaʻât-ı askeriyesinden gelen askerler koleraya karşı aşılanarak bir müddet müşâhede altında bulundurulur idi. Bu tedâbîr sâyesinde hastalık cebheye bulaşmamışdır. _______________