HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 1
Osmanlı Hilâl-i Ahmer Mecmû ‘ ası Sayı 12 387 Gerek Hilâl-i Ahmer'in gerek Ordu Sıhhiye Dâiresi'nin muhtâc olduğu çamaşırların iʻmâli için muktezî olan bezi tedârük etmek için cemʻiyetimiz Adana'dan mübâyaʻa etmiş olduğu azîmü'l-mik- dâr pamuğun Almanya ve Avusturya'ya ihrâc müsâʻadesini taleb etdi. İşte bu sûretle Ordu Sıhhiye Dâiresi'ne binlerce çamaşır ve yatak bezi parçaları vermek imkânı hâsıl oldu. Hilâl-i Ahmer taʻdâd olunan bu eşyâdan başka Balkan Harbi esnâsında İngiltere'den celb etmiş olduğu iki büyük seyyâr hastahâneyi dahi Ordu Sıhhiye Dâiresi'ne teberruʻ etdi. Bundan başka Ordu Sıhhiye Dâiresi'nin talebini isʻâfen Cağaloğlu'ndaki 500 yataklık hastahânemizi kendisine terk etdik. Kezâlik Viyana'dan getirtdiğimiz Zander mekano-terapi âlâtını dâire-i mezkûreye iʻâre etdik. Sıhhiye Dâiresi, bu âlâtı istiʻmâl etmek sûretiyle maʻlûlînin taʻlîmi için Yıldız'da bir nevʻ enstitü meydâna getirmiş idi. _______________ Hilâl-i Ahmer'in İsmini Taşımakla Berâber Ordu Sıhhiye Dâiresi'ne Tâbiʻ Müessesât Hilâl-i Ahmer, İkinci Ordu Sıhhiye Dâiresince Diyarbekir'de açdığı beş yüz yataklık hastahâne- nin levâzım ve mefrûşâtını teberruʻ etdi. Bundan başka, Dobruca cebhesinde açılan iki yüz yataklık hastahânenin malzemesi ile ordu hizmetine terk olunan dokuz diplomalı hastabakıcının maʻâşları dahi Hilâl-i Ahmerce teʼmîn edilmiş idi. Hilâl-i Ahmer hastahânesi nâmı altında işlemiş olan bu has- tahânede 4.270 hasta ve mecrûh tedâvî edilmişdir. Ordu Sıhhiye Dâiresince etrâf çekilmesi ve mafsal sertliği gibi avârızı tedâvî etmek üzere Ilı- calı bir müesseseye ihtiyâc messetmekle bu husûsda Hilâl-i Ahmer'e mürâcaʻatla Bursa'da böyle bir müessese meydâna getirilmesi taleb edilmişdir. Cemʻiyetimiz merkez-i umûmîsi ile Bursa Hilâl-i Ahmer Merkezi 1.000 yatak ihtivâ edecek olan böyle bir müessesenin meydâna getirilmesine muktezî malzemeyi iʻtâ etdiler. Bu müessesenin masârıfı dahi Hilâl-i Ahmer tarafından derʻuhde edildi. _______________ Harb Üserâsına Hizmet Türkiye harbe girdiği ve ilk müsâdemât vukûʻ bulduğu andan iʻtibâren Salîb-i Ahmerler, Hilâl-i Ahmer Cemʻiyeti'nden harb üserâsıyla harb gâiblerinin ahvâline dâir maʻlûmât istemeğe başladılar. Merkez-i umûmîmiz, Balkan Harbi esnâsında Üserâ Şuʻbesi'nin [276] îfâ eylediği hidemâtı tahattur ederek ve bütün Avrupa Salîb-i Ahmerlerinin üserâ işleriyle iştigâl etmek üzere husûsî teşkîlât yap- dıklarını öğrenerek bu bâbdaki eski tecrübelerinden bi'l-istifâde hemen işe koyuldu ve evvelkinden daha vâsiʻ bir mikyâsda "Harb Üserâsı Komisyonu" nâmıyla mühim bir komisyon teşkîl etdi. Bu komisyonun teşekkülü üzerine Hilâl-i Ahmer hükûmetin bu bâbdaki vazîfesini teshîl etmek üzere üserâya taʻalluk eden işlerden bir kısmını kendisine vermesi için Harbiye Nezâreti'ne mürâcaʻat etdi. Çanakkale muhârebelerinin ilk günlerinden iʻtibâren Salîb-i Ahmerler üserâ listelerini taleb etdiler. Hilâl-i Ahmer tekrâr Harbiye Nezâreti'ne mürâcaʻat ederek ancak birçok müşkilât iktihâmın- dan sonra üserânın isimlerini almak müsâʻadesini istihsâl etmiş idi. Bu sûretle Fransız ve İngiliz üserâsının isimleri, biraz teehhur ile Fransız ve İngiliz Salîb-i Ahmerlerine gönderildi. Hilâl-i Ahmer bu hareketinde ne kadar isâbet etmiş oldu! Zîrâ üserâsından haber alamayan İngiliz Hükûmeti, Türk
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=