HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 1

Osmanlı Hilâl-i Ahmer Mecmû ‘ ası Sayı 12 390 muhâberâtın müşkilâtına rağmen hâl ve vazʻiyeti, üserânın mensûb oldukları hükûmetlere iblâğa [u] ğraşdıkları gibi hâiz oldukları salâhiyete istinâden bulundukları mahallerden mebâliğ-i kâfiye tedârük eyleyerek üserânın muʻâvenetine şitâbân oldular. Esbâb-ı adîde dolayısıyla tekessür eden muʻâmelâtın teshîli ve üserâya devâmlı ve muntazam muʻâvenet gösterilmesi lüzûmuna binâen bu sırada Danimarka ve İsveç Salîb-i Ahmerleri mesâʻî-i musîbeyi aralarında bi't-taksîm Türkler ile Almanları İsveçliler, Avusturyalılar ile Macarları Dani- markalılar taht-ı himâyelerine aldılar. Esâsen İsveç Salîb-i Ahmer Heyʼeti'nin üserâ ordugâhının bu- lunduğu şehirlerde başlarında birer murahhas olmak üzere birer merkezi ve makarr-ı hükûmetde dahi ayrıca umûmî bir merkezi var idi. Merâkiz-i mezkûre üserânın mevcudiyetini ve tebeddülât-ı umûmiyesini dâimâ mazbût bulun- durarak bunlara para tevzîʻâtından mâʻadâ malzeme iʻtibârıyla da bazı ihtiyâcâtı tesviye ve üserânın teshîl-i ihtiyâcâtına müteʻallik her nevʻ umûr ile iştigâl etmekde idiler. Dört-beş seneden beri mem- leketden getirdiği ve daha doğrusu esîr olduğu zamân üzerinde bulduğu çamaşır ve elbise ile gezen üserânın hâl ve kıyâfeti pejmürde bir şekil almış idi. Buna çâre olmak üzere mezkûr heyʼetlerce Çin ve Amerika pazarlarından bir hayli eşyâ tedârük edilerek zamân ve fırsat elverdikçe tevzîʻ olunur idi. İşbu eşyâ başlıca ayakkabı, iç çamaşırı, pamuklu uzun Çin hırkası, pantalonu, yorgan, havlu, mendil, ayakbezi, serpuş vesaireden ibâret idi. Bunlara ilâveten Rusya'nın yerli hastalığı hükmünde olan hummâ-yı tifoidi ile ordu tifosunun nâkili olan kehle vesâir haşerâtı mahva mahsûs tozlardan da herkese kutu kutu dağıtılıyor idi. Sibirya dâhilinde vukûʻa gelen ihtilâlât sebebiyle intizâmları bozulmuş demiryolları nakliyâtı arasında yüzlerce vagona muhtâc bulunan bu eşyâyı binlerce verst mesâfeden ve gasb ve ziyâʻ tehli- keleri arasından geçirmenin ve bu uğurda karşılanacak birçok mezâhim ve müşkilâtı iktihâm etmenin ne gibi mühim bir muvaffakiyet olduğunu ancak Rusya'da seyâhat edenler takdîr ve bu emr-i azîmin yalnız cidâl-i hayâtdaki müteşebbislikleriyle ve cürʼetleriyle temeyyüz eden bir ırkın mesâʻî-i tâkat ber-endâzânesiyle husûl bulabileceğini tasdîk ederler!... (Mâbaʻdi var.) _______________ TALTÎFÂT Viyana'da Hilâl-i Ahmer'e bilfiʻl hizmet ve muʻâvenetde bulunduğuna binâen şehr-i mezkûrda mukîm tebaʻa-i Devlet-i Aliyye-i Osmaniye'den Doktor Halkon Efendi'ye Hilâl-i Ahmer alâmet-i mahsûsalı gümüş, Adalar merkez meʼmûrîni tarafından vukûʻ bulan teberruʻât-ı nakdiyeye binâen mezkûr merkez nâm-ı maʻnevîsine alâmet-i mahsûsasız gümüş, teberruʻât-ı nakdiyesine binâen Bey- rut tüccâr-ı muʻteberesinden Abdülkadir er-Ricle el-Kassâr Efendizâde Muhammed Hayr Bey ile Taksim'de Café Commers ve Harbiye'de Merkez Birahânesi Sâhibi Ahmed Hilmi Bey'e alâmet-i mahsûsasız tunç, derc-i iʻânâtda mesbûk olan mesâʻî-i fevkalâdesine binâen Süleymaniye Ahz-ı As- ker Şuʻbesi Reîsi Binbaşı Safder Bey ile kolağalığından mütekâʻid Salahaddin Bey'e kezâlik alâmet-i mahsûsasız tunç madalyaları iʻtâ edilmişdir. Hilâl-i Ahmer'e vukûʻ bulan hizmet ve muʻâvenetlerine binâen İsveç Salîb-i Ahmer Cemʻiyeti tarafından inhâ edilen elli dokuz zâta alâmet-i mahsûsalı [279] gümüş ve tunç madalyaları verilmiş- dir. Bu elli dokuz zâtın esâmîsi, bu mecmûʻamızın Fransızca kısmında zikredilmişdir. Hilâl-i Ahmer, bütün bu zevât-ı muhteremeye arz-ı tebrîkât eder.