HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 1
Osmanlı Hilâl-i Ahmer Mecmû ‘ ası Sayı 1 8 lerin serbest bırakılması için Yunan Hükûmeti'ne bâ-telgraf mürâcaʻat etmiş ise de Yunan Hükûmeti bu mürâcaʻata cevâb vermemişdir. Beynelmilel Salîb-i Ahmer Cemʻiyeti, Yunan Hükûmeti'nin bu vazʻiyetine karşı bir şey yapa- mayacağını görünce, mesʼeleyi matbûʻâta aksetdirerek 29 Haziran 1921 târîhli teblîğiyle mâcerâyı başdan başa îzâh ve Cemʻiyet-i Akvâm'ın bu mesʼele ile meşgûl olmağa karâr verdiğini iʻlân eyledi. Mesʼelenin matbûʻâta aksetdiğini gören Yunan Hükûmeti, 1 Temmuz târîhinde Beynelmilel Salîb-i Ahmer Cemʻiyeti'ne çekdiği telgrafnâmede vapurda bulunan tabîbler ile sivil ahâlî, Yunan Hükûmeti tarafından esîr-i harb addedilmedikleri cihetle serbest kalabileceklerini ve üserâ-yı harbiyeye gelin- ce; bunların düşman saflarını takviye etmeyeceklerine dâir kefâlet-i lâzımenin istihsâli için Japonya Hükûmeti'yle muhâberede bulunmakda olduğunu bildirdi. Beynelmilel Salîb-i Ahmer, Yunan Hükûmeti'nin nokta-i nazarına iştirâk etmediğini ve mesʼe- lenin Cemʻiyet-i Akvâm'a havâle edildiğini 2 Temmuz târîhli mektûbuyla Yunan Hâriciye Nezâreti'ne işʻâr eyledi. Cemʻiyet-i Akvâm, Yunan Hükûmeti'yle bu mesʼeleye dâir muhâbere etmeğe devâm ederek nihâyet Hilâl-i Ahmer meʼmûrları ile alîl ve zaʻîf olanların ve kadınlar ile çocukların tahliyesine karâr verilmiş ve 396 kişi İstanbul'a iʻzâm edilmişdir. 14 Ağustos 1921 târîhinde Çanakkale'de Hilâl-i Ahmer şuʻbesinden âtîdeki telgrafnâmeyi aldık: "-Japon vapurundan tahliye edilen 396 esîr Olimpos vapuruyla buraya geldi. Vapur Beynelmilel Salîb-i Ahmer'in cevâbını bekliyor. Buradan İstanbul'a kadar olan iʻâşelerini teʼmîn etdik". Üserâ-yı mezkûre sâlimen İstanbul'a geldiler. Haimai-Maru vapurunda kalan diğer esîrlerin âkıbeti için de ayrıca çalışılıyor. Hilâl-i Ahmer, Japon vapurunda bulunan fakîr esîrlerinin hâllerini tehvîn etmek için 1.000 lira gönderdi. __________ İzmit Muhâcirleri Geçen Temmuz'da Yunanlılar İzmit'den çekilmezden evvel, şehrin bir kısmını ihrâk ve ahâlîyi muhâcerete icbâr etmişler idi. O sırada İzmit limanında bulunan iki Yunan vapuru İstanbul'a yolcu alacaklarını iʻlân ederek gâyet yüksek navul ile birkaç yüz kişi bindirmeğe muvaffak olmuşlardır. Bîçâre yolcular, İstanbul'a gelecek yerde sıra ile Tekfurdağı, Limni, Midilli, Sisam, Golos, Kapaklı, Bergos iskelelerini boylamışlardır. Bir hafta kadar, ekseriyet-i azîmesi İslâm kadınlarıyla çoluk çocu- ğundan ibâret olan bu [4] zavallılardan hiçbir kimse haber almamışdır. Hilâl-i Ahmer'in yapmış oldu- ğu teşebbüsât netîcesiz kalmak üzere iken Midilli'den gelen bir telgraf, bunların izlerini keşfetmeğe yardım etmişdir. Bu telgraf üzerine Hilâl-i Ahmer Yunan Fevkalâde Komiserliği'ne mürâcaʻat ederek muhâcirlerin nerede olduklarını sordu. Bir-iki gün sonra Yunan Komiserliği bunların Yunanistan'ın muhtelif iskelelerine nakledildiklerini ve al[ın]maları için Hilâl-i Ahmer'in bir vapurunun o iskelelere gitmesine müsâʻade edildiğini bildirdi. Cemʻiyetimiz, muhâcirîn işlerinde ihtisâs peydâ etmiş dârül- fünûn muʻallimlerinden Hilâl-i Ahmer müntesibîninden Ali Macid Bey'in riyâseti tahtında bir komis- yon iʻzâm ve komisyona Fransız Zâbiti Yüzbaşı Lukas refâkat etdi. Muhâcirleri almağa tahsîs edilmiş Gülnihâl vapuru bâlâda taʻdâd olunan iskelelerden 1'i Rum, 4'ü Ermeni ve 22'si Musevî olmak üzere
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=