HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 1
Osmanlı Hilâl-i Ahmer Mecmû ‘ ası Sayı 1 13 Görüşdüğüm münevver Yunanîler ve Rumlar: ‘-Şâyed muhârebeden sonra bir plebisit yapılacak olur ise, bu havâlîde Yunan unsuru aʻzamî bir nisbetin ihrâz eylediği tezâhür edecekdir' demişlerdir. Îkâʻ edilen harîkler ve irtikâb edilen kıtâller, acabâ bu netîceyi elde etmek için bir mukaddime midir? 12 Mayıs akşâm üstü, heyʼet-i tahkîkiye Gemlik'e vâsıl olarak ertesi sabâh Pazar köyü, Çer- tikçi, Çengiler ve Gedelek'i ziyâret etmişlerdir. Çertikçi'de bir ay evvelki yangından kurtulmuş bazı hâneler, heyʼetin vusûlü esnâsında yanıyor idi. Ağleb-i ihtimâle göre yağma etmek maksadıyla kalan bazı hânelere âteş vermiş dört Yunan neferi tevkîf edilmişdir. Heyʼet, bu köyleri otomobil ile ziyâret eder iken Gemlik'de tecemmuʻ etmiş muhâcirleri gözden geçirdim. Burada bulunan hemen bi'l-cümle Türk muhâcirleri, bir ay evvel bâ-emir tahliye ve bilâhare ihrâk edilmiş olan Pazar köyü kasabasın- dan geliyorlar idi. Muhâcirlerin çoğu, yollarda sivil Ermeniler ile Yunan efrâd-ı askeriyesi tarafından taʻarruza dûçâr olduklarından ve eşyâları çalındığından dolayı şikâyet ediyorlar idi. Ben bizzât omzu bir kurşun ve üç süngü darbesiyle Ermeni çetesi efrâdından biri tarafından cerh edilmiş Gedelek muhâcirlerinden Hadice Hanım nâmında bir kadın köyün kadınları ile çocukların konuldukları hâ- neye atılan bir bombanın iştiʻâli netîcesinde çenesini ve dilini gâib etmiş Gedelekli bir çocuk, parası çalınmış ve beş-altı Yunan neferi tarafından ırzına geçildikden sonra cerh edilmiş ve kocası gözü önünde boğazlanmış olan altmış yaşında Pazar köylü Huriye Hanım nâmında bir kadın gördüm. Bu kadının söylediklerini, komşuları tasdîk etdi. Gemlik'de Rum ve Ermeni muhâcirleri de var idi. Türk muhâcirleri diğer muhâcirlere nisbeten dar yerlerde oturuyorlar idi. Bir mescidin avlusunda ve kabristânda yüzlerce yatıyorlar idi. Hükûmet civârında bulunan altı metre tûlünde ve beş metre arzında bir odada altmış çocuk ve kadın saydım. Bunlar burada iken erkekler angarya işlerinde çalışdırılıyor idi. Bir aydan beri Türk muhâcirleri Yu- nan idâresi tarafından bir lokma ekmek bile almamışlar idi. Tahkîkâtın ikinci günü heyʼet-i tahkîkiye Gemlik Belediye Dâiresi'nde Rum ve Ermeni muhâ- cirlerinin şehâdât ve beyânâtını istimâʻ etmişdir. Bu şehâdâtdan yalnız birini kaydediyorum. On gün evvel, 300 gönüllü Ermeni ve Rum'a silâh tevzîʻ ve iki gün evvel, duvarlara yapışdırılan iʻlânlar ile yanlarında silâh tutan Türklerin iʻdâm cezâsıyla mahkûm edilecekleri iʻlân edilmiş idi. Diğer tarafdan Kumla'ya mücâvir yerler yani Kumla, Büyük Kumla, Küçük Kumla, Kumla İskelesi, Haydariye ve Karacaali taraflarının silâhlı çeteler tarafından mahsûr olduklarını istihbâr etdim. Gemlik'den bu yerlere hiçbir kimse gelemiyor idi. Yunanîler, hiçbir kimsenin bir mevâkiʻden çıkmasına müsâʻade etmiyorlar idi. Bana bu haberleri nakleden zât: '-Bu havâlînin ahâlîsi az zamân içinde imhâ edilecekdir' dedi. [9] 15 Mayıs'a musâdif Pazartesi, teessürât ve teheyyücât ile dolu bir gün idi. Sâhilde üç Türk köyünün mütevâliyen -yani sâʻat sekizde Narlı, sâʻat onda Karacaali ve sâʻat on beşde Kapaklı- ya- kıldığını gördük. Öğleden sonra heyʼet-i tahkîkiyenin Bryony sefînesi Karacaali'ye gitmiş idi. Sâhilde bir kadın olmak üzere on bir Türk cesedi bulduk. Bunlar birkaç sâʻat evvel tüfenk ve süngü darbesiyle öldü- rüldükden sonra ağleb-i ihtimâl tepeden aşağıya doğru atılmışlar idi. Bu bîçârelerden ikisinin henüz teneffüs etdikleri müşâhede edilince berây-ı tedâvî vapura naklolunmuşlardır. Burada müteʻaddid yağmacılık âsârına tesâdüf edildi. Sâʻat 16,5: Heyʼet-i tahkîkiye Kumla İskelesi'ne avdet ve burada Yunan Fırka-i Askeriyesi karârgâh-ı umûmîsi tarafından heyʼetin emrine âmâde bulundurulan bârgîrlere binerek Küçük Kum- la'ya azîmet etmişdir. Heyʼet, köyü bomboş bulmuşdur. Ahâlî, korkularından hânelerinde saklanmış
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=