HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 1

Osmanlı Hilâl-i Ahmer Mecmû ‘ ası Sayı 1 17 yağma edilmiş olduğunu ve evlere yakın bir yerde o gün katlolunmuş 60 kişinin yeni mezârlarını görmüşdür. Maktûllerden 49'unun isimlerini kaydedebildik. İki cesûr Türk delikanlı, Yunan bekçi- lerinin ve heyʼete refâkat eden Yunan neferlerinin gözleri önünde, heyʼet-i tahkîkiyeyi adım adım gezdiriyor idi. Bu iki delikanlıdan biri âilesiyle berâber vapurumuza alınmış ise de diğeri bir sivil Rum tarafından bir müddet için bir köşeye çekilmiş ve polisimizin taharriyâtına rağmen artık izine tesâdüf edilememişdir. İstanbul'dan hîn-i hareketimizde Yalova havâlîsindeki yerli olsun muhâcir olsun, bütün Türkle- rin İstanbul'a nakledilmeleri takarrür etmiş idi. Yalova Askerî Kumandanı Yüzbaşı Papagrigoryu[s], o havâlîde hiçbir Türk muhâciri bulunmadığını iddiʻâ etdikden sonra, Yunan fırkasından aldığı katʻî taʻlîmâta istinâden ancak muhâcirlerin hareketini tecvîz edeceğini söyledi. Biz bunun teʼkîdini, Gemlik'de bulunan fırka reîsi General Leonardopulos'dan telgraf ile iste- dik. Yüzbaşı müekked bir cevâb aldı. Ertesi sabâh taʻlîmât daha ziyâde sıklaşdırılmış ve ancak altı kişiden ibâret olan yakılmış köyler muhâcirlerinin nakline müsâʻade edileceği bildirilmişdir. Yunan yüzbaşısı, Yalova'ya ilticâ etmiş köylerin ahâlîsinin şehâdetlerine rağmen yakılmış başka köyler ol- duğunu bile bile ve uzun müddet inkâr etdi. Fakat mûmâileyh en nihâyet emr-i vâkiʻi iʻtirâf etmekle berâber erkeklerinin Karamürsel kıtʻasında bulunan Mustafa Kemal ordusuna iltihâk etmek niyetiyle Yunan hutûtunu tecâvüz etmiş olduklarını iddiʻâ ederek Yortan, Kirazlı ve Kayacık köylerinin kadın- ları ile çocuklarının azîmetine katʻiyen mümânaʻat etmişdir. Gayr-ı muntazam askerler, müteʻaddid haydûdlar ve çete reîsleri, Dersaadet'den iʻzâm edilmiş bir Yunan papasının tahrîk etdiği bir sürü Rum ve Ermeni sivil ahâlî arasında, sâhilde icrâ edilen muhâcirlerin muʻâyenesi, âdetâ zahmetli, uzun ve hakîkî bir mücâdele şeklini almışdır. Muhâcirleri birer birer bunların elinden çekdik der ise[k], mübâlağa etmiş olmayız. Sâhilde bırakmak ıztırârında bulunduğumuz 200 kişiden ancak 140'ının isimlerini kaydedebildik. Gülnihâl vapuru, 25 Mayıs Çarşamba günü sâʻat 5,20'de 333 muhâciri hâmilen İstanbul'a azî- met etmişdir. Bu aded ile İstanbul'a sevk edilen Türk muhâcirlerin mecmûʻu 1.255 çocuk olmak üzere 2.935'e bâliğ olmuşdur. Bundan başka Yalova'da 45'i hükûmet meʼmûru olmak üzere takrîben 400 yerli ile 100 kadar yabancı ve muhâcir, Samanlı'da 157 yerli ve muhâcir, Akköy'de 333 yerli ve muhâcir kalmış idi. İstanbul'a avdet etdiğimizde, Yunan Fevkalâde Komiserliği'nin Samanlıdağ şibh-i cezîresinde bulunan yerli ve muhâcir Türklerin tahliyesine muvâfakat etmiş olduğunu istihbâr etdik. İstanbul'dan müfârakat etdiğim 30 Mayıs'da, aynı günde İstanbul'da akd-i ictimâʻ eden üç fev- kalâde komiserin, Samanlıdağ şibh-i cezîresinde mukîm ahâlî-i İslâmiye'nin tahliyesi lüzûmuna dâir karâr ittihâz etmiş olduğunu, Hilâl-i Ahmer istihbâr etmişdir. 24 Haziran'da Hilâl-i Ahmer, şibh-i cezîrenin tahliye ameliyesi ikmâl edilmiş olduğunu ve ora- da esnân dâhilinde bulunan efrâdın Yunan Askerî Kumandanlığı tarafından alıkonulduğunu Beynel- milel Salîb-i Ahmer Cemʻiyeti'ne telgraf ile bildirdi". _______________ SAMANLIDAĞ ŞİBH-İ CEZÎRESİ MUHÂCİRLERİ Geçen Mayıs ayında Yunanlıların Marmara Denizi sevâhilinde bulunan kasaba ve köylere taʻar- ruz ve ahâlî-i İslâmiye'yi imhâ ve emvâlini yağma etdikleri Kumla ahâlîsinden birkaç kişi tarafından

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=