HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 1

Osmanlı Hilâl-i Ahmer Mecmû ‘ ası Sayı 1 24 Altı tabîb, bir eczâcı ve on hastabakıcıdan mürekkeb olan birinci heyʼet-i sıhhiye, Dersaadet Tıb Fakültesi muʻallimlerinden Doktor Kerim Sebati Bey'in taht-ı riyâsetinde icrâ-yı faʻâliyete baş- ladı. Heyʼet Marsilya tarîkıyla Aziziye'ye gider iken Doktor Kerim Sebati Bey, malzeme-i sıhhiye- sini ikmâl etmek maksadıyla Paris'e gitdi. Fransız Salîb-i Ahmeri'nin gösterdiği teshîlât sâyesinde o zamân Paris'de bulunan reîs-i sânîmiz Doktor Besim Ömer Paşa'nın yardımıyla Doktor Kerim Sebati Bey nevâkısını baʻde'l-ikmâl Aziziye'de arkadâşlarına iltihâk etdi. Bu heyʼet bir tarafdan cebheye yakın yerlerde ve büyük çadırlar altında seyyâr hastahâne ve imdâd noktaları kurmağa, diğer tarafdan yerliler arasında teskereci kolları tertîb ve terbiye etmeğe çalışdı. Ayda on frank ve harb günlerinde ayrıca iki frank [19] ücret alan bu teskereci kollar, fevkalâde hizmetler etmişlerdir. İmdâd noktalarında kendilerine takayyüdât-ı evveliye verilen mecrûhlar, Azizi- ye Seyyâr Hastahânesi'ne naklediliyorlar idi. İkinci Heyʼet-i Sıhhiye Bir müddet sonra hissedilen lüzûm üzerine Hilâl-i Ahmer üç tabîb, iki tabîb muʻâvini ve üç hastabakıcıdan mü[te]şekkil ikinci bir heyʼet-i sıhhiye[yi] Bingazi'ye gönderdi. Doktor Arif Bey'in riyâseti altında bulunan bu heyʼet, techîzâtını ikmâl etmek üzere 1911 senesi Teşrîn-i Sânî'sinde Dersaadet'den Mısır'a müteveccihen gitdi. Bir müddet Kahire ve İskenderiye'de kaldıkdan sonra Mısır Hilâl-i Ahmeri'nin yardımıyla malzemesini ikmâl ederek sahne-i harbe ancak Şubat 1912'de vâsıl olabildi. Ordu sıhhiye idâresinin arzusu vechile bu heyʼet Tobruk'da bir hastahâne ve Defne'de bir seyyâr hastahâne teʼsîs eyledi. Üçüncü Heyʼet Hums'da sıhhiye teşkîlâtının kifâyetsizliği ve o havâlîde koleranın zuhûru Hilâl-i Ahmer'i ora- ya bir üçüncü heyʼet göndermeğe icbâr etdi. 3 tabîb ile 25 hastabakıcıdan mürekkeb olan ve Doktor Emin Bey'in taht-ı riyâsetinde bulunan bu heyʼet, Marsilya tarîkıyla Tunus'a giden Manouba nâm Fransız vapuruyla ale'l-acele İstanbul'dan hareket ve Operatör Doktor Rasim Ferid Bey, heyʼetin hiz- met-i cerrâhiyesini derʻuhde etmiş idi. Vapur yolda gider iken heyʼet efrâdı, zâbit oldukları bahânesiyle İtalyanlar tarafından tevkîf edilerek Kagliyari'ye îsâl edildiler. İtalyan, Fransız ve Beynelmilel Salîb-i Ahmer Cemʻiyetlerinin heyʼet-i Osmaniye'yi teşkîl eden aʻzânın isimleriyle vazîfelerinden vaktinde haberdâr edilmiş olma- larına ve heyʼet efrâdının ellerinde tabîb ve hastabakıcı olduklarına dâir hüviyet varakaları bulunma- sına rağmen heyʼetin efrâdı İtalyanlar huzûrunda bir kifâyet imtihânı geçirmeğe mecbûr edilmişler ve heyʼetimiz nihâyet Tunus tarîkıyla yolunu taʻkîb edebilmişdir. Trablus'da bulundukları esnâda, bu üç heyʼetimiz vazîfelerini gâyet fedâkârâne ve her dürlü sitâyişin fevkinde îfâ etdiler. Merkez-i umûmî tarafından üç heyʼetin teftîşine meʼmûr edilmiş cemʻi- yetimiz aʻzâsından Doktor Abdülhak Adnan Bey'in tabîbler ile hastabakıcıların faʻâliyeti hakkında verdiği rapor cidden sitâyişkârdır. Hilâl-i Ahmer'in Trablusgarb'da îfâ etdiği hizmet bahsini bitirmezden evvel cemʻiyetimiz zuʻafâ ve mecrûhîn-i askeriyeyi tedâvî etmek maksadıyla birinci nevʻden olmak üzere Trablusgarb'a bir sey- yâr hastahâne göndermiş olan Alman Salîb-i Ahmeri'ne teşekkür etmeği bir vecîbe addeder. Bu has- tahânede çalışmış tabîbler ile hastabakıcılar vazîfe-i insâniyetkârânelerini büyük bir fedâkârlık ile îfâ [20] ederler ve hastaların âlâm u ıztırâbâtını teskîne çalışırlar iken heyʼet aʻzâsından Doktor Schutze

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=