HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 1

Osmanlı Hilâl-i Ahmer Mecmû ‘ ası Sayı 1 25 ile Doktor Dükenstein terk-i hayât etmişlerdir. Üç heyʼet tarafından tedâvî edilen zuʻafâ ve mecrûhîn-i askeriyenin adedi zîrde gösterilmişdir Birinci Heyʼet 347 mecrûh 156 hasta İkinci Heyʼet 575 mecrûh 212 hasta Üçüncü Heyʼet 1.718 hasta ve mecrûh Bundan mâʻadâ heyʼetlerimiz yerli hastalara mahsûs olmak üzere birkaç seyyâr poliklinik de açdılar. Arab mecrûhları çadırları altında tedâvî olunuyorlar idi. Mecrûhların verdikleri vefeyât, yüzde dört râddesinde idi. Hilâl-i Ahmer bu üç heyʼetin masârıfı olmak üzere 20.000 Osmanlı lirası sarf etdi. _______________ Washington'da İnʻikâd Eden Dokuzuncu Beynelmilel Salîb-i Ahmer Konferansı Washington'da inʻikâd etmiş olan Beynelmilel Salîb-i Ahmer Konferansı'na iştirâk etmek üzere Beynelmilel Salîb-i Ahmer Cemʻiyeti ile Amerikan Salîb-i Ahmer Cemʻiyeti tarafından daʻvet olunan cemʻiyetimiz bu konferansa delege sıfatıyla Müderris Doktor Besim Ömer Paşa'yı intihâb ve iʻzâm etdi. _______________ Hilâl-i Ahmer'in Balkan Harbi'ndeki Faʻâliyeti Trablusgarb Harbi'ne nihâyet vermek için açılan nîm resmî müzâkerât bitmek üzere iken Balkan Harbi birdenbire infilâk etdi. Bu vazʻiyet karşısında ale'l-acele imdâd heyʼetleri teşkîl etmek îcâb etdi. Hilâl-i Ahmer, bazıları seyyâr olmak üzere Lüleburgaz'da 150, Edirne ve Selanik'de 200'er, Üsküb'de 150, Alasonya, Yanya, Manastır ve İşkodra'da 100'er yataklık sekiz hastahâne açmağa karâr verdi. Bu hastahâneleri idâre edecek heyʼetler baʻde't-techîz mahall-i maksûdlarına iʻzâm edilmişler ise de vekâyiʻin ilcââtıyla Lüleburgaz, Alasonya, Yanya ve Manastır'da hastahâne açmak mümkün olamadı. Hilâl-i Ahmer, bu son dört hastahâneye tahsîs etdiği malzeme-i sıhhiyeyi, karadan şimendifer münâkalâtı münkatıʻ olmasına binâen deniz tarîkıyla gönderdi. Fakat bu esnâda Selanik, Ayasaranda, Draç, Şengin limanları düşmanın eline düşdüğünden heyʼet-i sıhhiyeler malzeme-i sıhhiyelerini müs- tashiben İstanbul'a avdet eylediler. Bu sûretle bir buçuk aydan fazla faʻâliyetde bulunmuş olan Üsküb Hastahânesi'nden başka hastahâneler açmak mümkün olamadı. Maʻamâfîh İşkodra'ya taʻyîn edilen heyʼet, bu şehrin muhâsarasının netîcesine intizâren Triyeste'ye vararak bir müddet beklemiş ise de muhâsara uzun bir müddet sürdüğünden heyʼet Dersaadet'e avdet etmişdir. Hilâl-i Ahmer, İşkodra'da mahsûr kalan askerlerin [21] imdâdına yetişmek istediğinden, oraya iki İngiliz cerrâhı göndermek ve bir hastahâne teʼsîs etmek için teşebbüsâtda bulundu. Hattâ bu münâsebetle Londra'ya iki seyyâr hastahâne malzemesi ısmarladı. Cebhelerde mecrûh düşen mecrûhîn kâfileleri İstanbul'a gelmeğe başlamış idi. Hastahânelerini teʼsîs etmeden avdet etmek mecbûriyetinde kalmış olan heyʼetler, pâyitahtda teʼsîs edilen hastahâ- nelerde icrâ-yı faʻâliyete başladılar. Hilâl-i Ahmer bir tarafdan hastahânelerini teʼsîs eder iken, diğer