HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 10
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 85 4452 Birincisi, esâsî vasıflar İkincisi, tâlî vasıflar. Esâsî vasıflar babadan ve anadan evlâda intikâl eder. Tâlî vasıflar intikâli katʻî ve sâbit değildir. Tâlî vasıflar terbiye ve şerâit-i vasatiye ile taʻdîl edilebilir. Verâseti taʻkîb edebilmek için dişi ve erkek hücrelerin kaynaşmalarını adım adım mütâlaʻa etmek îcâb eder. Dişi hücre ile erkek hücrenin birleşmesi ilkâhın tâm olduğunu gösterir. Bunların kaynaşması ruşeymi husûle getirir 2 . Ruşeymin taʻkîb etdiği bir seyir vardır. Hücerât-ı mezkûre ve müennese ilkâha kâbiliyet kesb etmeden evvel terkîblerine dâhil olan sentrozomların bir kısmını zâyiʻ ederler ki, buna "reduction chromatique" derler. Kromatinin bu tenâkusu dişi hücreler arasında vâkiʻ olur. Kromatinden bir kısmının ziyâʻı ebeveynin vasıflarından ve hasletlerinden, seciyelerinden bir kısmının gayb olması demekdir. Evlâdların babalarının ve vâlidelerinin aynı evsâf ve secâyâsını hâiz olmamaları bu kromatin ziyâʻından ileri geliyor. Çocukların baba ve annelerine âid bazı nakîsa ve hasletleri hâiz olmaması bundandır. Bazen gâyet haşîn ana ve babanın sâkin çocukları görüldüğü gibi bazen çok zekî peder ve vâlidenin mütevassıt kâbiliyetde ve aptal denecek kadar evlâdları da görülmesi kromatin mâddesinin tâm olarak ruşeyme geçmemesidir. Darwin verâset kânûnlarını şu sûretle tesbît etmişdir. 1-Ebeveyn ve ecdâdın iktisâb etdikleri şahsî ve umûmî vasıflar evlâdlarına geçmeğe meyyâldir. Nakl-i evsâf keyfiyetinde tefevvuk kânûnu: 2-Ebeveynin birinin evsâfı bilâ-vâsıta ve mütesâlib bir sûretde evlâda intikâl eder. Bu ise ya aynı cinse göre, meselâ müzekkerden müzekkere veya bir cinsden diğerine doğru müzekkerden müennese veya müennesden müzekkere doğru vâkiʻdir. Verâset-i rücûʻiye kânûnu: 3-Ecdâdın vasıflarının evlâd ve hafîdlere intikâli mütekattıʻ bir sûretde veya birkaç batnı atla- mak sûretiyle vukûʻ bulur. Hem-zamân kânûn-ı verâset: Ruhî ve mâddî vasıflar ebeveynde hangi devrede zuhûr etmiş ise çocuklarında da aynı sinde zuhûr etmesidir. *** Ebeveyni ihtiyâr vefât edenler, daha fazla yaşamak tâliʻine mazhardırlar. Âile istatistikleri na- zar-ı mütâlaʻaya alındığı zamân bazı mühim netîceler elde edilebilmekdedir. 80 yaşına kadar yaşayan 185 kişinin evlâdlarından % 46'[sı] da bu yaşa kadar muʻammer olmuşlardır. [9] Âtîdeki tablo 80 ve 80 yaşından yukarı yaşayan ebeveynin tûl-i ömürlerini göstermekdedir: 2 Hilâl-i Ahmer Mecmûʻası , sayı 74, sahîfe 51, "Hayât ve Ölüm Nedir?" makâlesine mürâcaʻat.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=