HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 10

4315 Yedinci Sene 26 Muharrem sene 1347 / 15 Temmuz 1928 Numara 83 Makâlât ve İʻlânât, Mecmûʻa Müdüriyeti'ne Gönderilmelidir. TÜRKİYE HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻASI Derc Edilmeyen Evrâk ve Makâlât İʻâde Edilmez. Her Ayın On Beşinde Neşrolunur. Senelik abonesi bir liradır. Merciʻi: Yerebatan Câddesi'nde Hilâl-i Ahmer Merkezi. Telefon: İstanbul 2653 Mündericât: İctimâʻî Hıfzıssıhha – İnsânlara ve Meskenlere Musallat Olan Tufeylî Hayvânlar – Paris'de Veremle Mücâdele Teşkîlâtı – Hayât ve Ölüm Nedir? İhtiyârlığın Tezâhürâtı ve Mihânikiyeti – Hilâl-i Ahmer Havâdisi – Salîb-i Ahmer Havâdisi – Fransızca Kısmı – İngilizce Kısmı İCTİMÂʻÎ HIFZISSIHHA -54- Çocuk Vefeyâtı ve Tenkîs Çâreleri Nüfûslarının mühim bir kısmı kırılan, servetlerinin çoğu zâyiʻ olan devlet ve milletler Harb-i Umûmî bâdiresinden sonra gözlerini yeni yetişen nesle ve doğan çocuklara dikmek mecbûriyetinde kaldılar ve birçoğu sıhhî programlarını ona göre tanzîm etdiler. Fi'l-hakîka istikbâlini düşünen her devlet, istiklâlini kıskanan her millet denilebilir ki, bugün siyâset-i dâhiliyesinde en mühim mevkiʻi çocuk vefeyâtına hasretmeğe çalışıyor. Düşünülürse sıhhî siyâsetinde muvaffak olmak için bir kabine programında çocuk vefeyâtını tenkîs gibi ideal bir şey de olamaz. Son senelerde sârî hastalıklar ile mücâdelede galebe çalan sıhhî teşkîlât bugün varını yoğunu, kuvvet ü kudretini çocuk vefeyâtı üzerine tevcîh etmiş bekliyorlar. Çocuk vefeyâtını tenkîs husûsunda hemen bütün devletler arasında rekâbet hüküm-fermâdır denebilir. Fi'l-hakîka Avrupa'nın şimâlinde yaşayan bazı hükûmetler zenginliklerine, kuvvetlerine ve teşkîlât-ı sıhhiyelerine intizâm ve teceddü- düne rağmen el-ân çocuk vefeyâtını Avustralya ve New Zeland kadar tenkîs edemediklerinden dolayı muztaribdirler. İklîm, tabîʻat-ı arâzî, sâf havâ-yı nesîmî, asrî çiftçiliğin millete bahşetdiği refâh u saʻâdet bu kıtʻa sâkinlerini herkesin gıbta edeceği hâl ve vazʻiyete sevk etmişdir. Gerçi çocuk vefeyâtı sâdece ilmî, fennî bir mesʼele değil, belki daha ziyâde millî, iktisâdî ve ictimâʻî bir keyfiyetdir. Bunda galebe çalınabilecek birçok avâmil olduğu kadar kolaylıkla önüne geçilemeyecek derecede rasîn ü metîn faktörler de mevcûddur. Bu muʻdil mesʼelelerin halli mütekâbilen millet ve devletin müşterek hiss-i vazîfe ile işe başlamalarını âmirdir.