HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 10
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 83 4329 Jacques Loeb, son senelere âid bütün mesâʻîsinin hulâsasını muhtevî olan bir eser neşretdirmişdir. Bu eserinde kolloidlerin de kristaloidler gibi kimyâ kânûnlarını ve bilhâssa nisbet-i muʻayyene kânûnunu taʻkîb eylediği hâdisât-ı sathiyenin kıymeti tâlî bulunduğunu her şeyden ziyâde kimyevî zerreler arasındaki fâsılalarda nâfiz olup küme hâlinde bulunan kısımlarda ehemmiyeti bulunmadığı- nı zikrediyor. Kolloidlerle kristaloidlerin zıddiyetleri hakkındaki kanâʻat çokdan ehemmiyetini gayb etmişdir. Maʻamâfîh el-yevm mevcûd bulunan tarafdârları kimyâ-yı hayâtî ile kimyâ-yı maʻdenîyi aynı mâhi- yetde görmek istemeyenlerden ibâretdir. Nukleo-plazmik Münâsebâtın Sükûtu Mebhasü'l-hayât âlimleri umûmiyetle hayâtî nüve ile protoplazmadan mürekkeb olan hüceyre- lerin énergétique (kudretî) merkezleri tahassul ve temessül aʻzâları bulunan nüve[ye] pek çok ehem- miyet veriyorlar. Dentec'[e] göre temsîl (assimilation) zî-hayâtların en kuvvetli mümeyyiz vasıfla- rındandır. Zîrâ bu keyfiyet ecnebî anâsırdan hüceyrenin aslî anâsırını iʻmâl etmeğe muktedirdir. Bu hâssanın bir maʻdende bulunması ihtimâli yokdur. Bir hüceyre kendi protoplazmasını meydâna getir- mek için nevâtına muhtâcdır. Merotomie'nin tecrübeleri bu husûsda mevsûk bir sened hükmündedir. Vahîdü'l-hüceyre bir hayvânı meselâ bir amipi (nüve) parçaların birinde kalmak üzere ikiye ayırıp mikroskop altına vazʻ edecek olursak zâhiren yekdiğerine müşâbih amip vücûda gelir. Bunlar hareket ederler. Müvellidü'l-humûzaya giderler. Mevâdd-ı gıdâiye münhallâtını massederler. İfrâğâtda bu- lunurlar. Fakat yalnız nüveyi hâiz olan parça aldığını temsîl eder ve neşv ü nemâ bulur. Diğer parça bir vakit sonra telef olur. Bundan da "hayât temsîlden ibâretdir" netîcesi çıkar. El-hâsıl nüveyi hâiz hüceyrâtsız hayât yokdur. Hegel, Moner nazariyesinde iddiʻâ etdiği gibi nüvesiz hüceyrât farz etmek abesdir. Bakterilere gelince; bunlar da mebhasü'l-hüceyrât âlimleri arasında müddet-i medîde münâ- kaşa edilmişdir. Hacimleri gâyet küçük vahîdü'l-hücrelerden ibâret olan bu uzviyetler ihtiyârlarda, hastalarda ekseriyâ hârikulâde hareketler gösterirler. Her ne kadar bakterilerin derûnunda zâhiren müşâhede edilebilir bir nüve yoksa da bunların şeklî manzaralarının [542] değişebilmeleri ihtimâl dâhilindedir. Nüvelerin muʻtâd şekilleri "la cromatine" taʻbîr edilen fiʻlî cevherleri hâmil huyût (filament) hâiz mâî huveysallerdir. Hâlbuki bakterilerde kromatinler ekseriyâ protoplazma içerisinde dağınık bir hâldedir. Bu hâle dağınık nevât taʻbîr ederlerdi. İşte böylece kimyevî zihniyetlere terk-i mevkiʻ et- mekdedir. Bunun gibi zî-hayâtların asıl hâssası bulunan temsîl de bir kimyevî cevher olan kromatine merbût ve muhtâcdır. Kromatin terkîbinde olan nucleo proteides nâmını taşıyan yüzde 0,5-1 fosforu hâmil nüvelerin hâiz oldukları kromatin mâddesi bir muhavvel katalizör vazîfesini görür. Yani makarrı protoplazma olan kimyevî teʻâmüllere müşedded accelérateure gibi teʼsîr eder. O hâlde hayâtı ve terkîbi gâyet muʻdil bir cevher vardır. Yüzde 3-4 fosforu hâmil nuflein mâddesi istihsâli, bundan da % 0 - % 9 fosforu muhtevî nükleik nâmını taşıyan hâmız istihrâc olunuyor. Hâmız-ı nükleinik de, acide thymique, hâmız-ı purique tesmiye edilen xantine ve adenine gibi azotî esâslarla birleşmesinden meydâna gelir. Nihâyet hâmız-ı thymique içerisindeki fosforda pyri- midide esâslı karbonlu müvellidü'l-mâlarla birleşmiş bir hâlde adenine, gavanin xantine, hipo-xantine
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=