HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 10

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 84 4383 Bu pavyon ahşâbdan maʻmûl uzun bir barakadan ibâret olup bunun banyo, matbah, kiler ve anbâr ittihâz olunan aksâmı mestûr ve dershanelerle çocukların istirâhatlerine tahsîs edilen kısım her cihetden kâmilen açıkdır. Şu kadar var ki, rüzgâr, kar ve yağmurdan çocukların muhâfazası için inde'l-hâce istiʻmâl edilmek üzere bu kısma perde ve siperler taʻlîk edilir. Sınıflar, ekseriyâ radyatörlerle teshîn edilir. Hemen her çocuk açık havâ mektebine gitmeğe kendiliğinden büyük bir arzu göstereceğinden bu mekteblere talebe kaydı husûsunda aslâ müşkilâta tesâdüf edilmemekdedir. Umûmiyetle mekteb tabîbinin ve mekteb tabîbî olmayan yerlerde ziyâretçi hastabakıcının tesâ- düf edeceği çelimsiz ve nârin çocuklar bu mekteb için tefrîk edilir. Mesken ve yurdlarında veremin intâniyetine maʻrûz kalan veya veremin ilk devresinde bulunan çocuklarla fakrü'd-deme, rahitise, zaʻfiyet-i umûmiyeye dûçâr olan ve noksân gıdâ alan veya herhan- gi bir hastalıkdan ıztırâb çeken etfâl için açık havâ tedâvîsinin teʼsîr-i sıhhîsi pek bârizdir. Açık havâ mekteblerinde taʻkîb olunan gâye mekteb tabîbi veya ziyâretçi hastabakıcı tarafından ebeveyne bir lisân-ı münâsible îzâh edilecek olursa çocuklarının bu mekteblere devâmına muʻârız bulunacak baba ve anaya nâdiren tesâdüf edilecekdir. Bir açık havâ mektebine muktezî eşyâ ve malzemeye gelince; ekâlîm-i bâride için çocuğun giydiği elbise üzerine yünden maʻmûl başdan aşağı diğer bir kat elbise daha giydirilir. Bundan mâʻa- dâ kâbil-i nakil bir rahle ile kezâ her çocuk için nakli kolay bir iskemle lâzımdır. Mekâtib-i âdiyede müstaʻmel levâzım-ı sâireden de bittabʻ istifâde edilebilir. Cılız ve nahîf çocuklara mahsûs mekteblerde levâzım-ı mevcûdeye bir de istirâhat sâʻatleri için küçük bir yatak ilâve olunur. Çocukların evleri mektebden pek uzak ise talebe öğle taʻâmını mektebde yemeğe mecbûr edilir. Bu, hem çocukların gıdâî rejimlerini nezârete ve hem de çokça süt ve tâze sebze iʻtâsına vesîle teşkîl etmiş olur. Açık havâ ders programları talebenin ahvâl-i sıhhiyesine göre tertîb edilir. Bununla berâber şâyân-ı kayıddır ki, bünyelerinin zaʻfına rağmen açık havâ mekteblerine devâm eden çocuklarda [580] bazen diğer mektebler talebesinden daha fazla âsâr-ı terakkî görülmekdedir. Açık havâ mekteb- lerinde çocukların dikkatlerini zabt ve tevkîf gayr-ı mümkin olduğunu bazı kimseler iddiʻâ etmekde iseler de bunların hâricde, açıkda da çalışmaya pek çabuk alıştıkları bi't-tecrübe sâbit olmuşdur. Diğer cihetden çocukların kırâat ve mütâlaʻalarını rüzgârların teşvîş ve sektedâr edeceği fikrini dermeyân edenler de eksik değildir. Hâlbuki husûsî rabtiye veya lastik şeritlerle kitâb sahîfelerini gayr-ı müteharrik bir hâle vazʻ edilmekle gösterilen mahzûr kolayca refʻ edilebilir. Zâten birçok dersler için kâğıd yerine defter istiʻmâl edildiği de unutulmamalıdır. Bir açık havâ mektebini idâre edecek muʻallim ve muʻallimeler için husûsî diplomaya lüzûm yokdur. Yalnız bunların açık havâda tedrîs usûllerine ve bu sistemin muhassenât-ı sıhhiyesine vâkıf olmaları îcâb eder. Çünkü açık havânın fevâidine kemâl-i samîmiyetle kâniʻ olan muʻallimlerin bu kanâʻatlerine talebe de iştirâk etmekde teehhur etmeyecek ve her vesîleden bi'l-istifâde sıhhate nâfiʻ bir hayâtın kavâʻidini tatbîk etmeği talebe öğrenmiş olacakdır.