HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 2

554 İkinci Sene 10 Rebîʻulâhir sene 1341 / 15 Kânûn-ı Evvel sene 1338 (1922) Numara 16 Makâlât ve İʻlânât, Neşriyât ve Teşvîkât Komisyonu Kitâbeti'ne Gönderilmelidir. TÜRKİYE HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻASI Derc Edilmeyen Evrâk ve Makâlât İʻâde Edilmez. Ayda Bir Defa Neşrolunur. Senelik abonesi bir liradır. Merciʻi: Yerebatan Câddesi'nde Hilâl-i Ahmer Merkezi. Telefon: İstanbul 1783 Hilâl-i Ahmer'e gönderilecek mektûb, para, eşyâ ve bi'l-cümle teberruʻât, "Dersaadet'de Hilâl-i Ahmer Cemʻiyeti Riyâseti" nâmına irsâl edilmelidir. Mündericât: Hilâl-i Ahmer Havâdisi – Teberruʻât – Fransızca Kısmı – İngilizce Kısmı _______________ Türk ve Müslümânlara ve Erbâb-ı Mürüvvete 280.000 hâne harâb, 1 milyon halk yurdsuz ve hânesiz! SözdeAnadolu'ya medeniyet (!?) idhâl etmek ve fiʻlen İslâmiyet'i imhâ etmek maksadıyla tertîb edilmiş olan maʻhûd programın ilk tatbîkâtını Türkler üzerinde yapdırmak maksadıyla Anadolu'ya saldırılmış olan Yunan ordusunun semere-i temdîniyesi, Anadolumuzun yüzlerce şehir ve köyünü ihrâk ve imhâ, 280.000 hâneyi kül hâline ifrâğ etmek ve bir milyon halkı aç, çıplak ve yurdsuz bırak- mak sûretiyle netîcelendirilmişdir. Bu küçük istatistik, medeniyet (!?) kelimesinin maʻnâsını bize anlatmak için kâfidir. Hilâl-i Ahmer, bu bir milyon halka âcil ve muvakkat bir yurd hâzırlamak, en ziyâde muhtâc olan köylülere biraz tohum vermek ve mümkün mertebede beslemek husûslarını düşünerek bu büyük yükü üze- rine almışdır. Fakat cemʻiyetimiz, bu yükün altından kalkabilmek için milletimizin, ehl-i İslâm'ın ve erbâb-ı mürüvvetin muʻâvenetine muhtâcdır. Hilâl-i Ahmer'e verilecek her nevʻ iʻâne şükrân ile karşılanacakdır. Uzun sözün kısası, yukarıdaki korkunç rakamlardır. Bu rakamlar müdhiş bir hakîkati ifâde ediyor. [92] HİLÂL-İ AHMER HAVÂDİSİ Hilâl-i Ahmer Heyʼeti Huzûr-ı Hilâfet-penâhî'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Abdülmecid bin Sultân Abdülaziz Hân hazretlerini mesned-i celîl-i Hilâfete intihâb eylemesi münâsebetiyle Hilâl-i Ahmer Merkez-i Umûmîsi dahi halîfe-i zî-şân hazretlerine takdîm-i tebrîkâta müsâraʻat eyledi.