HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 2

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 17 596 kuruş, Bulgaristan'da Ziştovi kasabasında Niğbolulu Abdüssettar bin Halil Efendi'den 2.564 kuruş, Kıbrıs'da Magosa kazâsında Okuruz karyesi ahâlîsinden 12,7 İngiliz lirası mukâbili 9.719 kuruş, Bul- garistan'da Razgrad'da Mehmed Helvacıyef Efendi'den 5.000 kuruş gelmişdir. Hilâl-i Ahmer müteberriʻîn ve mütevassıtîn-i kirâma arz-ı şükrân eder. _______________ [121] Venezuela Salîb-i Ahmeri'nin Bir Teberruʻu Cenevre Beynelmilel Salîb-i Ahmer Cemʻiyeti'nin bütün Salîb-i Ahmer Cemʻiyetlerine gön- derdiği bir taʻmîm üzerine Venezuela Salîb-i Ahmer Cemʻiyeti, cemʻiyetimize 500 Fransız frangı teberruʻ etmişdir. Hilâl-i Ahmer, müteberriʻ cemʻiyet ile muhterem mütevassıta arz-ı teşekkür eder. _______________ Bomonti Bira Fabrikası'ndaki Müslümân Amelenin Teberruʻâtı Bomonti Bira Fabrikası'nda çalışan müslümân amele, Hilâl-i Ahmer için kendi aralarında iʻâne toplayarak merkez-i umûmî veznesine dört taksîtde 39.599 kuruş yatırdılar. Hilâl-i Ahmer bu gayûr, fedâkâr ve hamiyetli işçilerimize alenen teşekkür eder. _______________ KIRIMAÇLARINAYARDIM Kırım'daki aç müslümânlara imdâd ve muʻâvenet yetişdirmek üzere 1.000 çuval un ile 1.756 sandık konserve et suyu hulâsası müstashiben geçenlerde Kırım'a azîmet etdiklerini yazmış olduğu- muz Hilâl-i Ahmer meʼmûrlarından İbrahim Hakkı ve Süleyman Faik Beyler, bu kere vazîfelerini bi'l-ikmâl Dersaadet'e avdet etdiler. Mûmâileyhânın bu seyâhat hakkında tanzîm eyledikleri raporu ve Hilâl-i Ahmer'e hitâben Kırım'dan ve Moskova'dan getirdikleri iki kıtʻa teşekkürnâmeyi aynen derc ediyoruz: "-Hilâl-i Ahmer Riyâset-i Celîlesi'ne Cemʻiyet-i muhteremeleri tarafından îfâsına meʼmûr olduğumuz vazîfe hakkındaki faʻâliyeti- mizi ber-vech-i âtî arza mübâderet eyleriz: Yek-nazarda vazîfemiz İstanbul'dan Rusya'ya iki bin çuval dakîk ile bin yedi yüz elli altı san- dık konservenin îsâlinden ibâret gibi görülüyor ise de lisânı, ahlâkı, kavânîni ve tarz-ı idâresi bizce tamâmıyla mechûl olan bir memleketde bütün bu eşyâyı cemʻiyet-i muhteremelerinin arzusu vechile matlûb u mültezem olan müslümân açlarının ellerine tâm olarak îsâl eylemek, zannolunduğu kadar basît bir iş olmadı. Fi'l-hakîka mâlın gümrüğe ihrâcından aç müslümânların ellerine îsâline kadar tesâdüf olunan birçok müşkilâta karşı pek çok tedâbîr ittihâzına ve bu bâbda gûnâgûn teşebbüsât ic- râsına ihtiyâc görülmüşdür. Vapurdan çıkar çıkmaz, Rüsûmât Dâiresi tarafından mâlın nerelere ve ne mikdârda gönderileceği haber verilmediği takdîrde ihrâcına müsâʻade edilemeyeceği bildirilmesiyle hemen sevk edilecek mahallerin ve ihtiyâc derecelerinin sürʻatle tahkîk ve taʻyîni lüzûmu başgöster-