HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 2

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 18 630 [143] Firâr eden Yunanîler tarafından medeniyet (!!) aşısıyla aşılanan yani ihrâk ve tahrîb edilen maʻmûr, güzel ve bahtiyâr Kasaba şehrinin enkâzını gösterir levha Tableau représentant les décombres de la florissante et belle ville de Cassaba, qui reçut le vaccin civilisation (!!), cʼest-àdire qui fut incendiée et détruite par lʼarmée grècque lors de sa fuite (Sep. 1922) aksâm-ı âtiyeyi de bi't-terceme arz ediyoruz: "-Manisa, Kasaba, Alaşehir'i ziyâret etmek üzere 9 Teşrîn-i Evvel târîhinde hareket etdik. Bu şehir eski cebheden altmış kilometreden fazla uzakdır. 1918 senesinden beri, ikimiz pek çok fecâyiʻe şâhid olduk. Fakat bu harâbât etrâfından ve henüz yüzlerinde korku ve şaşkınlık alâimi olan ahâlî ara- sından geçemez. Bizim şimdiye kadar îfâ etdiğimiz vezâifin en müşkili olmuşdur. Vaktiyle maʻmûr olan şehirlerde yalnız tek tük birkaç hâne ve sağlam inşââtı yüzünden tahrîbâta dayanabilmiş ve fa- kat yine izʻâc ve telvîs edilmiş birkaç câmiʻ kalmışdır. Tahrîbâtdan kurtulan halk, tarlalarda şedâid-i havâiyeye maʻrûzdur". İnsân bu fotoğrafları gördüğü ve bu satırları okuduğu vakit, medeniyet mefhûmunun memâ- lik-i İslâmiye'ye ne sûretle tatbîk edilmek istenildiğini anlamağa kudretyâb olamıyor. Acabâ İslâmları temdîn etmek bu büyük dînin bütün sâliklerini imhâ etmek midir? Bu hakîkati henüz anlamayanlar için şu hazîn levhalar ne belîğ ve acıklı şâhidlerdir! _______________ Hilâl-i Ahmer'e Senelik İʻâne İʻtâsı Taʻahhüdü Geçen nüshamızda aynı serlevha ile yazdığımız makâlede, Belçika gibi küçük bir memleketin on bini mütecâviz aʻzâ-yı âmileye mâlik olduğunu ve bizim aʻzâ-yı âmilemizin adedini pek mahdûd bulduğumuz için, rakam vermekden istinkâf etdiğimizi yazmış idik.