HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 2

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 19 695 Kâhya, İzmit'in Karabaş mahallesinden Laz Mahmud Çavuş dövüle dövüle öldürülmüşlerdir. Bun- lardan Mahmud Çavuş'un kabâhati, çalışdığı günlerin yevmiyesini istemesi ve Ahmed Çavuş'un ise, yemek tevzîʻ olunurken nevbetçi Yunan neferlerinin iʻtiyâd edindikleri küfürden dolayı izzet-i nefsi rencîde olarak tevzîʻ mahallinden uzaklaşmasıdır. Hanya, Selanik karârgâhlarında vazʻiyetin daha vahîm ve elîm olduğu istihbâr ediliyor. Burada diğer mühim bir noktayı da arz etmeden sözü bitiremeyeceğim: Türk Şehbender Vekîli Aris, biz üserânın hukûkunu muhâfaza ile mükellef Hollanda sefîrini hîle ve hudʻa ile üserâya güzel bakıldığına iknâʻ etmişdir. Hollanda Sefâreti de resmen Yunanistan'daki Türk esîrlerine gâyet güzel bakıldığı zemîninde gazetelere beyânât veriyor. Ez-cümle 23 Kânûn-ı Evvel târîhinde Atina'da akşâm intişâr eden gazetelerden Estiya bu nevʻ beyânâtla sütûnlarını imlâ ediyordu. Vakʻa şu sûretle cereyân etmişdir: 6 Kânûn-ı Evvel târîhinde güya üserâyı teftîş bahânesiyle Hollanda sefîri, merkûm Aris ile berâber karârgâha gelmişler idi. Bittabʻ üserâdan bir kısmı elbise, ayakkabı ve battâniyeleri olma- dığından başka açıkda çamur içinde yatdıklarından bahisle tazallüm-i hâlî etmişlerdi. Aris, bunların yeni geldiklerinden bahisle henüz bakılamadığını ileri sürdü. Bütün bu nevâkısın ikmâl edileceğini vaʻd etdi. Zâbitâna karşı itâʻat etmelerini tavsiye → [186] Firâr eden Yunanlılar tarafından medeniyet (!!) aşısıyla aşılanan yani ihrâk ve tahrîb edilen güzel, maʻmûr ve bahtiyâr Uşak şehri alevler içinde iken La florissante et belle ville dʼOuchak en flammes. Cette ville a également reçu le vaccin de la civilation (!!) cʼest-à-dire a été incendiée et détruite par lʼarmée grècque lors de sa fuites (Sept. 1922) ediyordu. Hollanda sefîri ise Türkçe bilmediğinden üserânın metâlibi, kendisine başka bir şekilde tercüme ve ifhâm ediliyor idi. Avdetleri esnâsında Karârgâh Kumandanı Peksimadis, Aris'e hitâben Rumca: - Buraya niçin geldiniz? Siz de Hıristiyansınız, biz de… dedi. Merkûm Aris de: - Hasbe'l-vazîfe geldik. Fakat biz işimizi biliriz, merâk etmeyiniz demişdir. Bunları Rumca lisâna âşinâ bazı arkadâşlarımızdan işidip anladık. Böyle vatana karşı ihânet eden, Yunan pîşdârlığı vazîfesini gören Hıristiyan meʼmûrlara bu millet hâlâ maʻâş verecek mi?