HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 2
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 20 745 Garîbi şudur ki, açlıkdan ölecekler için Yunan kânûnlarında bir mâdde olup olmadığı suâline ve yetmiş bir Türk'ün cümlesinin birden ölmeyip sonra kalacak olanın da sesini âlem-i insâniyete ismâʻ ederek bu hâlin → [220] Türk esîrlerinin bir "maktel"i olmuş olan Yunanistan'ın Milos adasının liman ciheti Vue du port de l'ile Milos (Grèce) qui servit de lieu de torture aux malheureux prisonniers turcs meʼmûrîn-i Yunaniye için mûcib-i şeref olamayacağı ifâdâtına karşı bir cevâb alınamamışdır. Gördü- ğümüz hakâretin derecesini taʻrîf imkân hâricindedir. Çünkü pek çokdur. Bazılarını arz edeyim: 1-Dedeağaç'da bulunduğumuz esnâda Merkez Kumandanlığı'na mensûb ihtiyât zâbiti Goloslu Daʻvâ Vekîli Yoras nezdimize gelerek kıyâm etmekliğimizi ihtâr, Yunan milletinin kan ağladığı böyle bir sırada şen ve şâtır durmamaklığımızı beyân ile edeb ü terbiyeye sığmayacak ve ağza alınmayacak sûretde tahkîrâtda bulundu. Baʻdehû üzerimizi taharrî ederek bulduğu kâğıdları aldırdı. Bu adam pek şerîr idi. İzmir'in acısını bizden almak istediğini göstermekde idi. 2-Kırkkiliseliler, mahallinden Dedeağaç'a kadar kelepçe ile getirilmişdi. Tahkîr u tekdîrin de- recesi ise gayr-ı kâbil-i taʻrîfdir. 3-Semadirekliler tarafından muvakkaten ve merhameten verilen çerge vesâire gibi örtülerin iʻtâsını meʼmûren gelen jandarma zâbiti Dimitri Pandeli menʻ etdiği gibi daha evvel verilenleri de cebren iʻâde etdirerek soğukların son derecede icrâ-yı hükmetdiği sıralarda bizi çıplak ve örtüsüz bırakdı. 4-Yiyecek ve odun kömür tedârükü için bulunduğumuz mahalden hârice çıkmağa müsâʻade olunmuyordu. Bilâ-sebeb bazılarımız ve bâ-husûs 16 Teşrîn-i Sânî günü Hasan Çavuş ve Kâzım Bey çarşıda ve Hüsameddin Bey Jandarma Dâiresi'nde, Jandarma Mihal tarafından darb ve cümlemiz
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=