HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 2

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 20 752 Atina'daki Üserâ Mübâdele Komisyonu, başlarında reîsleri İsviçreli Mîralây Wildbolz olduğu hâlde üserâ ile berâber İzmir'e gelmişdir. Komisyon, iʻâde edilecek olan Yunan esîrlerinin mübâdele muʻâmelesine nezâret eylemişdir. 2 Nisan'da 587 esîr askeri hâmil olan yedinci vapur Klazomen'e gelmiş ve muʻâmele-i tathîri- yeye tâbiʻ tutulmuşdur. 5 Nisan'da 251 zâbit ve 930 efrâdı hâmil sekizinci vapur kezâlik Klazomen'e gelmiş ve muʻâ- mele-i lâzıme îfâ edilmişdir. Klazomen'e gelen esîrlerin bir kısmını da Karadeniz ve Marmara havâlîsi ahâlîsinden olanlar teşkîl ediyor idi. İstanbul Kumandanlığı tarafından bu esîrleri almak üzere İzmir'e gönderilmiş olan Seyr-i Sefâin'in Bahr-ı Cedîd vapuru bu kere 1.200 esîri hâmilen Tuzla'ya gelmiş ve emr-i iʻâşeleri Hilâl-i Ahmer tarafından derʻuhde edilmişdir. Gülnihâl, Ümid, Gülcemâl vapurları aynı havâlînin esîrlerini almak üzere İzmir'e gidip gelmişlerdir. Hilâl-i Ahmer bu esîrlerin dahi iʻâşelerini derʻuhde etmişdir. *** İzmir'de bulunan murahhasımız Doktor Ömer Lütfi Bey'in maʻiyetinde çalışmak üzere mer- kez-i umûmî üserâ şuʻbesinden Refiʻ Bey İzmir'e iʻzâm edilmişdir. *** Sivil ve asker esîrlerimizin sıhhî tedâbîre tâbiʻ tutuldukları Tuzla Tahaffuzhânesi'nde edevât ve techîzât-ı fenniye ve tıbbiyenin mükemmeliyeti ve etıbbâ ve meʼmûrlarının dirâyet ü kifâyeti ve bütün muʻâmelâtın asrî terakkiyâta lâyık bir hâlde cereyânı gerek ecnebîlerin ve gerek Hilâl-i Ahmer meʼmûrlarının nazar-ı dikkat ve takdîrini celb etmiş ve bu bâbda îfâ olunan hüsn-i hizmetden dolayı Hilâl-i Ahmer Merkez-i Umûmîsi tarafından Türkiye Hudûdları Sıhhiye İdâresi'ne iblâğ-ı şükr ü sitâ- yiş olunmuşdur. *** Yunanistan'da esîrlerimizin maʻrûz kaldıkları tazyîkât numûnelerinden birine esâretden avdet etmiş olan Mîralây Cafer Tayyar Bey'in ağzından Vakit gazetesi maʻrifetiyle vâkıf olduk. Muhterem mîralây bey diyor ki: "-Yunanlılar beni esîr aldığı zamân ibtidâ iyi hareket etdiler, hüsn-i muʻâmelede bulundular. Fakat Yunanistan'da geçirdiğim 32 aylık hayât-ı esâreti büyük ıztırâblar içinde geçirdim. Esâretin 9 ayını Atina'ya yakın Parapignata'da bir zâbit hastahânesinde, 3 ay kadarını da mütâlaʻadan ve her dürlü ihtilâtdan menʻ edilmek sûretiyle yalnız bir odada mahbûs olarak geçirdim. Bu mahbûsiyet hayâtımda yalnız sabâhleyin bir defa, akşâm bir defa [227] olarak günde iki defa kapımı açıyorlardı. Küçük bir taş oda içinde mahbûs bulunduruldum. Yatağı bile kendi param ile satın aldım". ***