HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 2

476 İkinci Sene 22 Safer sene 1341 / 15 Teşrîn-i Evvel sene 1338 (1922) Numara 14 Makâlât ve İʻlânât, Neşriyât ve Teşvîkât Komisyonu Kitâbeti'ne Gönderilmelidir. OSMANLI HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻASI Derc Edilmeyen Evrâk ve Makâlât İʻâde Edilmez. Ayda Bir Defa Neşrolunur. Senelik abonesi bir liradır. Merciʻi: Yerebatan Câddesi'nde Hilâl-i Ahmer Merkezi. Telefon: İstanbul 1783 Hilâl-i Ahmer'e gönderilecek mektûb, para, eşyâ ve bi'l-cümle teberruʻât, "Dersaadet'de Hilâl-i Ahmer Cemʻiyeti Riyâseti" nâmına irsâl edilmelidir. Mündericât: Hilâl-i Ahmer Havâdisi – Teberruʻât – Fransızca Kısmı – İngilizce Kısmı _______________ İʻtizâr.- Mecmûʻamızın ikinci senesinin ilk nüshası olan 13 numaralı nüshada sehven ilk senenin sahîfe numaralarına devâm edilmiş olduğundan maʻa'l-iʻtizâr tashîh-i keyfiyet olunur. 13 numaralı nüsha 42 sahîfeyi hâvî olduğu cihetle bu defa neşrolunan 14 numaralı nüsha 43'üncü sahîfeden iʻtibâren başlıyor. [Düzeltilmiştir.] HİLÂL-İ AHMER HAVÂDİSİ Anadolu'nun Düşman Ordusundan Tathîrini Müteʻâkib Ankara Hilâl-i Ahmer Murahhaslığı'nın İbrâz Etdiği Faʻâliyet-i Hayır-perverâne Afyonkarahisar Meydân Muhârebesi'nde katʻî bir hezîmete uğrayan düşman, esnâ-yı ricʻatde birçok köy ve şehirleri yakıp yıkmış ve ahâlî-i İslâmiye'ye hâtır u hayâle gelmeyecek mezâlim yap- mışdır. Her geçen gün zavallı halkın ıztırâbâtını bir kat daha teşdîd eyliyor ve tahrîb ü imhâ ameli- yesi, gitgide büyük bir sürʻat kesb ediyor idi. Bu fecâyiʻ karşısında Ankara Hilâl-i Ahmer Heyʼet-i Murahhasası hemen yarısından fazlası yakılmış ve ahâlîsinin kısm-ı aʻzamı perîşân olmuş olan Uşak ve havâlîsine bir imdâd-ı sıhhî heyʼeti iʻzâm etdi. Düşman, Eskişehir'den ricʻat ederken şehirde iki binden fazla hâne ve dükkân yakmış ve bilhâssa İnegöl ve havâlisinde ve Bursa civârında pek çok köyleri ihrâk eylemiş olduğundan oralara da ikinci bir imdâd-ı sıhhî heyʼeti iʻzâmına mecbûriyet hâsıl oldu. Bu heyʼetlere nakid olarak otuz bin lira, çok çamaşır ve levâzım, ikişer ve îcâbında üçer dis- panser açabilecek kadar eczâ-yı tıbbiye ve malzeme-i sıhhiye verildi. Bu heyʼetler meʼmûr oldukları mahallerde haftalardan beri îfâ-yı vazîfe ediyorlar.