HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 2

828 İkinci Sene 29 Şevvâl sene 1341 / 15 Haziran sene 1339 (1923) Numara 22 Makâlât ve İʻlânât, Neşriyât ve Teşvîkât Komisyonu Kitâbeti'ne Gönderilmelidir. TÜRKİYE HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻASI Derc Edilmeyen Evrâk ve Makâlât İʻâde Edilmez. Ayda Bir Defa Neşrolunur. Senelik abonesi bir liradır. Merciʻi: Yerebatan Câddesi'nde Hilâl-i Ahmer Merkezi. Telefon: İstanbul 1783 Hilâl-i Ahmer'e gönderilecek mektûb, para, eşyâ ve bi'l-cümle teberruʻât, "Dersaadet'de Hilâl-i Ahmer Cemʻiyeti Riyâseti" nâmına irsâl edilmelidir. Mündericât: Hilâl-i Ahmer Havâdisi – Hilâl-i Ahmer Semt Teşkîlâtı – Teberruʻât – Fransızca Kısmı – İngilizce Kısmı _______________ HİLÂL-İ AHMER HAVÂDİSİ Cihân Salîb-i Ahmerleri Âilesinde Hilâl-i Ahmer Mecmûʻamızın kısm-ı mahsûsunda görüleceği vechile, Hilâl-i Ahmer hastabakıcılarından Sa- fiye Hanım, Nightingale madalyasıyla taltîf edilmişdir. Bu taltîf, sâir taltîflerden kat kat yüksek olup şân u şerefi de yalnız madalya müstehıkkına değil, bütün millete âiddir. Cenevre Beynelmilel Salîb-i Ahmeri, elli kadar muhtelif Salîb ve Hilâl-i Ahmer Merkez-i Umûmîlerine mürâcaʻat ederek harb-i zâil esnâsında en ziyâde temeyyüz etmiş kadın hastabakıcıla- rının isimlerini istemiş idi. On altı memleketin Salîb ve Hilâl-i Ahmerleri Cenevre Merkezi'ne kırk beş kadın hastabakıcının isimlerini bildirdiler. Beynelmilel Salîb-i Ahmer bunlardan ancak on iki hastabakıcının meşhûr madalya ile taltîfini münâsib görmüşdür. Türk hastabakıcısı Safiye Hüseyin Hanım'ın ismi de bu on ikiler meyânındadır. Esâsında mesʼele bundan ibâret olmakla berâber Türk Hilâl-i Ahmeri'nin Salîb-i Ahmerler âi- lesinde ihrâz eylediği yüksek mevkiʻi diğer bazı vesâik ile de efkâr-ı umûmiyemize arz edebiliriz: Hilâl-i Ahmer'in ihyâen teşekkülü çok yakın bir zamâna âid olduğu ve sevimli müessesemizin teşekkülünden şimdiye kadar hiçbir huzûr ve râhat günü görmediği hâlde Salîb-i Ahmerler âilesin- deki mevkiʻi ve sırf dirâyet ve faʻâliyeti iʻtibârıyla Avrupa'da kazandığı haysiyet cidden yüksekdir. Hilâl-i Ahmer'imizin Salîb-i Ahmerler arasında hâiz olduğu bu yüksek iʻtibâr, âtîdeki ahvâlde parlak bir sûretde tezâhür etmişdir: