HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 2
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 23 877 Hilâl-i Ahmer Merâkiz ve Şuʻabâtı İstanbul'un işgâlinden sonra Anadolu ile muhâbere ve muvâsalanın inkıtâʻı üzerine taşra merâ- kiz ve şuʻabâtımızla uzun müddet doğrudan doğruya temâs kâbil olamamışdı. Ahîren bütün merâkiz ve şuʻabâtımızın merkez-i umûmîce idâresine imkân görülmüş olduğundan, iki aydan beri bu husûsda idâre-i merkeziyemizin sarf eylediği mesâʻî şâyân-ı memnûniyet netâyic vermişdir. Ez-cümle mukaddemâ 128 merkez ve şuʻbe varken sarf edilen mesâʻî ve icrâ edilen teşebbüsât ve teşvîkât netîcesinde şuʻabâtımızın adedi 297'ye bâliğ olmuşdur. Bu şuʻbelerimizin her birine yeni muhâsebe taʻlîmâtnâmesiyle evrâk ve defâtir-i matbûʻa gön- derilmiş ve muʻâmelât-ı hesâbiyeleri muntazam bir usûl-i muhâsebeye tâbiʻ tutulmuşdur. Merâkiz ve şuʻabâtımızın kıymetdâr mesâʻîsinin semeresi olarak sene-i hâzıra ibtidâsından bu- güne kadar merkez-i umûmîye vâkiʻ olan irsâlât yekûnu 78.779 liraya bâliğ olmuşdur ki, bu mikdârın sarf edilen mesâʻî ve ittihâz edilen yeni tedâbîrle az zamânda birkaç misline bâliğ olacağı şübhesizdir. Hilâl-i Ahmer teşkîlât-ı umûmiyesi bir kül teşekkül etdiği için bütün kuvvet ve menâbiʻin aynı maksad ve gâyeye hasr u sarfı lâzım geldiğini ale'l-umûm Salîb-i Ahmer de merkeziyet usûlünün bi't-tecrübe yine büyük fevâid teʼmîn eylediğini merâkiz [ve] şuʻabâtımıza [308] beyân u îzâh maksa- dıyla ahîren tastîr olunan tahrîrât-ı umûmîyi ehemmiyetine binâen aynen derc ediyoruz. Şimdiye kadar ahvâl-i fevkalâde ve esbâb-ı mücbire teʼsîriyle bazı merâkiz ve şuʻabâtımızda cemʻiyetin maksad u gâyesiyle kâbil-i teʼlîf görülemeyen sarfiyât icrâ edilmiş ise de baʻdemâ bu tah- rîrât-ı umûmiyenin muhteviyâtına lâyık olduğu ehemmiyetle ittibâʻ olunacağına ve bu sûretle merâ- kiz ve şuʻabâtımızın mesâʻîsinden aʻzamî istifâde teʼmîn edileceğine kâniʻiz. "-Ahvâl-i fevkalâde-i maʻlûmeden dolayı merâkiz ve şuʻabâtımızın uzun müddet münferid ve mütecerrid bir hâlde ibrâz-ı faʻâliyete mecbûr kalması [ve] her birinin ayrı ayrı pek kıymetdâr hi- demât îfâsına muvaffak olmalarına rağmen nizâmnâme-i esâsîmizin istihdâf eylediği mesâʻî-i müşte- rekenin haleldâr olmasını ve ekser mahallerde de tarz-ı mesâʻînin rûh-ı kânûn ve idâre ile kâbil-i teʼlîf olamayacak şekillerde tecellîsini intâc eylemişdi. Lehü'l-hamd bu hâli tevlîd eden esbâbın zâil olması üzerine 6 Nisan sene [1]339 [1923] târî- hinden beri merâkiz ve şuʻabâtını doğrudan doğruya yeniden idâreye başlamış olan merkez-i umûmî, cemʻiyetin teşkîlât-ı umûmiyesini aynı siyâk-ı âhenk ve intizâm dâiresinde ve nizâmât ve kavâʻid-i mevzûʻaya riʻâyetkâr bulunmak sûretiyle sarf-ı himmet ve faʻâliyete daʻvet etmek lüzûm-ı katʻîsini hissetmiş olduğu için ber-vech-i âtî nukâta, heyʼet-i muhteremenizin kemâl-i ehemmiyetle nazar-ı dikkatini celb eyleriz: 1-Gerek merkez-i umûmî ve gerek merâkiz ve şuʻabâtımız aʻzâsının fahriyen îfâ-yı hizmet et- meleri mesʼûliyet-i mâddiye ve maʻneviyeden berî bulunmalarını istilzâm etmez. Cemʻiyetimiz mer- kez-i umûmîsi, yegâne istinâdgâhı efrâd-ı milletin meâsir-i semâhat ve muʻâveneti olduğuna nazaran aʻmâl ve mesâʻîsinden evvelâ millete, sâniyen nizâmnâmesini tasdîk ve mesâʻîsini her sûretle teshîl eylemekde olan hükûmete karşı mesʼûl mevkiʻdedir. Millete karşı mesʼûliyeti, aʻzâsına yegân yegân murâkabe hakkı bahşedilmiş olan meclis-i umûmîsinde ve hükûmete karşı mesʼûliyeti ise hidemât ve faʻâliyetini nizâmât-ı mevzûʻa dâiresinde tedvîr ve hüsn-i sûretle îfâ etmesi husûslarında tecellî eder. Binâenaleyh merkez-i umûmîniz yüklendiği mesʼûliyetin katʻiyetine ne kadar kâniʻ ise onun bir cüzʼ-i faʻâl ve kıymetdârı olan merkez ve şuʻbeleri aʻzâsının dahi aynı kanâʻati rehber ittihâz ede- rek bu dakîkayı hiçbir vakit göz önünden ayırmamaları îcâb eder.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=