HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 2
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 25 946 Sıtma, insânlara musallat olan bir âfetdir. Sıt- manın muʻâfiyeti yokdur. Çocuk, genç, ihtiyâr, ka- dın, erkek, beyâz, siyâh her cins beşer bu hastalığa yakalanır. Memâlik-i hârrenin en mühim ve en kesîr hastalığıdır. Hayâtın kadrini bilen ve kıymetini iʻlâ eden hükûmet ve milletler bu âfetden ve tahrîbâtın- dan kurtulmuşlardır. Ez-cümle Almanya, İngiltere, İskandinavya hükûmâtı bu hastalıkdan tahaffuz çârelerini kemâl-i azîm ve metânetle tatbîk ederek tenâkus-ı nüfûs tehlikelerine sed çekmişlerdir. Pek eski zamândan beri sıtma bataklık olan yerlerdeki pis, durgun havâ ve gazlardan hâsıl olur diye ismine bataklık hummâsı (hummâ-yı merzagî) vermişlerse de doğru değildir. Sıtmanın âmili bun- dan 45 sene evvel Laveran tarafından keşfedilen küçük bir hayvândır. Bu hayvân insân kanında ya- şar ve küreyvât-ı hamrânın misâfiri olarak taʻayyüş eder ve bu sebeble kan tahrîbâtını da mûcib olur. Bu hayvâncığı insânın kanına aşılayan haşere, sivrisi- neklerin bir nevʻi olan anofeldir. Bu hayvânın dişisi yumurtlamak için insân kanını emmeğe muhtâcdır. Hilkatin kendisine vermiş olduğu bu sû-i tecellî yüzünden beşeriyetin muhrib ve mühlik bir âfetini nakle vesîle olduğundan dolayı bu haşere ne kadar bedbahtdır! Haşere tenâsül etmek için durgun ve sazlı suları tercîh eder. Hastalığın bataklık ile alâ- kası ve tevsîmi bu sebebdendir. Sıtmanın insân-sivrisinek arasında devreden bir hastalık olduğunu ve bunun hâricinde hiçbir şey ile geçmeyeceğini cümlemiz bilmeliyiz. Nevbetle- rin ekseriyâ yaz, sonbahâr mevsiminde zuhûrunu nazar-ı besâtat ile görenler, sıtmanın güneş altında kalan ve aç karnına yenilen yemişlerden geçdiği kanâʻatine zâhib olmuşlardır. Oldukça âlim geçinen bir kısım halk da sıtmanın pis, durgun suları içmekle, sıcakda yumurta yemekle geçdiğine iʻtikâd ederler. Anadolu'da uzun [4] zamândan beri tedâvül edegelen bu gibi yanlış ve muzır zann u zehâbla- rın önüne geçmek okuyanların ve etıbbânın uhdesine teveccüh eden ictimâʻî bir vazîfedir. Sıtma denilen âfeti mağlûb etmek ve bunun millete yapdığı tahrîbâtdan kurtulmak noktalarını ehemmiyetle düşenmeliyiz. Bu husûsda muvaffak olmak için iki çâre mevcûddur: 1-Sıtmalıları usûlüne muvâfık bir tarzda tedâvî ederek vücûdlarındaki bütün mikrobları mah- vetmek 2-Sıtmanın nâkili olan sivrisinekleri ve bunların yumurtlama mahallerini imhâ etmekdir. Her ikisi de muʻdilât-ı umûrdan addedilen bu çârelerin, birincisi fî, ikincisi de idârî telâk- Bir sıtma kurbânı (!!) Bu resim, Hilâl-i Ahmer Yedinci Adana Heyʼeti tarafından alınmışdır. Une victime de la malaria!. Spéném égalie produite à la süite de la malaria chronique
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=