HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 2
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 25 947 kî edilebilir. Her ikisi de müştereken tatbîk edilirse mücâdele daha serîʻ ve metîn bir netîce verir. Maʻamâfîh her iki tedbîrden birisi hakkıyla ve azîm ile tatbîk olunursa yine sıtmanın önüne geçileceği şâyân-ı tezkârdır. Misâl olmak üzere Koch'un Alman müstemlekelerinde senelerce yapdığı mücâde- leyi hâtırlamak iktizâ eder. Koch mücâdeleyi şu sûretle yapdı: Mükemmel laboratuvarlar açdı, bol malzeme, ilâc, mikroskob ve etıbbâ getirdi. Çocukdan ihtiyârlara kadar bütün milletin kanlarını mü- teʻadid defa muʻâyene etdi. Sıtma bulduklarını taht-ı tedâvî ve nezârete alarak bıkmadan, usanmadan mefkûresinde sebât etdi ve senelerce çalışarak düşüncelerinde muvaffak oldu ve oralarını âfetin kahr u siteminden kurtardı. Bu tarz mücâdelenin şu aralık memleketimizde kâbil-i tatbîk olmayacağı pek de meʼmûl değildir. Mücâdelenin ikinci mâddesini hakkıyla tatbîk etmek için fen ve zekâdan evvel para lâzımdır. Gerçi sivrisinekleri imhâ kolay ise de yumurtlayacağı mahalleri (bataklık ve birintiler) kurutmak ve kaldırmak oldukça güçdür. Anofel kışı bodrum, ahır, mandıra ve mahzenlerde geçirir. Buradaki köşe bucaklarda kışı uyu- şuk olarak geçiren haşere ilkbahârı dört gözle bekler. Bunların imhâsı için meşʻaleler tarzında bazı eczâ, tütün gibi keskin ve boğucu gazlar neşreden mevâd yakmak kâfidir. Bu mâddeler, zavallıları sersem ederek hepsini süpürge ile toplamak ve yakmak lâzımdır. Bu işi kış girerken yani haşerâtın kışlaklarına çekildikleri zamân yapmalı ve herkesi bu vazîfe ile mükellef tutmalıdır. Yumurtlama mahallerini kaldırmak ve kurutmak bilhâssa memleketimiz gibi vâsiʻ bir ülkede pek müşkil bir mesʼele hâlindedir. Bu husûsda değme hükûmetler bile hüsn-i niyetlerinde tamâmen muvaffak olamamışlardır. Büyük bataklıkların kurutulması için âlim, tecrübe-dîde mühendislere, bir- çok âlât ü edevâta ve hepsinden evvel pek mühim mikdârda paraya ihtiyâc derkârdır. Yeniden girdi- ğimiz sulh devrinde hükûmetimizin bu husûsda düşündüklerini tatbîk edip etmeyeceğini bilmiyoruz. Fakat halkımızın olsun yapabilecekleri şeyleri tatbîk etmelerini arzu ediyoruz. Hakîkat, Ana- dolu'nun birçok köy ve kasabalarında her dâim ufak su birikintileri görülür. Halkımız ve belediye- lerimizin bunların ilkbahâr mevsiminde anofelin yumurtlama mahalleri olacağını muhâkeme ederek izâleleri esbâbına tevessül etdiklerine veyâhûd bu husûsda düşünenleri teşvîk etdiğine hiçbir sûretle şâhid olmadık. Hattâ böyle muzır su birikintilerini cüzʼî bir menfaʻat-i hasîsesine karşı îcâd ve iʻmâl edenler bile [5] görülmüşdür. Bu gibi yerlere petrol ve buna mümâsil ilâclar kalın bir tabaka hâlinde dökü- lerek haşerenin yumurtlamasına mâniʻ olacağı gibi su tabakasının sathı da kapanacağından yavrular nefes alamayarak helâk olacaklardır. Son zamânlarda anofel yavrularını yiyen bazı böcek ve balıkları bu gibi sularda üreterek mücâ- dele etmek husûsunda da muvaffak olunmuşdur. Sıtma mücâdelesinde sıtmalıların hükûmete ihbârı mecbûriyeti de vardır. Bu husûs ancak sıt- ması mahdûd memleketlerde kıymetdâr olabilir. Hasta ihbâr üzerine taht-ı tecrîd ve tedâvîye alınarak müteʻaddid kan muʻâyeneleriyle kontrol edilir ve kan temizlendiği takdîrde serbest bırakılır. Hayâtın kadrini bilen milletlerdeki şu akîdeye bakarak halkımızın sıtma hakkındaki telâkkîlerine ne derece te- essüf edilse sezâdır. Halkımız sıtmayı hastalıkdan bile saymıyor. Mürâcaʻat eden hastagâna geçirdiği hastalıkların sorulması îcâb etdikde çok kere sıtmayı dâhil hesâb etmedikleri görülmüşdür. Milletin kanını kurutan, emen ve zürriyetini mahveden şu hastalığa karşı halkın zihninde yerleşen bu gibi kanâʻatleri izâle etmek vazîfesi etıbbâya olduğu kadar idâre ve hükûmet adamlarına da âiddir. Bu husûsda halka münâsib zamânlarda ve muvâfık mahallerde hutbe ve konferanslar vererek işin ehem- miyetini telkîn etmek tekessür-i nüfûs çârelerini derpîş eden bizler için pek müfîd olacakdır.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=