HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 2

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 25 955 garnizonu bulunmayıp yalnız hastahânelerde altmış kadar hasta esîr vardı. Üserâ, Osmaniye'den yetmiş kilometre uzakda bir yerde yol yapmakla meşgûl idiler. Murahhaslardan Mösyö Burckhardt apandisitden râhatsız olduğundan ve gölgede kırk dereceye varan sıcakda uzak mesâfelere otomobil ile gitmekde sıhhati için tehlike gördüğünden Adana'da kalarak hasta esîrleri ziyâret etmeği tercîh etdi. Diğer murahhas Mösyö Burnier ile mihmândâr İsmet Bey ve bendeniz mütebâkî üserâyı görmek üzere Kömürler karyesine gitdik. O kadar uzak mesâfede bile üserânın şerâit-i hayâtiye ve ahvâl-i sıhhiyesi mükemmel idi. Üserânın umûr-ı sıhhiyesi ile meşgûl olan bir esîr doktor, üserâ arasında malaryadan başka has- talık olmadığı ve üserâya ara sıra kinin tevzîʻâtı yapıldığını söyledi. Heyʼet Adana'dan Konya'ya geldi. Konya'daki üserânın bir kısmı belediye emrinde câdde aç- mak ve yol taʻmîr etmek gibi işlerde istihdâm ediliyor. Bunlara belediye bir mikdâr yevmiye de iʻtâ etmekdedir. Gerek bunlar ve gerek garnizonda bulunan diğer üserâ ile hastahânedekilerin ahvâli her cihetçe şâyân-ı memnûniyetdir. Heyʼet oradan yoluna devâm ile Azari istasyonunda dekovil hattını kaldırmakla meşgûl bir bö- lük kadar esîri ziyâret etdikden sonra 10 Temmuz gecesi Afyon hisârına muvâsalat etdi. Ertesi günü oradaki garnizon ziyâret edildi. Bilhâssa hastahânelerin intizâmı göre çarpıyordu. Üserâ şimdiye ka- dar ziyâret edilenler gibi pek iyi hâlde idiler. Oradan Eskişehir'e gidilerek vakitler geç olmasına rağmen hastahânedeki üserâ ziyâret edildi. Baʻdehû sıra [13] sıyla hat boyunca Uşak, Gönen ve Konaklar'daki üserâ ziyâret edilmek sûretiyle Temmuz'un on dördüncü günü İzmir'e muvâsalat olundu. İzmir'de bulunan üserâ dahi ziyâret edildikden sonra heyʼet Temmuz'un on sekizinci günü bah- ren İstanbul'a avdet etdi. Heyʼet esnâ-yı seyâhatinde Yunanlıların tahrîb etdikleri havâlîden geçerken bu kadar vahşet ve mezâlimi îkâʻ eden bir ordunun esîrlerinin bu derece hüsn-i muʻâmele görmekde olmasına âdetâ hayret ediyor ve Türklerin ulüvv-i cenâbını lisân-ı takdîr ve sitâyişle yâd eyliyordu. Heyʼet Uşak'da esîr edilen Yunan efrâdının yaralı ve hastalarına, işgâl esnâsında envâʻ-ı mezâlime dûçâr olmuş Uşak ahâlîsi tarafından bir hafta sonra çamaşır tevzîʻ edilmiş olmak gibi âlî-cenâbâne harekâta muttaliʻ oldukça pek mütehassis olmuşdur. Heyʼetin esnâ-yı seyâhatinde vazîfesini teshîl için cihet-i askeriye ve mülkiyeden ibrâz olu- nan teshîlât, gösterilen hüsn-i kabûl ve mihmân-nüvâzî heyʼeti müteşekkir ve minnetdâr bırakmışdır. Hilâl-i Ahmer merâkiz ve şuʻabâtının ve be-tahsîs İzmir, Bursa, Konya, Adana merkezlerinin gerek üserâya vukûʻ bulan muʻâvenetleri ve gerek heyʼete karşı ibrâz eyledikleri misâfir-perverlik her dürlü takdîr ve teşekküre sezâdır. _______________ Sarıyer Harîk-ı Hâilesi Ağustos'un yirmi altıncı Pazar günü zevâlî sâʻat üç buçukda Yenimahalle Câddesi'ndeki fırın- dan bir lâkaydî netîcesi olarak zuhûr eden harîk o esnâda şiddetle vezân olan rüzgâr mebânînin ahşâb ve vesâitin noksân olması hasebiyle şehrimizin en dil-nişîn ve mergûb bir kasabasının üçde ikisini mübeddel-i remâd eylemişdir.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=