HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 2

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 15 521 Refet Paşa'dan bahsedildiği sırada müşârunileyhin öteden beri Hilâl-i Ahmer'e karşı gösterdik- leri alâka ve irtibâtı gösterir bir vakʻa zikrediyoruz: [71] 1336 senesi Teşrîn-i Evvel'inin [Ekim 1920] son günlerinde Hilâl-i Ahmer Merkez-i Umûmî aʻzâsından Haydar Bey'in riyâseti altında yirmi sekiz kişiden mürekkeb olan Hilâl-i Ahmer Yedinci Adana İmdâd-ı Sıhhî Heyʼeti, Konya'ya vâsıl olduğunda, şehr-i mezkûrda o zamânın Dâhili- ye Vekîli ve Cenûb Cebhesi Kumandanı Refet Paşa'ya mülâkî olmuş idi. Paşa, Hilâl-i Ahmer'in Konya'yı merkez-i faʻâliyeti olarak intihâbını ve biri zâbitâna, diğeri efrâda mahsûs olmak üzere nefs-i Konya'da iki hastahânenin teʼsîsini tensîb eylemişlerdir. Bundan başka, Refet Paşa'nın arzusuyla vilâyât-ı şarkiye mültecî ve muhâcirleri ile fukarâ-yı ahâlîye mahsûs ayrıca bir dispanser açılmışdır. Refet Paşa, karârgâhda kaldıkları müddetçe hastahânelerimizi sık sık ziyâret ederek gördükleri intizâmdan dolayı Hilâl-i Ahmer'imizin faʻâliyetini takdîr etmekden geri kalmazlar idi. Paşanın Hilâl-i Ahmer müessesâtına karşı ızhâr buyurdukları bî-pâyân teveccühüdür ki, Adana İmdâd-ı Sıhhî Heyʼeti gerek Konya'da gerek Ereğli, Bor vesâir yerlerdeki teşkîlâtında teveccüh-i umûmîyi son derece celbe ve muvaffakiyât-ı azîmeye mazhar olmuşdur. _______________ İki Kardeş Millet Arasında Hilâl-i Ahmer'in şuʻûru "insânî"dir. Kapısını çalan herhangi millete mensûb olur ise olsun, cemʻiyetimizin vüsʻü dâiresinde muʻâvenet görür. Hilâl-i Ahmer muhtelif heyʼetlerinin, muʻâvenet- lerini hiçbir kimseye dirîğ etmedikleri bu heyʼetler tarafından tanzîm olunan raporlardan anlaşılıyor. İstanbul'a ilticâ etmiş olan pek çok Azerbaycanlı muhâcirler vardır. Hilâl-i Ahmer bunlara yar- dım etmekle vazîfesinden başka bir şey yapmamışdır. Kardeşimiz Azerbaycan Meclis-i Mebʻûsânı, İstanbul'daki Azerbaycan muhâcirlerine yapdığımız muʻâvenetden dolayı Hilâl-i Ahmer'e bir teşek- kür mektûbu gönderdi. Bir Türk devletinin diğer bir Türk devleti müessesesine yazdığı bu mektûb, cemʻiyetimiz için mühim bir vesîka teşkîl etdiğinden mecmûʻamıza derc etmemeğe dayanamadık. İşte teşekkürnâmenin metni budur: "-Osmanlı Hilâl-i Ahmer Cemʻiyeti Merkez-i Umûmîsi Riyâset-i Aliyyesi'ne, Pek muhterem reîs beyefendi hazretleri Merkez-i muʻallâ-yı Hilâfet'e ilticâ etmek mecbûriyetinde kalan Azerbaycanlı muhâcirlerine Osmanlı Hilâl-i Ahmer Cemʻiyeti tarafından gösterilen himâye ve muʻâvenet Dersaadet'de bulunan bi'l-umûm Azerbaycanlıların kalblerinde derîn ve pek samîmî bir teheyyüc husûle getirmiş ve büyük kardeşleri Osmanlı Türklerine fevkalâde minnetdâr kaldıklarını iblâğa bizi tavsît etmişlerdir. Osmanlı Hilâl-i Ahmer Cemʻiyeti'nin Azerî Türklerine bir hâtıra-i teʻâvün ve bir hiss-i mü- beccel-i millî telkîn eden işbu kıymetdâr himmeti her iki kan kardeş Türkleri yekdiğerlerine lâ-yezâl bir râbıta ile takrîb edici avâmilden olmasına nazaran pek samîmî ve amîk teşekkürâtımızı riyâset-i aliyyelerine arz ile kesb-i şeref ve mefharet eyleriz., efendim hazretleri. Fî 29 Teşrîn-i evvel 1922 Sâbık Azerbaycan Meclis-i Mebʻûsân aʻzâları nâmına vekâleten Doktor Musa Refiʻ

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=