HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 2
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 15 527 Üserâ ordugâhlarının en mühim ve büyüklerinden olmakla berâber bizzât Çek-Slovak kıtaʻât ve meʼmûrlarının taht-ı idâresine geçen Krasnoyarsk ordugâhı -ki aynı zamânda Çek-Slovaklara muʻârız olan Macar ve Avusturya üserâsından bir ekseriyeti hâiz olmakla siyâsî cereyânlardan dahi pek âzâde değil idi- mûmâileyhânın nezâret ve himâyesinde bulunmak üzere Krasnoyarsk merkezi 1919 senesi evâsıtında kendisine tevdîʻ olunuyor idi. Bu meʼmûriyetleri, ordugâh esîrlerince azîm bir ümîd ve meserret ile karşılandı. Ordugâhların hâlini pek yakından görmüş ve makâmât-ı âidesi nezdinde ittihâz edilmesi lâzım gelen teşebbüsâtın ne vech üzere icrâ edileceğine vukûf hâsıl eylemiş bulunmaları sâyesinde esîrlerin nefʻ ve hayrına maʻtûf icrââtı meşhûd oluyor idi. Meʼmûrîne başladıkları andan iʻtibâren vekâyiʻ-i inkılâbiye teʼsîriyle zamânında tesviye edile- meyen iʻâne ve tahsîsât-ı mütedâhilemizi az vakitde kapatdığı gibi ordugâha muʻayyen günlerde ge- lerek her şahsın mürâcaʻat-ı husûsiyesini dinler, hastahâneleri ziyâret eder, ikâmetgâhları, iş mahalle- rini, meydânları, uzun kâmeti, sarışın ve beşûş çehresi, sâde kisvesi ve başını setreden ince tülleriyle mesâib-i rüzgâr üzerine cenâh-ı himâyesini [77] açmış bir melek şeklinde dolaşır ve her kalbden derîn hürmetler, selâmlar toplar idi. İʻânât ne kadar muntazam tevzîʻ edilse, terakkî-i esʻâra karşı fâidesiz olup iʻâşe husûsâtı, git- dikçe güçleşmekde idi. Buna karşı çâre-i yegâne üserânın çalışarak mahsûl-i destleriyle bir mikdâr para kazanmaları olduğu görülüyordu. Zâten sanʻatında sâhib-i ihtisâr olan bazıları da bu yolda işe girişmiş bulunuyorlar idi. Bu yoldaki işlerin üserânın kısm-ı mühimmini terfîh edecek bir sûretde tev- sîʻi için muhtâc-ı sermâyenin tedârükü ve mahsûlâtın ordugâhlardan ihrâc ve pazarlara sevki vesâire gibi işlerde mûmâileyhânın delâlet ve muʻâvenet-i dâimesi ber-devâm idi. Hele 1919 Temmuz'unda ordugâhımızın bir kısmında ikâme edilmiş olan bir Rus alâyının isyânı, hükûmetine sâdık olan Rus ve Çek-Slovak askerleriyle basdırıldığı günlerde ve onu müteʻâkib teşekkül eden Dîvân-ı Harb-i Örfî'nin isyân eden asker arasında beşde bir hesâbıyla sıradan çıkarılarak kurşun, kılınç ile iʻdâm dehşetleri devâm etdiği hatarnâk dakîkalarda mûmâileyhânın nefsini muhâtaralara ilkâ ederek ancak üserâyı muhâfaza için ihtiyâr etdiği fedâkârlık büyük bir cesâret ve kahramânlık eseri olarak zikre şâyândır. Hidemât-ı fedâkârânesinde bu sûretle devâm eden Matmazel Brändström o Bolşevik orduları- nın Şark'a doğru hareketi ile muhârebâtın ordugâhımız civarına, şehir dâhiline intikâl etdiği anlarda dahi aynı hissiyât ile üserânın hıfz u sıyânetine vakf-ı nefs eylemiş, Sibirya Hükûmet-i muvakkatesi ordularının şehri terk ile geri çekilmek karârı verildiği sırada ordu ile berâber çekilen ecnebî heyʼet ve meʼmûrîni meyânında yalnız kendisi esîrlerin arasından ayrılmamış idi. Bolşevik orduları, şehri ve ordugâhı teslîm aldıkları sırada üserânın mümessili olarak arz-ı vücûd etmiş idi. Fakat Bolşevik- ler müessesât-ı ecnebiyeyi kâmilen lağv eylemekde olduklarından burada Salîb-i Ahmer heyʼetleri dahi sadmelerine uğradı, meʼmûrları dağıtıldı. Matmazel Brändström ise, nefʻ ve hayırları için ale'd- devâm çalışdığı esîrlerini terk etmedi. Şefkat hemşîresi sıfatıyla ordugâh hastahânesinde hizmete baş- ladı. Ricʻat eden Sibirya Hükûmet ordularının bırakdığı enkâz ile her tarafı saran lekeli tifüs hastaları arasında günlerce uğraşdı, usanmadı. Lütuf ve muʻâvenet-i kıymetdârîsini gören Türkler dahi kendi nâm-ı muhteremini her zamân lisân-ı mahmidet ile zikredecekler ve kalblerinde kendisi için ebedî bir hâtıra-i hürmet ve taʻzîm saklayacaklardır. ***
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=