HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 3
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 28 1076 müdrikdir. Avrupa'da halk muʻayyen zamân ve mekânda aşılanmak mecbûriyetinde oldukları gibi aşılanmağı ihmâl edip de hastalığın intişârına sebeb olanlar hükûmetin oldukça ağır bir cezâsına da maʻrûz kalırlar. Bizde halkın ayağına kadar giden aşı meʼmûru çok defa evin bir-iki maʻlûl ve müsin efrâdını aşılayarak avdete mecbûr kalır. Bunlar ez-kazâ vukûʻa gelecek bir muhâtaraya taksîm-i nefs eden bîçârelerdir. Süknânın gençleri aşı kelimesini duyar duymaz telâş etmeğe ve her birisi saklanacak delik deşik aramağa koyulurlar. Bu gibilerine meʼmûrun refâkatindeki zâbıtanın teʼsîri de çok kere müsmir olamamakdadır. Enstantane denecek derecede ve hiçbir acı, tehlikesi olmayan ve şahsın hayât-ı rûz-merresine herhangi bir sûretle teʼsîr etmeyen çiçek aşısını ihmâl edip de günün birinde en mühlik bir hastalığa yakalan ve tâliʻi yâver olarak kurtulup çopur kalan bir insâna acımamalıyız. Gerçi bu gibilerin çoğu ana ve babaların ihmâlini bütün hayâtları müddetince yüzlerindeki âr ve hicâb ile taşırlar. Bir kısmı da kendi isyân ve ihmâllerinin cezâsını çekerler. Hüsn ü ânı derece-i fevkalâdede olan bir kızın bu yüzden gâib edeceği zarar-ı maʻnevînin derecesi ölçülemez. Elde değneği ile gezen birçok sâillerin aʻmâlığı da çok kere çocukluğunda geçirdiği çiçek teʼsîriyle husûle gelmiş ve gözleri sırf bu yüzden sönmüşdür. Bu gibi esâs sebebler arasında memleketin uzak aksâmında dâimâ tâze aşı bulundurulamaması, her vilâyetde halka teshîlât olmak üzere aşı meʼmûrlarının köylere kadar teşmîli mümkün olamaması ve el-yevm mevcûd iki aşı müessesesinin bazı zamânlarda aşı istihsâl kudretinin kifâyet edememesi gibi tâlî esbâb da mevcûddur. Çiçek hastalığı insân ve hayvânâtda müşterek olup intânâtın en şedîd ve mühliklerinden maʻ- dûddur. Bazı salgınlarda bu âfetin yapdığı vefeyât hemen yüzde elliyi bile geçmişdir. Bilhâssa târîhde kara çiçeğin (nezfî çiçek) yapdığı vefeyât pek meşhûrdur. Ölüm pençesinden kurtulabilenlerde er geç ahşâ-yı dâhiliye hastalıklarının zuhûr etmesi nâdir değildir. Hastalığın sirâyeti mebdeʼinden nekâhetine kadar devâm edegelir. Sirâyet için hastaya temâs kifâyet etdiği gibi eşyâ ve levâzımını kullanmak ev ve odasına girip oturmak bile çok defa vâfîdir. Bir yerde çiçek vakʻası zuhûrunda hastanın muhîti ve civârı bir-iki gün içinde bilâ-istisnâ aşı- lanmaları iktizâ eder. Îcâb etdiği takdîrde aşı ameliyesi bazılarına tekrâr edilir. Bu münâsebetle vakʻa- nın hükûmete ihbârı mecbûriyeti mesʼelesinin ne derece ehemmiyetli olduğu da tezâhür eder. [92] Yapılan aşıların netâyicini kaydetmek bazı husûsâtda müfîd olabilir. Yeni bir muhîtde ya- pılan vâsiʻ aşı telkîhâtının netâyici menfî olduğu takdîrde virüsün eskiliği, tarz-ı ameliyenin usûlüne muvâfık olmaması ve şahsın muʻâf bulunması gibi esbâb da nazar-ı dikkatden dûr tutulmamalıdır. Anadolu'nun ibtidâî ve ücrâ bazı mahallerinde halkın el-yevm çiçeklendirme usûlünü tatbîk etdikleri reʼyü'l-ayn görülmüşdür. Bu usûlde bazen ne gibi tehlikeler olacağı mülâhaza edilmekle berâber esâsen bugün bütün dünyâda metrûk olan bir usûlün devâmı câiz olamayacağından bizde de hükûmetin bu husûsu menʻ etmesi muvâfıkdır. Maʻamâfîh halkı bu gibi tedâbîre mecbûr eden esbâb meyânında aşı meʼmûrlarının o gibi menâtıka uğramamaları, halka bazı tekâlîfde bulunup bulunmamaları da tedkîk edilmek iktizâ eder. Bizde müteʻaddid telkîhâta rağmen çocuğunn aşısı tutmadığını gören ebeveyn çok kere Avrupa aşılarına mürâcaʻat etdiği görülüyor. Hakîkaten müesseselerimizin bazı zamânlarda ihrâc etdiği aşı- ların kontrolünde müsbet netâyic vermedikleri anlaşılmış ve halk efkârında şübhe ve tereddüd hâsıl
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=