HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 3

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 28 1077 olmuşdur. Bu münâsebetle aşı tüplerinin memleketimize yayılmadan evvel usûl-i mahsûsası dâhilin- de kontrol edilmesi ve aşı hıfz usûllerinin mehâfil-i âidesine iblâğını temennî etmemek de elimizde değildir. Çiçek âfetine karşı mücâdele etmek cemâʻat ve ferdin en mühim vezâifindendir. Bu vazîfeye bilhâssa fen ve medeniyetin terakkiyâtı sâyesinde bu gibi hastalıkların bazı memleketlerde kökleri kazındığı bir asırda daha ziyâde ehemmiyet kesb ediyor. Hükûmet bir tarafdan aşı ihzâr eden müesseselerini teksîr ve ıslâh etmekle berâber hastalığa yakalananları şiddetle taʻkîb ve bir mıntıkada görülen lüzûm üzerine tatbîk edilen telkîh-i umûmîye mutâvaʻat etmeyenleri tecziye etmesi ve yeni doğan çocukların ilk altı ay esnâsında aşılanmalarının kânûn addedilerek yedlerine birer aşı şehâdetnâmesi iʻtâsı, her beş senede bir aşı tekrârıyla netâyici- nin kayda geçirilmesi gibi tedâbîrin tatbîki teʼmîn edilmelidir. Diğer tarafdan aşı tatbîkâtı husûsunda halka aʻzamî teshîlât gösterilmesi, seyyâr aşı meʼmûr- larının senenin muʻayyen zamânlarında kurâ ve kasabâtı dolaşarak telkîhâta devâm etmesi, hükûmet etıbbâsı ve dâimî sıhhiye meʼmûrlarının teftîşât icrâsıyla gizli vekâyiʻ olup olmadığının meydâna ızhârı, hastalık menbaʻlarının gâyet sıkı ve âcil tedâbîr ile hemen itfâsı lâzımedendir. Âfetin beşeriyetde ve uzviyetde yapdığı tahrîbâtı ifâde eden mevʻize ve hutbelerin halka münâ- sib sûretde tefhîm ve bu husûsdaki istatistiklerin neşri de fâideden hâlî değildir. Çiçek mücâdelesinde en mühim nokta şahsın ilim ve fen ile mücehhez olması ve bu âfete karşı pek basît olan usûl-i vâkîyi ihmâl etmemesi lâzımdır. Bu mefkûreye mâlik olan bir memleket halkının az bir zamânda hükûmetin hâzırladığı vesâit-i müdâfaʻa ile bu belâ-yı ictimâʻînin kökünü kazıyaca- ğından şübhe etmemeliyiz. Çiçek hastalığı her sinde ve şahısda zuhûra gelebilir. İlk birkaç aylık tıfl nevzâd hastalıkdan muʻâf sayılabilir. Hastalığa tutulup kurtulanlar uzun ve ebedî muʻâfiyete nâil olurlar. Maʻamâfîh bu gibilerden tekrâr çiçeğe musâb olanlar da görülmüşdür. Nitekim çiçek aşısı tatbîk [93] edilen bazı çopurlarda aşı tutduğunu gösteren istatistikler mevcûddur. Sunʻî aşı usûlünde muʻâfiyetin devâmlı ve muhkem olamaması yüzünden her beş senede bir aşıyı tekrâr etmek lâzımdır. Bâ-husûs çiçek musâbı görülen mıntıkalarda bu usûlün tatbîki zarûrîdir. Bizde telkîh-i cederî ameliyesi kadîmden beri âdet edinilmiş ve hattâ kânûn ittihâz edilmişdir. Mekteb ve meʼmûriyetlere dühûlde münâkalât ve münâkehâtda el-hâsıl bütün muʻâmelât-ı resmiyede aşı şehâdetnâmesi aranıp sorulmak teʻâmül iken el-ân çiçek âfetinden kurtulamamaklığımız şâyân-ı esefdir. Bu gibi âfât-ı ictimâʻiyeden ancak ferdin yükselerek hayâtın kader ü kıymetini anlamasıyla kurtulacağımıza artık îmân etmeliyiz. Fi'l-hakîka halkın kısm-ı aʻzamı aşı şehâdetnâmesini hayâtî bir mesʼeleden ziyâde muʻâmelât-ı rûz-merresindeki teshîlâta medâr olmak üzere tedârüke şitâbân olurlar ve maʻatteessüf etıbbâmızdan bir kısmı da hâtır ve gönül rencîdesinden tevehhüm ederek bu gibilerine çâresâz olmaklığı vazîfe bilirler. Hattâ yedinde mükerrer ve târîhi tâze aşı şehâdetnâmesi hâmillerinin tesâdüfî olarak çiçeğe tutuldukları da görülmüşdür. Ve'l-hâsıl bugün bi'l-umûm medenî memleketlerde hemen târîhe karışmış olan bir âfet-i ic- timâʻîye ekseriyâ ihmâl ve bazen isyân yüzünden yakalananlar târîh ve medeniyet huzûrunda yüzleri karalanmış insânlardır demekde hak bulacağız. _______________

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=