HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 3

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 28 1103 ıslâh ve muhâfaza-i nesle nigehbân olmak, etfâli zaʻîfletebilecek ilel ü eskâma mâniʻ olmak sûretiyle etfâli himâye etmek, ihtiyârlığı taht-ı sıyânete alarak şeyhûhetden mütevellid ıztırâb ve mahrûmiyeti tahfîf etmek, emrâz-ı sâriyeye karşı mücâdelede bulunmak ve felâket-i umûmiye vukûʻunda tahfîf-i vehâmetine çalışmak". Arjantin Salîb-i Ahmeri'nin Kadınlar Merkez Komitesi ise faʻâliyetini kadın hastabakıcı mek- tebleri teʼsîsine ve Salîb-i Ahmer prensiplerinin neşr u taʻmîmine hasretmekdedir. Arjantin'de yirmi kadın hastabakıcı mektebi teʼsîs edilmiş ve bu sene tedrîsâtı derʻuhde eden etıbbânın adedi kırk dokuza ve hıfzıssıhha derslerini taʻkîb eden tâlibâtın mikdârı bin dört yüz doksan dokuza bâliğ olmuşdur. Hastabakıcıların "mecelle-i şeref" veya "şerefnâme" (code dʼhonneur) nâmını verdikleri desâtîr iʻmâlinde şu satırlara tesâdüf ediliyor: "-Hastabakıcılar hâlıka, beşeriyete ve vatana hizmet edecekdir. Hastabakıcılar senede on beş gün hastahânelerde ücretsiz çalışacak ve aynı zamânda bir fakîre evinde arz-ı hizmet ve muʻâvenet edecekdir". "-Hastabakıcı, cismen ve rûhen ayıb ve noksândan berî, hak-gû, sabûr ve hamûl olacak ve hayâtın bi'l-cümle ahvâl ve tezâhürâtında iffetini muhâfaza edecekdir. Menfaʻatine mağlûb olmaya- cak, muktesid, müdekkik, mütevekkil ve sîreti asîl ve necîb olacak, şahsî minnetdârlığın tecelliyâtına bigâne ve felâket zamânlarında halîm ve âsûde-hâtır kalacakdır. Hastabakıcı, vazîfesinde yalnız bir zevk-i maʻnevî arayacak ve halkın sıhhat-i maʻneviye ve mâddiyesine muʻâvenet edecekdir. Vazîfe- sini îfâ etdiği zamân Salîb-i Ahmer'in dünyânın ıslâh-ı hâli emrinde azîm bir kuvvet olduğunu hâtır- layacakdır". Arjantin Salîb-i Ahmeri'nin ahîren etfâl-i memleket nâmına kaleme aldığı hitâbede de deniliyor ki: "-Çocuklar! Muzaffer olmak, ne ecnebî topraklarını fethetmek ne düşmanları öldürmek ne de zulüm ve iʻtisâfı cebren ikâme eylemekdir. Muzaffer olmak, cehl ve hurâfâta muvaffakiyetle harb açmak, mesâvî ve fezâyihi kalʻ etmek, âlâm ü ekdârı tesliye etmek demekdir. Hodbîn, bî-kayd ve âvâreleri hayr-ı beşeriyet için mücâdele eden mahlûk-ı zevi'l-ukûla tahvîl etmek demekdir". "-Tekmîl cehd ü gayretinizi zuʻafânın müdâfaʻasına, fakîr, ihtiyâr ve maʻlûllerin yardımına sarf ediniz". "-Necîb ve kerîm olan her fiʻl ü hareketi alkışlayınız ve esâsı cebir ve şiddet olan muvaffakiyeti takbih ve muʻallimlerinizi tebcîl ü tekrîm ediniz". "-Muʻtekidâta hürmet ediniz ve ferâiz-i dîniyeyi îfâda kusûr etmeyiniz. Mihen ü meşâkk-ı be- şeriyenin fevkine kadar rûhu yükseltecek efkâra hürmet ediniz". [113] Arjantin Cumhûriyeti Gençlik Salîb-i Ahmeri, ezhân-ı etfâle Salîb-i Ahmer mefkûresi- ni yerleştirmek, etfâli muhâfaza-i sıhhatleri ile bizzât alâkadâr kılmak, medenî tesânüde âid vezâifi anlatmak ve bâ-husûs memleketin gençliği ile diğer bütün milletlerin gençliği arasında muʻâvenet-i mütekâbile hislerini bunun âsâr-ı fiʻliyesini inkişâf etdirmek maksadıyla teessüs etmişdir. Emrâza karşı mücâdelede ve avâm için tertîb edilen hıfzıssıhha sâhasında Arjantin Salîb-i Ah- meri'nin sarf etdiği mesâʻî cidden şâyân-ı hayretdir. Arjantin Salîb-i Ahmeri garîb, emrâz-ı zühreviye, çiçek ve emsâli hastalıklar için binlerce risâ- leler tabʻ ve tevzîʻ etdirmiş ve verilen konferansların nüsah-ı matbûʻası taleb-i umûmîye gayr-ı kâfi geldiğinden bu konferanslar tekrâr basdırılmışdır. _______________

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=