HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 3

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 28 1107 Vatanından sürülen dâder-i mihnetkeşimiz Niye kardeşçe elinden yok onun bir tutarı? Kopdu mu yoksa yüreklerde uhuvvet damarı? Müslümânlık bize kardeşliği öğretmedi mi? Hükmü ezhânımıza yoksa yer etmedi mi? "-Siz bana yardım edin, ben de size eyleyeyim" Diyerek etmededir Hak, bize bir emr-i mühim Nusret istersek eğer Hâlık'a nusret edelim Halk muhtâcı için yani iʻânet edelim Acımak nâil-i rahim olmayı intâc eyler Bunu bizzât beyân eylemede Peygamber "-Acıyın ki, acısınlar size de" emri ile Merhamet hissini taʻlîm ediyor ümmetine Haydi, ey ümmet-i merhûme-i rahmet meʼmûr Verelim, kesb edelim nerede cezâ-yı mevfûr Böyle bir demde yakışmaz ki, bakıp göz yumalım Merhamet eyleyelim sonra da merhamet umalım. Mahfil, Tahirü'l-Mevlevî *** Amasya refîkimizin 21 Teşrîn-i Sânî [1]339 [Kasım 1923] târîhli nüshasından: "-Hilâl-i Ahmer Bidâyet-i hilkatden beri hiçbir dîn ve hiçbir tarîkat gelmemişdir ki, beşeriyet arasında teʻâvün ve tenâsurun büyüklüğünü takdîr etmiş olmasın. Bütün âdât ve teʻâmülât-ı beşeriye, bütün desâtir ve evâmir-i ahlâkiye ve ictimâʻiye, insâniye- tin zuʻafâ ve bîçâregânına, bîkes ve muhtâc-ı muʻâvenet olanlarına zahîr ve destgîr olmayı emreder. Kâinâtda hiçbir ferd tasavvur olunamaz ki, az çok bir diğer ferdin mâddî ve maʻnevî muzâheretine muhtâc olmasın. Âlâm ü ıztırâbâtımızı bir diğer hem-cinsimizin lütf-ı tesellîsiyle tahfîf eder ihtiyâcât ve ihtirâsâtımızı benî nevʻimizin hasbî veya gayr-ı hasbî ibzâl-i muʻâvenetiyle tatmîn eyleriz. Bu iʻtibârla müessesât-ı ictimâʻiyenin hemen en tabîʻî ve en zarûrîsini ve hattâ en ictimâʻî ve ahlâkîsini, şefkat ve muzâheret husûsunda vücûda getirdiğimiz cemʻiyetler teşkîl eder. Bâ-husûs bizim gibi uzun senelerin ve hattâ asırların hamûle-i ıztırâbını taşımakdan bîtâb kal- mış bir unsur-ı mağdûrun bu nevʻ cemʻiyâta ne kadar ihtiyâcı vardır? Bu zarûreti hisseden kardeşle- rimiz geçen Cuma günü vilâyetimizde de bir Hilâl-i Ahmer Cemʻiyeti'nin teşkîline teşebbüs ederek heyʼet-i idâre ve müessesesini intihâb etdiler. Bu şâyân-ı tebrîk ve tevkîr teşebbüsün bütün diğer şuʻabâtı gibi muvaffakiyetle inkişâf edeceğine emîniz.