HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 3

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 31 1275 Şehrimizdeki Hilâl-i Ahmer İmdâd-ı Sıhhî Heyʼeti başta reîsleri Doktor İrfan Beyefendi olduğu hâlde muhâcir kardeşlerimiz için şâyân-ı şükrân ve iftihâr muʻâvenet-i insâniyede bulunmakdadır. Bir tarafdan zaʻf u fukarâya gıdâ tevzîʻâtı sûretiyle hayâtlar kurtarılırken diğer tarafdan da teʼsîs edilen temiz ve mükemmel küçük hastahânede devâ ve şifâ tevzîʻi ile zavallı kardeşlerin vakitsiz ölümlerine sed çekilmekdedir. Her yerde, her felâket ve sefâletde bir halâs u necât meleği gibi imdâda yetişen sevgili Hilâl-i Ahmer'imize bu vesîle ile de arz-ı şükrân ve minnetdârîyi vazîfe biliriz. Bu yardımların en müşfik ve insânî şekilde îfâya muvaffak olan Mersin İmdâd-ı Sıhhî Heyʼe- ti'nin hidemâtını takdîr [ve] teşekkürle yâd etmek borcumuzdur". Alenî Teşekkür "-Hilâl-i Ahmer Mersin İmdâd-ı Sıhhî Heyʼeti'ne, Efendim, Türk milletinin yaşatdığı Hilâl-i Ahmer müessesesinin hâl-i sulhda yapmış olduğu fedâkârlığı kemâl-i iftihârla işitiyor idik. Hâlbuki bu kere Türk kardeşlerimizin ve hükûmet-i Cumhûriyemi- zin Mersin'de açmış olduğu cenâh-ı âtıfete sığınan biz Kandiye muhâcirleri burada Hilâl-i Ahmer'in mâddî ve maʻnevî, sıhhî muʻâvenetini reʼyü'l-ayn gördük. Misâfirhânelerde bulunduğumuz müddet zarfında Hilâl-i Ahmer'in Mersin İmdâd-ı Sıhhî Heyʼeti Reîsi Doktor İrfan Bey ve rüfekâsı, ikâmet- gâhlarımızı her gün gezerek hâl ü hâtırımızı istifsâr, hasta olanlarımızı tedâvî ve hakîkaten muhtâc-ı muʻâvenet olanlarımıza battâniye, kaput, çamaşır vesâire tevzîʻ ederek bi'l-cümle muhâcirîne son derece muʻâvenet-i insâniyetkârânede bulunduğundan bütün muhâcirîn nâmına Hilâl-i Ahmer mü- essesesine, mûmâileyh ve rüfekâsına hissiyât-ı teşekkürâtımızı alenen bildirmeği kendimize bir farz bilir ve keyfiyetin muʻteber gazetenize derci sûretiyle iʻlân buyurulmasını ricâ eyleriz, efendim. Kandiye'den gelen muhâcir nâmına Dilâverzâde İsmail Hakkı, Caferzâde Mehmed Emin, Mekâtib-i İslâmiye Müfettişi Ağazâde Ali Rıza, muhâcirînden Şakir Yardonaki, Fazıl Konyalaki" _______________ Edirne'de münteşir Paşaeli refîkimizin 27 Şubat [1]340 [1924] târîhli nüshasından: "-Hilâl-i Ahmer Paşaeli 'nin ilk yılını tesʻîd maksadıyla gazetenin azimkâr sâhibi, geçen gün samîmî [239] bir ziyâfet verdi. Rifat Celâl Beyefendi gibi en vâzıh maʻnâsıyla şâyân-ı hürmet bir üstâddan tutunuz da zekâ-yı besîmi aramızda hadd-i ittisâl vazîfesini gören Sami'ye kadar yaşda muhtelif fakat îmân ve kanâʻatde müʼtelif beş-on dost ve riyâsız ve tekellüfsüz sofrayı doldurmuşdu. Maksadım o gün- kü samîmiyeti tasvîr etmek değildir. Gazetenin şüûn-ı umûmîsini kaydeden oğlumuz Necmeddin gazeteciliğini yapadursun ve istediğini yazsın; ben efâʻîl, tefâʻîl hudûdunu tecâvüz etmek istemem. Yazdıklarım kıymet-i şiʻriyeyi hâiz olmasalar bile… Ziyâfetin hitâmına doğru pek muhterem Derviş Beyefendi: - Sizinle görüşmek isterdim. Hilâl-i Ahmer için halkı tehyîc etmek , kaleminizi biraz da bu sâhaya imâle etdirmek… dedi. Âşinâ-yı azîzimin bu muhik ihtâr u îkâzı karşısında hacîlâne titre-

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=