HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 3
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 32 988 otururlar veya davarlarını raʻy ile meşgûl bulunurlar. Tarlalarda kadınlarla çocuklar çalışmakda ve bir çift öküz koşulu ağaç sabanı, on-on dört yaşında çocuklar idâre etmekdedirler. Kıtâlden kurtulan erkekler ya orduya veyâhûd amele taburları hidemâtına alınmışdır. Maʻamâfîh harbin hitâm bulduğu on aydan beri memleket, pek büyük bir cehd ü gayret ibrâz etmişdir. Arâzî zerʻiyâtı yeniden başlamış, Türklerin nezâret ve murâkabesi altında şimendiferler taʻbîr ve telgraf hutûtu bin kilometre tezyîd edilmiş ve husûsuyla memleketde âsâyiş teessüs etmiş ve harb-i dâhilîlerden ve bazı mevâkiʻde vukûʻ bulan ihtilâllerden sonra memleketi müstevlî olan çeteler emâna daʻvet edilmişdir. Bugün, jandarma kuvveti intizâm u âsâyişi teʼmîn etmekdedir. Feyz ü bereket-i türâba rağmen memleket fakîrdir. Zâten cüzʼî olan menâbiʻ-i vâridâtın yüzde seksenini masârıf-ı askeriye belʻ etmekde ve memleketin ıslâh u iʻmârına ve nüfûs-ı memleket üze- rinde icrâ etdiği tahrîbât ile bir belâ-yı ictimâʻî olan malaryaya karşı mücâdele için mebâliğ-i mukte- zeyi tedârük etmek devlet için hâl-i hâzırda gayr-ı mümkin bulunmakdadır. Yunan üserâsını, bu kadar ağır şerâit-i iktisâdiyeye tâbiʻ olan bir memleketde ziyâret etmek üzere hareket etdiğimiz zamân, üserâ-yı mezkûrenin mukadderâtı dâʻî-i endîşemiz oluyordu. Karâr- gâhları pek uzak ve âdetâ ıssız ve insândan hâlî menâtıkda bulmak mecbûriyetinde kalacağımızı biliyoruz idik. Size evvelce arz etdiğimiz erkâma nazaran Türkler 18 ilâ 20 bin esîr elde etmişler idi. Lozan Mukâvelenâmesi ahkâmına tevfîkan on bin esîr evvelce vâsıtanızla mübâdele edilmiş idi. [34] Bunlardan kısm-ı aʻzamı 26 Ağustos'dan Türk ordusunun İzmir'e târîh-i dühûlü olan 1922 senesi Eylül'ünün onuncu gününe kadar esîr edilmiş idi. İstasyondan seksen kilometre buʻd mesâfede Kö- mürler'deki müfreze istisnâ edilecek olursa, Yunan üserâsı şimendifer güzergâhında bulunan mevâ- kiʻe taksîm ve tevzîʻ kılınmış idi. Üserâ, cebhe geri hidemâtında istihdâm edilen Türk taburları usûl-i idâresine tâbiʻdir. Silâhsız olan bu taburlar, ancak lüzûm görüldüğü zamân cebheye sevk edilmekde ve yol inşââtı, köprü, tünel, şimendifer taʻmîri gibi umûr-ı nâfiʻada kullanılmakdadır. Bu taburlarda bulunan Türk askerine maʻâş verilmez. Elbisesi cebheye hîn-i hareketinde iʻtâ edilir ve fakat kâfi mikdârda gıdâ alır. Üserânın yiyeceği bu Türk askerininkinin aynıdır. Birçok mahallerde berâber ça- lışıyor ve taʻâmlarını müştereken ihzâr ediyorlar. Üserâ maʻâş almamakla berâber elbise ve ayakkab- ları mükemmeldir. Üserâya mahsûs gül renginde nazara güzel görünen bir üniforma iʻmâl edilmişdir. Tâm maʻnâsıyla üserâ karârgâhı yokdur ve hiçbir yerde esîrler dikenli tel örgüler içinde mahfûz değildir. Ya şehrin evlerinde ikâmet ederler veyâhûd şehir civârında çadırlarda yaşarlar. Şehirdeki her esîrin temiz ot minderinden bir yatağı, bir yorganı ve bir kaputu vardır. Üserâ, sâʻât-i mesâʻî hâricinde oldukça serbest olup hattâ Konya ve Ankara gibi şehirlerde arzu etdikleri gibi dolaşabilirler. Üserânın mesken, ikâmetgâh, yiyecek mesʼelelerini hiçbir yerde şâyân-ı muâhaze bulmadık. Hattâ esîrler bile bize bu bâbda şikâyetde bulunmadılar. Maʻâş mesʼelesini takdîrinize terk ediyoruz. Üserâ ve üserâ karârgâhlarını idâreye meʼmûr Türk zâbitleri arasındaki münâsebet de iyidir. Zâbitle- rinden çok defa minnet ve şükrânla bahsetdiklerini işitdik. Ankara'da bir hotel inşââtında müstahdem müfrezeyi idâreye meʼmûr bir yüzbaşının hayât-ı esâretin elem ü kederlerini tahfîf etmek için ibrâz etdiği hüsn-i muʻâmeleyi mezkûr müfreze efrâdı takdîr ve şükrân ile yâd etmekde olduklarını bilhâssa bir misâl olarak zikredebiliriz. Bu hüsn-i niyet ve hayırhâhî üserâ ile doğrudan doğruya temâsda bulunan zâbitâna mahsûs ol- mayıp üserâ umûruyla meşgûl bi'l-cümle silsile-i merâtibe de şâmildir. Üserânın ifâdât ve beyânâtını zabt u tahrîrle iktifâ etmeyerek efʻâl ve muʻâmelâtı da tedkîk edebildik. Ahâlî dahi misâfir-perver ve
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=