HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 3

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 33 1362 mel bir sûretde başa çıkarmağa kâdirdirler. Cemʻiyet hâlinde iş göremediğimizden şikâyet ediyoruz. Fi'l-hakîka cemʻiyet faʻâliyetlerine âid vazîfe ve mesʼûliyetimizi ciddiyetle telâkkîye pek azlarımız alışmışdır. Bunun da başlıca istisnâsı Hilâl-i Ahmer'dir. Hilâl-i Ahmer başlı başına bir vazîfe rûhu ibdâʻ etmeğe muvaffak olmuşdur. Hilâl-i Ahmer muhîtinde herkes vazîfesini tanır. Hilâl-i Ahmer, sâliklerine vazîfe aşkı ve şevki verebilen bir tarîkat hâlini almışdır. Memleketimizde iʻtimâdsızlık asıl olduğu hâlde Hilâl-i Ahmer umûmun iʻtimâdını kazanan yegâne müessese olmuşdur. İʻtimâd mütevâlî ve ağır imtihânlar neticesinde tevcîh edilir bir pâyedir. Hilâl-i Ahmer bu imtihânı parlak bir sûretde geçirmişdir. Hilâl-i Ahmer muhîtinden intişâr eden şefkat rûhu hepimizi kavramalıdır. Hepimiz bu hayır ve merhamet tarîkatının gayretli bir mürîdi olmalıyız. Yapılacak iş çokdur. Buna iştirâk etmek yal- nız bir insâniyet vazîfesi değildir. Bunu yapmakla yalnız vicdânımızı memnûn etmeyeceğiz. Ortada doğrudan doğruya menfaʻat râbıtaları mevzûʻ-ı bahisdir. Hepimiz muhîte karşı âciz kaldığımızı, vâsiʻ ve zengin bir memleketde yaşadığımız hâlde hayâtdan kâfi derecede hisse ve lezzet alamadığımızı görüyoruz. Niçin? Çünkü yapılacak işe nisbetle mikdârımız çok azdır. Mevcûd mikdâr da bugün- kü hayâtın noksânlarına çok tahammül etmiyor, büyük bir mikdârı vaktinden evvel göçüp gidiyor. İki nesildir boşlukları doldurmak için hâricden muhâcir akınları geldi. Bunlara vakt ü zamânıyla el uzatamadık. Yeni topraklarda yerleşmeğe vakit bulamadan pek çoğu öldü, gitdi. Birçokları hâricden [296] hasta geldi. Kendilerine bakan olmadı. Bugün hâricde kalan Türklerin son kâfileleri kıymetli bir müttefik sıfatıyla memleketimize akıp geliyor. Bunlar da eski muhâcirlerin âkıbetine uğrayacak olurlarsa artık gerisi yokdur. Bunları müstahsil bir unsur hâline gelinceye kadar yaşatmak hepimiz için bir menfaʻat mesʼelesidir. Hangi meslekde bulunursak bulunalım, menfaʻatimiz müstahsil ellerin ve istihsâlâtın çoğalmasındadır. Gelenlerin sıhhatini ve hayâtını en müessir sûretde düşünen unsur da Hilâl-i Ahmer'dir. Zevkimizden, hattâ mübrem olmayan ihtiyâclarımızdan kesip Hilâl-i Ahmer'i iş görecek bir hâle koymağa çalışmak, âdetâ bankaya para yatırmak gibidir. Bu işe göstereceğimiz alâkanın derecesi, ictimâʻî tesânüd ve idrâkin memleketimizdeki seviyesi hakkında en iyi imtihân- dır. Milletimizin bu imtihândan yüzünün akıyla çıkabilmesi için hepimiz hissemize düşen vazîfeyi yapmalıyız. Hepimize Hilâl-i Ahmer tarîkatında yer vardır. Bu tarîkatın ulvî vecdler husûle getiren muhîti, memleketin havâsı hâline gelmelidir. Bunu teʼmîne hepimiz çalışmalıyız. Çalışırsak mutlakâ muvaffak oluruz". _______________ -1- Hilâl-i Ahmer Cemʻiyeti'nin Beş-Altı Senelik Faʻâliyeti Hilâl-i Ahmer 1335 [1919], 1336 [1920], 1337 [1921] ve 1338 [1922] seneleri zarfında üç mil- yon liradan ziyâde muʻâvenetde bulunmuşdur. Harb-i Umûmî senelerinde muntazaman ictimâʻ edemeyen Hilâl-i Ahmer Cemʻiyeti Meclis-i Umûmîsi geçenlerde, 11 Kânûn-ı Sânî [1]340 - 15 Şubat [1]340 [1924] beş celse akdiyle merkez-i umûmî tarafından dört senelik faʻâliyete dâir iʻtâ olunan matbûʻ raporu tedkîk ve münâkaşa etmiş ve âtîde münderic mukarrerâtı ittihâz eylemişdir. Gâyet mühim olan bu rapor üç yüz küsûr sahîfeden ve müteʻaddid cedvellerden mürekkeb olup bundan istinbâten bu müddet zarfında cemʻiyetin faʻâliyetine ve hidemât ve muʻâvenâtına ve menâbiʻ

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=